SİMLA

Bölüm 11

Merhaba:)yazım hataları için lütfen kusura bakmayın,ilham gelmişken hızlı hızlı yazıp yayımlıyorum.Daha sonra düzenleme yapacağım.Bilginize...

Bülent bey,Simla'nın biraz tatsız olduğunun farkındaydı daha fazla kızının üzerine gitmek istemedi ve dönmesine izin verdi.Simla'nın döneceğini duyan Pelin de peşine takılmasaydı iyiydi.Yıllardır Amerika da olan kız kardeşine nasıl olurda sadece bir gün babasıyla vakit geçirmek yetiyordu hiç anlamıyordu.İstanbul 'a döndüklerinde havaalanında Pelin'e sürpriz yapan Cüneyt ile karşılaştılar.Cüneyt'i gören Pelin çok sevinmişti."Gelmenize çok sevindim ve size bir sürprizim var,ikiniz de benimle geliyorsunuz!"

"Ahh...yoo..Cüneyt Bey ben gelemem.."

"Hadi ama Simla zaten uyuz patronundan izin almayı zor başardın,tatildesin.."

Pelin ile Simla kendine uyuz yakıştırması yapan Cüneyt'in söylediklerine kıkırdadılar.

"Yok..gerçekten gelemem..."

"Hemen arabaya binmezsen,seni işten kovarım.."

Cüneyt'in sempatik şakalarına daha fazla dayanamadı Simla.Üstelik sürprizini de merak etmişti.Kız kardeşi önde Cüneyt'in yanında mutluluk kahkahaları atarken,arkada koltuğun orta kısmından çaktırmadan onları izleyen Simla Ben nerde hata yaptım diyordu.Arabadan indiklerinde Pelin bir çığlık kopardı..Cüneyt onları Rock n Coke festivaline getirmişti.Üstelik Simla'nın en sevdiği grupta konser verecekler arasındaydı."Linking Park!"Hep hayali olan bir şeydi.Bunca zamandır hiç kısmet olmamıştı ve sevdiği adam kız arkadaşı ve onun ablasını sürpriz olarak getirdiği ilk yere bak! Lanet olsun!Bu adamı nasıl kaybettim diye düşündü.Çok geçmeden Pelin'in çığlık atmasının sebebini öğrendiler.Mini elbisesi ortama uygun değildi.Simla kot pantalonuyla gayet rahattı.Konser alanına doğru ilerledikleri sırada Simla telefonunun çaldığını farketti,bilinmeyen bir numara arıyordu..

"Simla..."

"Kimsiniz?"

"Aşk olsun,sesimi tanımamanı yoğun şekilde duyduğun özleme bağlıyorum"

"Melih!Numara mı nerden biliyorsun"

"Çok sevdiğim bir arkadaşım verdi diyelim.."

"Mehtap mı,onu öldüreceğim.."

"Hayır,bilemedin,zaten mühim değil..eee nerde olduğunu söyle bana!gelip seni alayım.."

Simla biraz düşündükten sonra Melih ile bir anlaşma yapmaya karar verdi..Yoksa kardeşine ve babasına söylediği yalanlar ortaya çıkabilirdi.

"Sana nerede olduğumu bir şartla söylerim,tabi kabul edersen!"

"Peki ne istersen,prenses.."

"Birincisi bana prenses demeyi kes!ikincisi benimle görüşmek istersen verdiğim adrese gel?"

"Olur tabi,geliyorum.."

Melih'in canına minnetti zaten Simla'dan hoşlanıyordu.Ama bu tuhaf gizemli hareketlerini bir an önce çözmek içinde fırsattı bu..Kardeşi ve Cüneyt'in yanına dönen Simla..Cüneyt'in Pelin'i belinden nasıl kavradığına bakmamaya çalışarak..Arkadaşının geleceğini söyledi.."Sonun da bizi tanıştıracaksın bay motorcuyla"

Ne konuştukları hakkında hiç bir fikri olmayan Cüneyt Pelin'e anlamamış gözlerle baktığında hemen açıkladı Pelin..

"Şu dünya şampiyonu Melih Karayel varya ablam onunla çıkıyormuş.."

Cüneyt Simla gibi birisinin sporcu birisiyle çıkmasına şaşırmıştı.Çünkü Simla bugüne kadar tanıdığı en oturaklı,en çalışkan,en güçlü kadınlardandı.Onu hiç motora binecek çılgın bir kız olarak düşünmemişti.

"Öyle mi?Melih Karayel'i takip ederim,kendisi gerçekten çok başarılı bir sporcu ama karakterini bilemem tabi"dedi.

Simla Cüneyt'in bu yorumuna gülümsedi.Belki de ilkkez bir kadın olarak Cüneyt'in iligisini çekmişti tabi o da başka bir erkekle olduğunu öğrendiğin de!Melih yanlarına geldiğinde Simla onu Pelin ve Cüneyt ile tanıştırdı.Melih yanlarına doğru gelirken o akşam ki partide Simla'nın sarhoş olmasına neden olanların bu ikili olduğunu da farketmişti.Siyah deri mont ve kot pantalonuyla Simla,karşıdan gelenin Melih olduğuna emin olmak için tekrar baktı.Bu sırada Pelin ve Cüneyt'te kendilerine doğru gelen ortama en çok yakışan deri ceketiyle enfes yakışıklı görünen Melih'e doğru baktılar.

