Bayan Chu kafamdaki yarayı iyileştirdi.
Yn: Düşündüm de. Bence ben abarttım. Wong haklı.
Mun: Wong haklı ama, oda ileriye gitmiş.
Yn: İyiyim sonuçta.
Hana: Affedeceğim deme sakı-
Yn: Affedeceğim.
Motak: O affetmez. Eminim.
Mun: Yaptığın şey hiç hoş değil Yn.
Saat gece yarısı olmuştu. 00:06
Yn: Ben dışarıya çıkıyorum. Yemek yiyeceğim markette.
Chu: Erişte yapayım sana. Bu saatte çıkma.
Yn: Tteokbokki ve onigiri yiyeceğim. Sağolun
bayan Chu.Üzerimi değiştirip dışarıya çıktım.
Markete gittim. Ama Wong kapının önündeydi.
Kötü ruh olmuştu bile. Hatta saç stilini falan eskisi gibi yapmıştı.
Yn: Hassiktir!
Geri geri yürümeye başladım.
O koşarak yanıma geldi. Daha sonrada ağzımı kapattı.
Kulağıma fısıldadı.
Wong: Acılı bir yolculuğa hazır mısın?
Güldü.
2 dakikada gözüm dolmuştu. Sadece Wong'un gözlerine bakıyordum korkarak.
Elini ağzımdan çekti.
Yn: Tek bir sorum var. Neden?
Wong: Hâla neden diyor. Hakettin. Konuşma ve peşimden gel.
Wong: Je-ha'nın işkence odasını kullanacağım.
Busan'a gidiyoruz.Yn: Hayır bak!
Yn: OLMAZ!
Kolumdan çekiştirip arabaya bindirdi beni.
Yn: Gitmeyelim.
Wong: Oldu paşam. Başka isteğin?
Yn: Wong, korkuyorum.
Wong: Korkma güzelim.
Yn: Ne?
Bir anda arabanın içinde konfetiler patladı.
Wong bir düzenek kurmuştu.
Konfetiler kendi kendine patlamıştı.Wong: Doğum günün kutlu olsunn!
Yn: OHA!
Yn: ŞAKA MIYDI?!
Wong: Evett.
Yn: O zaman neden bıçakladın?
Hâla ağlıyordum.
Wong: Sade bir şekilde kutlamak istemedim.
Bir de travmanı atlatmanı istedim güzelim.Wong: Korkuttuğum için özür dilerim.
Bıçaklara olan korkum azalmıştı sayesinde.
Yn: Habersiz yapınca oluyormuş demekki.
Wong'a sarıldım.
Yn: İyi ki yaptın. Çok teşekkür ederim.
Wong: Ama.
Wong: Ben cidden, hayatında gördüğün en iğrenç insan mıyım? Kalpsiz miyim?
Yn: Onları anlık sinirle söyledim.
Wong: İyi tamam.
Wong: Ama Busan'a gideceğiz. Canım sıkılır yoksa.
Yn: Ne!
Wong: Çok bişey yapmayacağım ya.
Yn: Ya. Ama çok korkuyorum.
Wong: Yine şaka yaptım.
Yn: GERİZEKALI!
Yn: Senin bu şakaların yüzünden kalp krizi geçireceğim bir gün. Az kaldı.
Wong: Bu arada. Bıçakladığımda canın
çok yandı mı?Yn: E herhalde.
Wong: Bir daha avcı olamayacağım.
Yn: Olursun.
Wong: Sığınağa bırakayım seni. Dinlen.
Wong: Bende oturur paşa paşa dayağımı yerim.
Yn: Mun sana bişey yapmaz. Herkes seni haklı buldu. Bende dahil. Sadece ileriye gittiğini düşünüyorlar.
Wong: Ben hakettim ama. Mun'dan istediğim şeyi hatırlıyor musun?
Yn: Evet.
Wong: Onu yapmasını istiyorum.
Wong: Sabah pasta alıp kutlarız doğum gününü.
Yn: Canın yanar.
(Yn cidden salak bu arada)
Wong: Bana ne?
Wong: İçimdekini de çıkartır zaten.
Yn: İyi tamam gidelim.
*Hızlı geçiş*
Sığınağa gelmiştik.
Kapıyı Mun açtı.
Mun: Sen niye geldin lan?!
Wong: Anlatacağım.
Seungho gitmişti.
İçeriye geçip oturduktan sonra Wong her şeyi anlatmıştı.
Mun: E o zaman biraz dövelim seni.
Mun: Geçen gün istediğin gibi.
Mun: Sonrada içindekini çıkartırız.
Wong başını salladı.
Mun: Düş önüme.
Yn: Bende geleceğim.
Üçümüz birlikte spor salonuna indik.
Mun Wong'u kolona bağladı ve demir sopayı aldı eline.
Mun: Gel Yn. İlk sen vur.
Yn: Şey, ben vurmasam? Sadece izlemeye gelmiştim.
Mun: Senin de vurman gerekiyor. Olan sana oldu zaten.
Yn: Ben ona kıyamam.
Wong: Mun haklı güzelim.
Sende vur.Yn: Emin misin?
Wong başını salladı.
----------------------
Wong dayak yiyor🥲
![](https://img.wattpad.com/cover/359458375-288-k98117.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Uncanny Counter Evreni 2
Genç Kurguİlki çok uzun olduğu için sezon finali yaptım kaldığımız yerden devam ediyoruz.