STUCK WITH U • TAEKOOK ✓

22

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

İntihar eden kargalar bariyerden geçtikleri gibi cansız bedenleri yerlere serilirken bu korkunç görüntü karşısında kanım çekildi.

Taehyung belimden yakaladı ve önüme geçerek görmeme engel olmaya çalıştı. "Kargalar nasıl bariyerden geçebiliyor, neden bunu yapıyorlar, öleceklerini bile bile..."

Taehyung omuzlarımdan sarsarak transa girmiş gibi boşluğa dalıp giden bakışlarımı ona çevirmemi sağlayıp toparlanmama yardımcı oldu.

O sırada gökyüzünü kapkara bulutlar saniyeler içerisinde kapladığında hepimiz başımızı kaldırıp gökyüzüne baktık.

Sadece bizim bahçenin olduğu alana kara bulutlar çökmüştü. Bariyerin dışındaki alanda, gökyüzü normaldi. Kara bulutlar yalnızca bizim tepemizde toplanmıştı.

"Buldular. Bizi yeniden buldular, bilekliği hiç çıkartmamalıydım, çıkarttığım için bizi buldular!" diye bağıran annemin sesiyle birlikte babam onu sakinleştirmeye çalışırken Taehyung'un sıkıca tuttuğum elini bırakıp annemin yanına gittim.

"Gel içeriye geçelim anne. İçeriye giremeyecekler tamam mı?"

"Kargaları ya bariyeri zayıflatması için yem olarak bu şekilde salıyorlarsa?" diye soludu annem. "Bariyer bu şekilde zayıflamaz, Bay Min'e güveniyorum. Korkma anne, güvendeyiz."

"Evet Bayan Jeon güvendeyiz, hem Jungkook ve ben sizi korumak için buradayız." Taehyung'un sesini işitince başımı çevirdim ve yanımıza geldiğini gördüm. Ona ufak bir tebessüm verip annemin koluna girdim. Babam da diğer koluna girip onu eve götürüp salondaki koltuklardan birine uzanmasını sağladık.

-

Benim onları bularak buraya gelmemden öncesinde güçlerini pasif kılarak yerini tespit etmelerine izin vermediği için tehlike onun yakasını bırakmıştı. Ama buraya gelmemle birlikte, tehlikeyi de beraberimde getiren sanırım bendim. Aileme yeniden kavuşmak için bencilce mi davranmıştım diye düşünmeden edemiyordum. Sadece kendimi değil, ailemi de ateşe atmıştım şimdi. Fırtına öncesi sessizlik hakimdi şimdi...

"Jungkook, ben geri dönüp Bay Min'e ve abime haberdar edip destek isteyeyim." dediğinde düşüncelerimin derinliğinden sıyrılıp kolundan yakalayarak onu durdurup yanıma geri oturmasını sağladım.

"Bariyerin dışında ne gibi bir tehlikenin bizi beklediğini asla kestiremeyiz. Burada güvendeyiz Taehyung."

"Seni telaşlandırmak istemem ama, karga sürüsünü bariyeri zayıflatabilmek, aşabilmek için bir yem olarak kullanmış olma ihtimalleri yüksek. Annen şeytanlardan bahsetti, gücünün peşinde olan şeytanlardan."

"Annemin gücü bir süredir pasifti yeri saptanamıyordu, gizli yaşıyordu ama buraya geldiğimde korunması olan bilekliği çıkarıp bana verdi. Onu çıkartmasıyla birlikte anında peşine düşüp onu yeniden bulmuş olmalılar..." dediğimde bileğini tutan elime düşürdü bakışlarını. Diğer eliyle parmak boğumlarımı usulca okşadı.

"Belki de Songhan ve efendisi Sebastian gibi şeytanlarda senin peşine düştü? Uyuyan gücün sana geçerek aktifleştiğini fark etmiş ve çoktan peşine düşmüş olabilirler." diye hırıltılı bir sesle homurdandığında kaygıyla yutkundum.

"Korkma, ben yanındayım. Aileni de seni de koruyacağım. Şimdi gidip Yoongi ile konuşmam ve durumu ona aktarmam gerekiyor." dediğinde uzanıp ona sıkıca sarıldım. "Teşekkür ederim Taehyung, tek başına gitmen tehlikeli olabilir, seninle geleceğim."