"Merhaba"dedi genç adam sıcak bir tavırla gülümseyerek.Simla'nın daha önce hiç görmediği bir tarzla karşısına çıkan Melih'den etkilenmemek için kendini düzeltti.Bugün, anlaşılan arabasından vazgeçmişti.Merhaba diyerek elini Melih'e doğru uzatırken Pelin,Melih'i beğendiği her halinden belli oluyordu.

"Bu kız kardeşim Pelin.."dedi Simla.Melih kız kardeşim sözünü duyduktan sonra biraz afallasa da çaktırmamaya çalıştı.

"Merhaba ben Cüneyt..."diye araya girdi kıskanmış bir tavırla Cüneyt...

"Ablamın patronu, benim de erkek arkadaşım"diye söze adeta atladı Pelin..

Tanışma faslı bittikten sonra konser alanına ilerleyip biraz müzik dinlediler..Sürekli Cüneyt ve Pelin'i izleyen Simla'nın davranışlarıda Melih'in gözünden kaçmamıştı.Konsere ara verildikten sonra Cüneyt acıktığını söylediğinde hep birlikte mangal yapılan yöne doğru ilerlediler.Simla sosisli sandvichleri görünce gerçekten acıktığını anlamıştı.Pelin'inde sosise bayıldığını biliyordu.Çocukken okul dönüşlerinde Pelin'e yaptığı en pratik şeylerden biriydi.

"Biz iki tane sosisli sandvich yiyeceğiz "diye sevinçle zıpladı.

"O kadar aç olduğunu bilmiyordum"dedi Cüneyt..

"Biz Pelinle sosisli sandviche...."

Pelin'in koluna vurduğu müthiş darbeyle susmak zorunda kaldı.Kendisine susması için işaret yaparken Pelin'e ne olduğunu anlamak ister gibi bakıyordu.

"Eskiden bende severdim...Yani yıllar öncesi..Uzun zamandır vejeteryanım"dedi.Simla küçük bir şoktaydı.Çünkü Pelin'in hayatta en sevdiği şeylerden biriydi et.Asla etsiz yaşayamam derdi.

"Öyle mi bende vejeteryanım"diye çok sevinmiş görünen Cüneyt bu konu hakkında Pelin ile konuşurken kendilerine vejeteryan bir tost söyledi.Simla elinde ki sosisli sandvichle cani gibi mi görünüyorum diye düşündü.Cüneyt hakkında kendisinden bilgi alan kardeşinin, onun beğenisini kazanmak için nasıl yalanlar söylediğine şaşırdı.Cüneyt'in vejeteryan olduğunu kendisi söylemişti çünkü ona!

Melih ise Simla'yı yanına çekerek "Ben de etçilim.Zaten vejeteryanlık sağlıklı bir beslenme şekli değil..Şu etin tadına bir bak!diye şapır şupur lezzetten bayılıcakmış gibi mimikler yaparak yemeye başladığında Cüneyt ve Pelin'in yutkunarak onları izlediğini, yemeklerine içleri giderek baktıklarını görünce Melih'e göz kırpıp gülümsedi.Şu Melih!Ne kadar garip bir çocuktu ve en zor zamanlarında Simla'nın yardımına yetişmeyi biliyordu.Konser bittikten sonra eve dönüş zamanı gelmişti.Simla Pelin ve Cüneyt'e hava atmak,çılgın kız pozları vermek için birçok kez Melih'in motoruna bindiğini,motorla seyehat gerçekten çok müthiş bir duygu,özgür olduğunu hissediyorsun ve benzeri söylevlerde bulunurken onların önden arabayla gideceklerini,kendisinin de bir taksiye atlayıp döneceğini planlamıştı.Ama bu manzarayı kaçırmak istemeyen Pelin ablasının motor delisi hallerini kendi gözleriyle görmek için onun motora binmesini beklemişti.Tüm bu olanları izleyen Melih artık Simla'nın ne yapmaya çalıştığından iyice emin olmuştu.Kendisini onları kıskandırmak için kullanan bu minik yalancıya bir ders verme sırası diye düşündü.Melih'in motoru bıraktığı yere doğru ilerlerken Simla Melih'in koluna yapışmış,"Lütfen bana nasıl bineceğimi söyle ve o kaskı kafama sen tak "diye yalvarıyordu.Melih,kız kardeşinin sevgilisine aşık olan bu aptal kızı bir an önce kendisine getirmeyi planlıyordu ve bunun için motoruna binmesi iyi bir fırsattı.Üstelik kendisinide bu sebep için kullanmıştı.İyi bir dersi hakediyordu.Motora tecrübeli birisi gibi binmeyi başaran Simla meraklı gözlere gülümseyerek "Hadi görüşürüz,biliyorsunuz ki biz eve sizden 1 saat önce varacağız.."dedi..Melih'in yerinden kalkmak için hızlanan bir boğa gibi sesler çıkaran motoruyla ölmemek için dua ederken..Arabayı kullanış şekli geldi aklına...ve şimdi...

"Emin misin,Simla?"diye endişeli gözlerle kendine bakan Cüneyt..

Simla cevabını el sallayarak verdiğinde Melih bastı gaza...ve Simla'nın Motorla imtihanı başladı...