bölüm 9 zehirli sarmaşık

6.1K 129 34
                                    

 
Arabaya bindirildiğimi, arabanın durduğunu, Victorun beni odaya götürüp yatağa yatırdığını hayal meyal hatırlıyordum.

Yatak buz gibiydi. Ya da ben öyle hissediyordum. Sırtımın yatakla buluşması beni her ne kadar güvende hissetirsede basımda dikilen ve sertçe soluyan Victorun varlığı içimi korku ve endişeyle dolduruyordu.

Birinin saçıma dokunduğunu, ellerinin yanaklarımda gezindiğini hissediyordum. Gözlerimi açmak ve onun parmaklarının yanaklarımdan uzaklaştırmak istedim. Tek bir dokunuşunun bile kalbimi heycanlandırmasından nefret ediyordum.

Victorun parmakları yanaklarımdan ayrıldı ve uzaklaşan adım sesleriyle kalbim hayal kırıklığına uğratıp odadan cıktı. Beni bu yaralı, bitkin , kanlı halimle bırakıp gitmişti. Sol gözümden bir damla yaş aktı. Hayır, aptal olan bendim beni bu acıdan kurtarmak için bir ilaç vereceğini düsünmüştüm, ama onu bile çok görmüştü.

Burdan çıkıp gitmeliyim diye düsündüm. Bütün gücümle kullanarak gözlerimi açabildim. Victorun odasındaydım.
Odasında;
Bembeyaz yatak, kristali avize, komidin, dolap, koltuklar ve çalışma masası bulunuyordu.

İşime yarayabilecek hiçbirşey ortalıkta gözükmüyordu. Dolu gözlerimi kolumun acısını umursamadan sertçe sildim.

Ben güçlüydüm, kendi başımın çaresine bakabilirdim. Kolarımı yatağa bastırıp ayağa kalkmak için direndim, acı öyle sertçe karnıma temas ettiki bağırmamak için dudaklarımı dişlerimle bastırdım.

Birkaç defa kalkmayı denedim ama acı katlanılmaz bir hal alıp, karnımın kanamasınıda hissedince hıckıra hıçkıra düştüğüm duruma ağladım. Ağlamam gitgide şiddetlendi.

İstesemde durduramıyordum. Ayak sesleri işitince hıçkırıklarımı azda olsa durdurabildim.
Kapı açıldı. Victorun büyük heybesi ve isminin matmazel olduğunu düsündüğüm kadın girdi.

Matmazel elindeki ilkyardım çantasını hemen komidine bırakıp yüzündeki dehşetle bana baktı.
Birşey söylemek istiyordu. Dudakları titriyordu ama buna rağmen çenesini kapalı tutuyordu.

Victorun korkunç ifadeli mavi gözleri üzerimdeydi. Onunla göz teması kurmak istemiyordum.  Çünkü kalbim ona bakarken acı verici şekilde hızlıca atıyordu.

Matmazel, Victoria gözgöze gelip hızlıca ilkyardım çantasından çıkardığı makası alıp zaten yırtık içinde olan kazağımı makasla kesti.

Kazak ortadan ikiye ayrılmıştı. Sadece siyah sütyenimle duruyordum. Gözlerim karnıma kayınca kan içinde kalan yaralarla karsılaştım. Acısını hafifletmek için dokunmaya kalkışacağık sırada Victor sertçe kolumdan tuttu ama yarayla dolu bileğimin acısıyla acı içinde inleyip ağlamaya başladım.

İp izlerinden kalma yaralardı hem karnımın hemde bileğimin acısına artık katlanamıyordum.

Matmazel "iyi misin Maria?" Diye sorduğu soruya ciddi misin bakısı attığımda söylediği sorunun saçmalığını o an anlayıp "pardon, efendim yaralarınız çok acıyor mu? Hemen ağrı kesici verip yaralarınızın mikrop kapaması için temizleyip sarıcam. Ben bunları bitirene kadar bu acıya dayanabilir misiniz?"

