Haiii ben geldiiim!
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
+++++
"Saçmalamayın! Abim asla böyle bir şey yapmaz. Burada değilse bile eminim geçerli bir açıklaması vardır." dedi Taehyung.
"Ayrıca seni buraya getiren abimdi. O bizi korumak ve güvende tutmak için çabalayan biriyken sana zarar verecek şekilde birini diriltmeni sağlamaz."
O sırada kapı açıldı ve önce Yoongi, onun arkasından da Hoseok içeriye girdi. "Jungkook iyi misin?"
Başımı yattığım yerden olumlu anlamda salladım. "Namjoon hyungtan hâlâ haber yok mu?" diye sordu Taehyung ayağa kalkıp Yoongi'nin karşısına dikildi.
"Az önce bulduk. Charmin Force'un bodrumuna kilitlenmiş. Geliyor o da." dedi ve başını çevirerek kapıya baktı. "Ve geldi."
Namjoonsshi içeriye girdiğinde bakışlarım doğruca ayakkabılarına kaydı. "Aynı ayakkabılardı... Yemin ederim ki aynı ayakkabılardı..."
Namjoon ensesini sıvazlayarak Taehyung'un yatağına geçip oturdu. Ten rengi soluk görünüyordu. "Neler oluyor?" diye sorduğunda Jin hızla söze atıldı. "Jungkook'u kaçırıp bir mezarlığa götürdüler ve ölen birini diriltmesini istemişler, yapamazsa öldürmeyle tehdit etmişler."
"Ve Jungkook, ona bu emri veren kişinin yüzünü göremese de, ayakkabılarınızın aynı olduğunu söylüyor." diye ekledi Jimin.
Namjoon'un gözleri irileşti. "Siktir ne? Ben değildim!"
"Alın işte, Namjoon hyung yapmaz böyle bir şey!" dedi Taehyung. Namjoon tek eliyle ensesini ovuştururken diğer elini havaya kaldırdı. "Bağırma Taehyung, başım çatlıyor. Bakın... Ben bayılmıştım. Biri arkamdan aniden geldi ve döndüğüm an kimseyi göremedim. Önüme geri döndüğüm sırada başıma bir darbe aldım. Kendime geldiğimde bağlanmış bir şekilde bodruma kilitlenmiştim." dedi ve duraksayıp soluklandı.
"Oradan çıktığım gibi durumu Yoongi'ye bildirmek için gittiğimde senin izini sürdüğünü söyledi. Sonra da Jimin gelip Jungkook döndü diye haber verince hiçbir halt anlayamadan buraya geldim işte. Ama ben değildim, ben kimi diriltmek isteyeceğim ki Tanrı aşkına. Hem bunu yapmaya kalkışsam da Jungkook'u kaçırır gibi götürmem asla."
"Şüphelendiğiniz en son adam bile olamaz Namjoon hyung." dedi Taehyung. Kendimi o an kötü hissettim. Onu haksız yere suçlamış gibi...
"Sorun yok, beni bodruma kilitlerken muhtemelen kıyafetlerimi de kopyaladı. Kim olsa öyle düşünürdü, hem Jungkook beni sizler gibi tanımıyor. Bu yüzden üstüne gitmeyin." dedi Namjoon.
"Üzgünüm Namjoonsshi." diye mırıldandım. Sorun yok dercesine başını salladı. "Tamam, Jungkook'u rahat bırakın biraz dinlensin." dedi Hoseok.
"Evet, sonrasında da dirilttiğin şu kişinin eşgalini çizdirmemiz gerekecek." diye homurdandı Yoongi. "Çizimim iyi, ben çizerim." dediğimde Yoongi ellerini birbirine çarptı. "Güzel, biraz dinlen ve iyi hissettiğinde çizimi yapıp odama getirmeni istiyorum. Hadi şimdi boşaltın odayı, Jungkook dinlenmesine baksın."
Yoongi herkesi odadan çıkartıp kendi de çıktığında Taehyung ile baş başa kaldık. O da yatağımdan kalktı ve kendi yatağına geçerek uzandı.
"Kolyeni seni kaçıran o lavuk mu çıkarttı?" diye sorduğunda başımı yastıkta onu görebileceğim şekilde çevirip, onu onayladığıma dair homurtular çıkarttım.
"Onu takan kişi Namjoon hyung olduğu için de şüphelendin ondan değil mi?" diye sorduğunda iç geçirdim. "Hem o yüzden, hem Charmin Force'da yaşanan olayı ve gücümü biliyor olması yüzünden, hem de ayakkabı mevzusu işte..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STUCK WITH U • TAEKOOK ✓
FanfictionOmega Jeon Jungkook, yetiştirmesi gereken proje için kütüphanede çalışırken önüne düşen kitapta bir süredir saklanarak uyuyan güç aktifleşerek bedenine geçecekti. Bu gizemli güçler beraberinde karanlığı ve tehlikeyi de getirecekti. Omegaverse! Seme...