Yn: Olmuyor. Onsuz olmuyor.
Motak: Bende özledim yakışıklımı.
Chu: Şşş.
Sadece bir yere odaklanmış orayı izliyordum.
Yine kan kustum.
Yn: Çok güzel. Bende öleceğim.
Wong olsaydı tokadı yemiştim.
Mun: Doktor çağırayım ben.
Yn: Çağırma. İşkence etmekten başka bişey yapmıyorlar.
Mun: Çağırmam lazım.
Mun doktoru çağırmaya gitti.
Wong'un cesedini götürmüşlerdi gece.
Doktor tek gelmemişti. 6 doktor daha vardı.
Yn: Ne oluyor?!
Ayaklandım birden.
(Test'i kafamdan uydurdum bu arada o yüzden sallayacağım, takmayın)
Doktor: Bu yapacağım şey, çok acıtacak. Ama çok.
Doktor: O yüzden onlar seni tutmak zorunda.
Yn: Tutmayın. Gerilirim.
Doktor: Hareketsiz kalman lazım. Ama seni kimse tutmazsa hareketsiz kalman imkansız gibi bişey.
Onaylayarak başımı salladım.
Fakat çok korkuyordum. Hiç korkmadığım kadar.
Doktorlar beni sıkıca tuttu.
Hana: Korkma Yn. Biz burdayız.
Cevap vermedim.
Mun: Sadece sakin olmaya çalış.
Doktor: Sizi dışarıya alalım.
Yn: HAYIR!
Yn: ONLAR BURDA KALSIN!
Doktor: Bağırışlarını duymalarını mı istiyorsun?
Yn: Ne?
Yn: O kadar çok mu acıyacak?
Doktor: Çok.
Ne olursa olsun diğerleri beni yalnız bırakmadı.
Yn: Yapmak zorunda mısınız?
Doktor: Sağlığın için.
Diğer doktorlar beni tutarken o yanıma yaklaştı.
Doktor: Sıkı tutun.
Kalbim çok hızlı atmaya başladı. Nefes alış verişim çok hızlandı. Terlemeye başladım.
Motak: Yn. Sakin olmaya çalış.
Yn: Olamıyorum.
Yn: Şuan benim yerimde siz olsanız sakin
kalabilir misiniz?Doktor öyle bişey yaptı ki, nasıl bağırdım anlatamam. Asla hareket edemiyordum. Bağırmayı bırakamıyordum. O kadar çok acıyordu ki.
Feci bağırıyordum. Diğerleri bakamıyordu bu tarafa.
(Benim uydurduğum senaryo böyle saçma olur işte)
Mun: Valla benim canım yanıyor şuan.
Chu: Of çok kötü bağırıyor, kuzum ya.
Yn: YETER!
Yn: ÖLDÜRECEKSİNİZ YETER!
O devam ederken ben daha fazla bağırdım.
Bıraktıklarında nefes nefese kaldım.
Doktorlar çıktığında acı içinde kıvrandım.Ağlıyordum.
Diğerleri yanıma geldi.
Yn: İyi değilim.
Chu: Geçecek Yn. Hepsi geçecek.
Yn: Sığınağımıza dönelim olur mu?
Yn: Bıktım artık.
Yn: Çok acıyor.
Bayan Chu saçlarım okşadı.
Kapıdan tanıdık bir yüz girdi içeriye.
Yeji: YN!
Yeji: SONUNDA BULDUM SENİ!
Yn: A-Anne.
Annem yanıma gelip sımsıkı sarıldı.
Bende karşılık verdim.Yeji: O gün evden çıktıktan sonra asla geri dönmedin. Hiç haber alamadım senden. Her yerde seni aradım kızım.
Yn: Seni çok özledim annem.
Yeji: Siz kimsiniz?
Hana: Arkadaşlarıyız.
Yeji: İyi misin kızım?
Yn: İyi olmaya çalışıyorum anne.
Yeji: Az önce bu odadan çok fazla bağırma sesi geliyordu. Sonra da 7 tane doktor çıktı içeriden.
Yeji: Sen mi bağırdın?
Başımı salladım. Evet anlamında.
Yeji: Ne yaptılar?
Yn: O doktorlardan biri dışında hepsi beni tuttu.
Hiçbir şekilde hareket edemedim. Sonrada olan oldu işte. Hayatımda yaşadığım en büyük acıydı.Annem tekrardan sarıldı bana.
Yeji: Kıyamam ben sana.
Yn: Dün akşam sevgilimi kaybettim anne.
Yeji: Sevgilin mi vardı?
Anneme Wong ile olan bir kaç fotoğrafımızı gösterdim. Wong'un hastanede çekildiği komik fotoğrafları da.
Yeji: Hem yakışıklı. Hem komik. Hem karizmatik, hem de çok tatlıymış.
Yeji: Hasta mıydı?
Bunları konuşurken ağlıyordum yine.
Yn: Vuruldu.
Yeji: Özür dilerim. Üzdüm seni.
Yn: Ben ne yapacağım onsuz?
Yn: Ona o kadar bağlandım ki...
Yine kan kustum. Bir bitmedi.
Yn: Doktorlar neyim olduğunu çözemedi. Bende öleceğim bence yakında.
Yeji: Öyle deme.
Yn: Anne. Seni seviyorum.
Bilincim kapandı.
Yeji: YN!
Mun: AÇ GÖZÜNÜ YN!
Hana nabzımı yokladı.
Hana: Bayılmış sadece. Acıdan dolayı büyük ihtimal.
Yeji: Bunca zaman sizinlemiydi?
Motak: Evet.
Yeji: Ona baktığınız için teşekkür ederim.
Benden bu kadar.Yeji: Ona iyi bakın.
Annem çekip gitti. Bir daha asla dönmemek üzere.
Chu: Kız zaten bitmiş hâlde. Bir de annesinin onu terk ettiğini öğrenince...
![](https://img.wattpad.com/cover/359458375-288-k98117.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Uncanny Counter Evreni 2
Novela Juvenilİlki çok uzun olduğu için sezon finali yaptım kaldığımız yerden devam ediyoruz.