Gözlerini açtığında içerisi karanlıktı.Nerede olduğunu anlayabilmek için yerinden kalkmaya çalıştı fakat tüm bedeni olanca ağırlığıyla bunu yapmasına izin vermedi.Melih birkez daha denemeye çalışsada yine aynı şekilde başarısızlıkla sonuçlandı.Tüm vücudunu ağırlaştıran birşeyler vardı.O an kaza yaptığını hatırladı.Evet kaza yapmıştı,gerisini hatırlamıyordu..Hastane de olmalıyım diye düşündü.Buranın kokusu tıpki bir hastane odasına benziyordu.Işığı açmak üzere kolunu kaldırmaya çalıştığında kolunun alçıya alındığını,boynunda bir boyunluğun varlığını ve ağzının içindeki metalleri farketti.Sağlam koluyla bir hamle daha yapıp ışığı açmayı başardı.Kendini sanki yıllardır uyuyormuş gibi hissediyordu.Karanlık odayı aydınlatan ışığın ani ivmesiyle gözlerini kısmak zorunda kalan Melih,kendine bakmaya başladı.Boyun ve kolundakini anlayabilmişti fakat neden ağzını açamadığını henüz anlayamamıştı.Çıldırmak üzereydi ki içeri gelen annesini görünce rahatladı.."Oğlum Melih,şükürler olsun rabbime""Melih annesine birşeyler söylemek istedi ama çenesi kitlenmiş olduğundan konuşamadığını farketti."Dur oğlum,açma şuanda henüz konuşamazsın..Ben sana herşeyi anlatacağım..Bir kaza geçirmişsin,araban takla atmış,polisler yetişip seni çıkarmasaydılar allah korusun..Bize haber verdiler,babanla hemen hastaneye koştuk..Çenenden ameliyat oldun..Tüm dişlerin kırıldı,yerine platin takıldı..Bir kaç hafta konuşmakta zorluk çekeceksin ama sonra iyileşeceksin merak etme.."Melih'in uyandığı haberini alan doktoru da gelince sağlık durumu ile ilgili net bilgi sahibi olabilmişti.Doktorun dediğine göre birkaç hafta içinde kolundaki alçı çıkarılacak.Boynunda ise herhangi bir kırık olmadığını sadece incinmeden dolayı kıpırdatmaması için takıldığını,yüzündeki morlukların geçeceğini sadece ağzının tamamen iyileşmesi için bir kaç aya ihtiyacı olduğunu söyledi.Sağlam koluyla işaret yaparak,yarışlara katılıp katılamayacağı bilgisini öğrenmek istedi."Eğer çenen araba kullanmana engel değilse,evet "dedi doktor..Melih gülümsemek istedi ama tüm yüzüne dağılan korkunç acıyla inledi.."Tamda bunu söylemek istiyordum ki tanık oldunuz,ağzınızı oynatmamaya özen gösterin Melih Bey...""Melih sağa sola kıvrılıp birşeyler söylemeye çalışsa da annesine derdini anlatamamış,doktor beye işaret yaparak kağıt kalem istemişti."Bu gibi durumlarda tecrübeli olan doktor çene ameliyatı olan her hastanın ilk isteyeceği şeyin konuşma ihtiyacının karşılanması olduğunu biliyordu.Bu yüzden sağ yanında duran komidinin üzerindeki kağıt ve kalemi gösterdi.Suzan Hanım yerinden kalkıp,oğluna defteri uzattı ve yazmasına yardımcı oldu..Melih sağlam olan diğer koluyla şu satırları yazdı."Bana Simla'yı getirin!"Annesi oğlunun ilk yazdığı cümlesine şaşırıp doktora bu sanırım sizinle ilgili değil dedikten sonra onu uğurladı.Suzan Hanım'ın kafası karışmış gibi görünüyordu.Simla da kimdi?Melih uayndıktan 5 dakika sonra onu sorduğuna göre önemli biri olmalıydı.Kafasını toparlayıp biraz düşündükten sonra Melih'e sorular sormaya başladı..Melih ise sağlam koluyla evet hayır işaretleri yaparak cevaplar veriyordu.."Nasıl ulaşıyım,telefonu var mı?Kim ki bu?"Melih eliyle telefon işareti yaptı."Ama telefonun parçalanmış,ben numarasını nerden bulabilirim?"dedi kadıncağız.Annesine tekrardan kağıt kalemi uzatması için işaret yapan Melih,kağıda.."Mehtap'tan..."yazdı.Annesi yiğeni Mehtap'ı arayıp durumu anlattı..Mehtap sonrasında Simla'yı arayıp ulaşmaya çalıştı fakat ne zaman arasa Simla'nın telefonu kapalıydı.En sonunda Melih'e telefonunu kapattığı için kendisine ulaşamadığını söyledi.Tüm haber ajansları Melih Karayel'in kaza yaptığını duymuş,yakında ki motosport dünya şampiyonluğu yarışlarına katılıp katılamayacağını öğrenmek istiyordu.Bu sebeple bazı gazeteciler hastanenin önüne konuşlanmış,giren çıkandan Melih ile ilgili bir haber almaya çalışıyordu.Ünlü sporcunun tüm eş,dost,akraba ve spor dünyasından yakınları ziyaretine geliyordu.Biri hariç;Simla...Melih,bir taraftan sağlık sorunları diğer taraftan Simla'nın onun kaza yaptığı tüm tv kanallarında gösterildiğinden,bilmesine rağmen hala onu ziyarete gelmemesinden dolayı derin bir üzüntü duyuyordu.Sonunda Simla'nın artık Pelin ile ilişkisi kalmayan Cüneyt'i elde etmek için uğraştığını,kendisini hiç sevmediğini,bu yüzden görmeye bile tenezzül etmediğini düşünmeye başladı.Kalbi acıyordu.Hiçbir kadını Simla kadar sevmemiş,kimseye ona güvendiği kadar güvenmemişti.Nasıl oluyor da bir insan bu kadar değişebiliyordu.O gece kız kardeşine yaptıkları aklına geldi Melih'in..Hiç tanıyamamışım dedi kendikendine, gözlerinden akan damlalara engel olamayarak...10 gün olmuştu..Melih alçılı tek kolu ve boyunluğundan dolayı hiç rahat değildi..Yemekleri sadece çorba olarak tüketebiliyor bunun içinde pipet kullanması gerekiyordu.Her kapı açıldığında o geldi diye dönüp bakıyor,her seferinde büyük bir hayal kırıklığı ile uykuya dalıyordu.Sonunda kolundaki alçı ve boyunluğundan kurtulduğunda hastaneden ayrılmak istedi.Konuşamama problemi hariç gayet iyi görünüyordu.Simla ile son kez konuşup olup biteni anlamak istiyordu.Taburcu olduğu hastaneden gazetecileri atlatmak için bindiği taksiciye Simla'nın evinin adresini verdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİMLA
ChickLitSimla,çevresindeki insanlara daima yardım eden, iyi kalpli bir kızdır.Ünlü bir reklam ajansında yönetici yardımcısı olarak çalışmakta ve aynı zamanda tam bir düğün manyağıdır. Nitekim kendi düğun hayaline kavuşamamiş, hala bekardır. Terzi kendi sökü...