Haiii ben geldiim!
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
+++++
"Ne oldu? Yine mi imge geldi?!" Taehyung bileklerimden tutarak beni hafifçe sarstığında hıçkırdım. "Taehyung... Göremiyorum! Hiçbir şey göremiyorum!"
"Bunu göremiyor musun?" Taehyung serinkanlı bir şekilde konuştu. "Ne yapıyorsun? Göremiyorum! Gerçekten de göremiyorum!"
"Hassiktir... Tamam panik yapma, sakin ol halledeceğiz." dediğinde başımı iki yana salladı. "Gözlerime ellerini kapattı imgede! Ve gözlerimi yaktı!"
"Hayır, gözlerin yanmış falan değil. Gözlerin şu anda açık ve kırpıştırıp duruyor, etrafına bakınıyorsun. Tam önündeyim şu an."
Taehyung'a sarılmak için uzandığımda, beni kendine çekip yardımcı oldu. Taehyung'un dediğine göre bakıyordum ama göremiyordum. Gözlerimin açık olduğunu dahi hissedemiyordum.
Görüş alanım zifiri karanlıktan ibaretti, tek bir gölgenin hareket edişini dahi göremiyordum. Dipsiz karanlıktan başka hiçbir halt yoktu.
Taehyung beni zeminden ayırarak kucağına aldığında, rüzgar tenime çarptı. "Yardımınız lazım Bay Min!"
"Ne oldu? Jungkook iyi misin?" Yoongi'nin sesini işitirken, sırtım yumuşak bir yerle buluştu. "İmge geldi, Sebastian'ı gördüm ve... Ve sonra bana yaklaştı. Kıpırdayamadım geri çekilmek istesem de yapamadım."
"Sakin ol, soluklanıp anlat." dedi Yoongi dingin bir sesle. Derin derin soluk çektim içime ve yeniden söze atıldım. "Pelerinin kapüşonunu indirdi ve beni gördü. 'Seni küçük domuz' diyerek yüzüme uzandı ve ellerini gözlerime kapattı. Gözlerimi yaktığını hissettim ve şimdi... Şimdi göremiyorum!"
"Telaşlanmanı anlıyorum, seni korkutmak istemiş. Belli ki senin onunla alakalı imgeler gördüğünün farkındaydı. Geçici körlük yaşıyorsun şu an ama korkma. Şimdi halledeceğim bunu."
Hıçkırdım ve elimi kaldırdım. "Taehyung burada mı?" Sesini işitmediğim için mırıldandım.
"Buradayım Jungkook." dediğinde omzumda bir dokunuş hissettim. Diğer elimle omzumdaki elini tuttum. Kısa bir süre elimi tutsa da, yavaşça geri çektiğinde diğer elimi havaya kaldırdım. "Elimi bırakmasan olur mu..." diye mırıldandım. "Lütfen Taehyung..."
Sesli bir geri cevap alamasam da, Taehyung'un sıcak parmaklarının elimi kavrayışını hissedince rahatladım.
"Geçecek değil mi Bay Min... Geçici bu? Kör kalmayacağım değil mi..." diye soludum. "Geçecek merak etme." dedi. "Yalnızca canın ne kadar yanarsa yansın elimi itmemeni istiyorum senden. Avcumu gözlerine kapatacağım şimdi, hazır mısın?"
Başımı yattığım yerden olumlu anlamda salladım. "Canın çok acırsa benim elimi sık, acını alıyor olacağım." Taehyung'un kulağıma bıraktığı fısıltısı içimdeki kaygıları söküp alırken rahatlamış bir şekilde, "Teşekkür ederim..." diye fısıldadım.
O sırada Yoongi, söylediği gibi soğuk ve nemli elinin ayasını gözlerimi örtecek şekilde kapattığını hissettim.
Göz kürelerim ateşe atılmış gibi cayır cayır yanarken yattığım yerde titreyerek çığlık çığlığa bağırdım. Taehyung'un elini sıkarak tırnaklarımı derisine saplarken acımın azalmaya başladığını fark ettim. Saniyeler sonrasında o yanma hissinden eser kalmadı. Acı, bedenimden Taehyung tarafından emilip alındı.
Ardından Yoongi'nin ısınan avcunu geri çektiğini hissettim. "Şimdi aç gözlerini Jungkook." dedi tok bir sesle.
Hâlâ etraf karanlıkken bir şeyin değişmediği gerçeğiyle ağlamaya devam edeceğim sırada, gözlerimin kapalı olduğunu ve açmam gerektiğini söyleyen Yoongi'nin sesini duyunca kirpiklerimi titreştirerek gözlerimi yavaşça araladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STUCK WITH U • TAEKOOK ✓
FanfictionOmega Jeon Jungkook, yetiştirmesi gereken proje için kütüphanede çalışırken önüne düşen kitapta bir süredir saklanarak uyuyan güç aktifleşerek bedenine geçecekti. Bu gizemli güçler beraberinde karanlığı ve tehlikeyi de getirecekti. Omegaverse! Seme...