Kıpkırmızı gözlerimle ona bakıp kısık sesimle "lütfen, acele et" dedim.

Matmazel bana ağrı kesici verdi. Pamuğu karnıma bastırdığında acıyla inledim. Siktir, galiba bu acıdan ölmek üzereydim.
Matmazel inlememi umursamadan hızlı ve çevik eliyle yaralarımı pamukla temizlemeye başladı.
Dayanamayacaktım acı çok fazlaydı. Acı dolu seslerin ve ağlamalarımı durduramıyordum. Her pamuğun karnıma bastırılması bıcagın etime girmesinden beter bir acıydı.

Ellerim yatağın kumasına sertçe tutunmuştu. Sağ elim bir şeye tutundu. Ve var gücümle tuttunduğum o sert ellere baskı yaptım, tırnaklarımı geçirdim, var gücümle sıktım. Ama o ellerin sahibi Victor bunu yapmama izin verdi.
Matmazel karnımı ve yaralı bileklerimi temizleyene kadar ter içinde kalmıştım. Nihayet bittip yaralımıda sarınca uykuya dalmıştım bile

Ne kadar zaman geçti hiç haberim yoktu ama yan taraf8mda yatak çökünce birinin varlığını orda hissettim.
Kalbim hızla çarpmaya başladı, o odunsu koku, etrafında yaydığı sıcaklık onun Victor olduğunu kalbim bas bas bağırıyordu.

Sesizlik içinde ne yaptığını anlamaya çalıştım. Ama hiçbir hareketlilik yoktu. Ben onun varlığını tam unutmuşken birden bir el yanaklarımda gezinmeye ve birinin yüzümün tam yakınından nefes aldığını hissetim. Victor yatağa yanıma uzanıp yanaklarımı okşuyordu.

Acı bitmemişti, hala kendini yavaş sızılarla hatırlatıyordu. Victorun varlığı acıyı tamamen unutturmuştu.
Victorun yavaş ve sakin tok sesi kulaklarımı doldurdu.
"Üzgünüm lenochka, bugün yaşadığın ve bu acılara katlanmak zorunda kaldığın için bugünün acısını sana unutturacağıma söz veriyorum."

Sessizlik oldu. Odadaki tek ses benim hızlıca atan kalbimin sesiydi. Söyledikleri sözler ondan daha da etkilenmemi sağladı. Üzgündü. Ne için? Onun düşmanları tarafından bugün öldüresiye saldırıya uğradığık için mi? Yoksa onun gibi bir adamdan asla kaçmayacağımı anlamam için mi? Lanet olsun ondan nefret ediyordum.

Parmakları yanaklarımı okşamaya devam etti.

"Sana bunu yaşatanları cehenemi yaşatacam ama ilk önce onlarla kücük bir işik olucak benim olan birşeyi almaya çalışmanın cezasını vericem ve sonra da sana yaşatılan bu siktiğim yaraları, dökülen her damala gözyasının hesabını ölümle vericekler."

Sesi gitgide öfkelenmeye başlmıştı. Kalbim korkuyla attı. Söyledikleri sözler ondan biraz daha korkmamı ve onun gücüyle bir kez daha tanışmamı sağladı.

Aradan uzun bir süre sonra Victorun uyuduğunu sanırken sözlerine emir verir şekilde devam ettirdi.

  "Benden kaçmaya çalıştın, ve kaçtın da ama zamanla sana bazı şeyleri  öğreteceğim: ilk olarak,sana Victor Volkova'dan asla kacış olmayacağını, onun izni dışında tek bir davarnışta da bulunamayacağını..."

Sesi eskisine nazaran sakinleşti.

"Seni kimse benden alamaz, güzelim çünkü sen bana aitsin ve öyle de kalacaksın, zamanla bana ait olduğunu da öğreteceğim sana "

Bölümü nasıl buldunuz?

Sizce Maria ne gibi bir politika izliyecek?

Victor söylediği sözlerde haklı mı?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...

SEVİLİYORSUNUZ 💋💋

SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin