11

6K 982 240
                                    

Haiiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Bariyerden dışarıya çıktığımda, Taehyung'a dair bir iz bulamadım çünkü ışınlanmıştı. "Taehyung!" diye bağırdım. "Beni de bekleseydin..."

İç geçirerek bariyerden biraz uzaklaşacak şekilde koşsam da, ona dair tek bir ayak izi dahi bulabilmem mümkün olmadı. Bariyerden dışarıya çıktığı anda ışınlanmıştı ve ben nereye gittiğini gerçekten bilmiyordum.

"Lanet olsun..." diyerek ayağımı zemine sertçe çarptım ve daha fazla uzaklaşsam da ona dair herhangi bir iz bulamayacağım gerçeğiyle Charmin Force'a geri döndüm.

Bariyerden içeriye girdiğim anda Jimin'le karşılaştım. "Lan, Bay Min'in uyarısını duymadın mı? Ne işin var bariyerin dışında senin?"

Ensemi sıvazladım. Neyse ki yakalandığım kişi Jimin'di. "Taehyung çıktı, ben de peşinden gittim ama ışınlandığı için kayıplara karışmıştı, onu bulamadım." dediğimde kaşları çatıldı. "Taehyung niye çıktı ki?"

"Namjoon hyung meydanda yok, telefonla defalarca aradığı halde ulaşamayınca tehlikede olabileceği düşüncesiyle endişelendi ve çıkıp gitti işte."

"Umarım Bay Min onun yokluğunu fark etmeden döner." dediğinde bakışlarımı bahçede gezdirmeye son verip Jimin'in gözlerine baktım. "Onu idare etmek zorundayız, yoksa ceza alacak."

"Tamam, idare ederiz elbette. Umarım gecikmez. Namjoon hyungu kesin bulur ama, kokusundan izini sürebilir. Birlikte dönerler diye düşünüyorum."

-

Yaklaşık 1 saattir Taehyung'tan haber yoktu. Ne o, ne de Namjoon hyung geri dönmemişti. Bariyere yakın bir noktada sürekli geçidi gözleyip duruyordum ve gerçekten endişeden içim içimi kemiriyordu. "Yanında olabilseydim keşke." diye fısıldadım kendi kendime.

"Hmm? Ne dedin Jungkook?" Jimin'in sesiyle birlikte başımı iki yana salladım. "Hiç, nerede kaldılar diyordum..."

Jin'de yanımıza gelmişti ve bankta oturuyorduk. Neyse ki ne Yoongi ne de Hoseok bahçeye çıkmamıştı. Taehyung'un yokluğunun farkında değillerdi.

"Gerçekten nerede kaldı bu çocuk, akşam yemek saati de yaklaştı." dedi Jin. Jimin ellerini birbirine sürterek başını olumlu anlamda salladı. "Hoseok yemekhanede Taehyung'un yokluğunu hemen fark eder bence, kül yutmaz o."

Başımı Jimin'e doğru çevirdim. "Gerçekten o kadar kalabalığa rağmen Taehyung'un yokluğunu fark eder mi?"

Jin ve Jimin aynı anda, "Eder." dediğinde sertçe yutkundum. "Hasta deriz, dinleniyor deriz." diye mırıldandığımda Jin gözlerini kısarak bana baktı. "Namjoon ortada yokken Taehyung'un dinlenip hasta olduğuna inanırlar mı sence?"

Yüzüm asıldı. "İnanmazlar..." diye soludum. 

Tam o sırada bariyerden Namjoon ile birlikte Taehyung'un giriş yaptığını görünce rahat bir nefes alamadan panikle ayağa fırladım. Namjoon hyung yaralanmıştı ve parçalanan kıyafetinin kumaşı kanla kaplanmıştı. Namjoon kolunu Taehyung'un omzuna atmıştı ve Taehyung onu çekiştirerek yürütüyordu.

"Aman Tanrım, ne oldu?"

"Acısını aldım, kaza geçirmiş. Onu bulduğumda baygındı. Jin yardımın lazım acilen." dedi soluk soluğa.

Jin hemen Namjoon'un diğer tarafına geçip kolunu omzuna atmasını sağladığında, daha fazla Namjoon'u yürüterek yormak yerine Taehyung kendisiyle birlikte Namjoon ve Jin'i de beraberinde ışınladı.

STUCK WITH U • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin