PİT BABE TÜRKÇE

BÖLÜM 1/2

"Size mümkün olduğunca faydalı olmaya çalışacağım."

"Bunu söylemek zorunda değilsin," dedi Babe sessizce. Charlie'nin çenesini sıkan ince el, konuşmadan önce yüzünü Babe'in gözlerinin içine bakacak şekilde aşağı indirdi. "Sana adresi vereceğim. Bu akşam saat 22:00'de beni görmeye gel ve sonunda işe yarayıp yaramadığını sana söyleyeyim."

"..."

"Anladın mı?"

"...Anladım." Charlie amirinin ne dediğini anladı ama birazdan olacakları tam olarak anlayamadı. Babe'in onu nasıl sınayacağı hakkında hiçbir fikri yoktu ama bu kişi her şeye rağmen konuşursa istediğini elde etme şansı olduğunu düşündü. Bu nedenle, bu fırsatı değerlendirmeliydi.

"Güzel."

"Yani bu gece başarılı olursam takıma katılmama izin verecek misin?"

Charlie'nin masum sorusu Babe'in gülmesine engel olamamasına neden oldu. Bu çocuğun bu soruda gizli bir amacı olmadığını biliyordu. Ama onun gibi saf bir zihne sahip olmayan insanlar bunu oldukça komik buluyordu.

"Çok ileriyi düşünme," diye güldü Babe, çocuğun yanağını hafifçe okşayarak. "Bu sadece bir görüşme."

"Mülakat mı?"

"Uygulamalı bir sınav olabilir."

"Oh...evet."

"Ama iyi yapmak zorundasın."

"Evet, elimden geleni yapacağım."

Nasıl olsa her şey Babe'in elindeydi ve Charlie elinden gelenin en iyisini yapmak zorundaydı.

Charlie donmuş bir halde oturuyor, doğru dürüst hareket edemiyordu. Kendisini bu lüks apartman dairesi gibi hiç tanımadığı bir yere getirmişti. Bu arada, odanın sahibi onunla hiç ilgilenmiyor gibiydi. Saat 22:00'de Babe'i arayıp geldiğini söylediğinde. Babe onu odaya götürmek için aşağı indi ve sonra banyoya girip onu nefes darlığı olarak tanımlanabilecek bir sıkıntıyla yatakta gergin bir şekilde otururken bırakarak ortadan kayboldu.

"Duş almak ister misin?"

Genç adam, uzun süre banyoda kaybolan kişinin aniden bornozla dışarı çıkıp durup dururken kendisine bir soru sormasıyla hafifçe irkildi.

"Odamda duş aldım," diye usulca başını salladı Babe, Charlie sinirli bir şekilde yutkunurken Babe'i o güne kadar gördüğü en rahat haliyle süzdü. Saçları biraz ıslaktı ve duş kreminin kokusu odayı dolduruyordu. Saygı duyduğu kıdemli birinden şarap doldurma hareketi bile göze çok hoş geliyordu.

"Biraz şarap ister misiniz?" diye sordu oda sahibi şarabı kaldırıp küçük bir yudum almadan önce.

"Nasıl içileceğini bilmiyorum."

"Kaç yaşındasın sen?" Babe şaşkınlıkla sordu. Koca çocuğun alkol bile içmediğini öğrenince.

"22."

"Oh. Sadece genç bir adam."

Odanın sahibi kıkırdadı, içkisini bitirdikten sonra elindeki şarap bardağını odanın köşesindeki masanın üzerine koydu. Yavaşça Charlie'ye doğru yürüdü ve yatağa oturdu. Sonunda uzun boylu, ince vücutlu, etrafından kokular yayılan adam önünde durdu.

"Burayı neden aradığımı biliyor musun? Ne yapmak istediğimi biliyor musun?" Bunu duyar duymaz Charlie'nin nefesi kesildi. Babe'in bunu söylemesini beklemesine rağmen, bu sözleri duyunca ipucunu anlamış ve heyecanlanmadan edememişti.

"Biliyorum."

"Neyi biliyorsun?"

"Seks yapacağız, değil mi?"