31.Bölüm: Şaka mı?

96 11 29
                                    

Bayan Chu kafamdaki yarayı iyileştirdi.

Yn: Düşündüm de. Bence ben abarttım. Wong haklı.

Mun: Wong haklı ama, oda ileriye gitmiş.

Yn: İyiyim sonuçta.

Hana: Affedeceğim deme sakı-

Yn: Affedeceğim.

Motak: O affetmez. Eminim.

Mun: Yaptığın şey hiç hoş değil Yn.

Saat gece yarısı olmuştu. 00:06

Yn: Ben dışarıya çıkıyorum. Yemek yiyeceğim markette.

Chu: Erişte yapayım sana. Bu saatte çıkma.

Yn: Tteokbokki ve onigiri yiyeceğim. Sağolun
bayan Chu.

Üzerimi değiştirip dışarıya çıktım.

Markete gittim. Ama Wong kapının önündeydi.

Kötü ruh olmuştu bile. Hatta saç stilini falan eskisi gibi yapmıştı.

Yn: Hassiktir!

Geri geri yürümeye başladım.

O koşarak yanıma geldi. Daha sonrada ağzımı kapattı.

Kulağıma fısıldadı.

Wong: Acılı bir yolculuğa hazır mısın?

Güldü.

2 dakikada gözüm dolmuştu. Sadece Wong'un gözlerine bakıyordum korkarak.

Elini ağzımdan çekti.

Yn: Tek bir sorum var. Neden?

Wong: Hâla neden diyor. Hakettin. Konuşma ve peşimden gel.

Wong: Je-ha'nın işkence odasını kullanacağım.
Busan'a gidiyoruz.

Yn: Hayır bak!

Yn: OLMAZ!

Kolumdan çekiştirip arabaya bindirdi beni.

Yn: Gitmeyelim.

Wong: Oldu paşam. Başka isteğin?

Yn: Wong, korkuyorum.

Wong: Korkma güzelim.

Yn: Ne?

Bir anda arabanın içinde konfetiler patladı.
Wong bir düzenek kurmuştu.
Konfetiler kendi kendine patlamıştı.

Wong: Doğum günün kutlu olsunn!

Yn: OHA!

Yn: ŞAKA MIYDI?!

Wong: Evett.

Yn: O zaman neden bıçakladın?

Hâla ağlıyordum.

Wong: Sade bir şekilde kutlamak istemedim.
Bir de travmanı atlatmanı istedim güzelim.

Wong: Korkuttuğum için özür dilerim.

Bıçaklara olan korkum azalmıştı sayesinde.

Yn: Habersiz yapınca oluyormuş demekki.

Wong'a sarıldım.

Yn: İyi ki yaptın. Çok teşekkür ederim.

Wong: Ama.

Wong: Ben cidden, hayatında gördüğün en iğrenç insan mıyım? Kalpsiz miyim?

Yn: Onları anlık sinirle söyledim.

Wong: İyi tamam.

Wong: Ama Busan'a gideceğiz. Canım sıkılır yoksa.

Yn: Ne!

Wong: Çok bişey yapmayacağım ya.

Yn: Ya. Ama çok korkuyorum.

Wong: Yine şaka yaptım.

Yn: GERİZEKALI!

Yn: Senin bu şakaların yüzünden kalp krizi geçireceğim bir gün. Az kaldı.

Wong: Bu arada. Bıçakladığımda canın
çok yandı mı?

Yn: E herhalde.

Wong: Bir daha avcı olamayacağım.

Yn: Olursun.

Wong: Sığınağa bırakayım seni. Dinlen.

Wong: Bende oturur paşa paşa dayağımı yerim.

Yn: Mun sana bişey yapmaz. Herkes seni haklı buldu. Bende dahil. Sadece ileriye gittiğini düşünüyorlar.

Wong: Ben hakettim ama. Mun'dan istediğim şeyi hatırlıyor musun?

Yn: Evet.

Wong: Onu yapmasını istiyorum.

Wong: Sabah pasta alıp kutlarız doğum gününü.

Yn: Canın yanar.

(Yn cidden salak bu arada)

Wong: Bana ne?

Wong: İçimdekini de çıkartır zaten.

Yn: İyi tamam gidelim.

*Hızlı geçiş*

Sığınağa gelmiştik.

Kapıyı Mun açtı.

Mun: Sen niye geldin lan?!

Wong: Anlatacağım.

Seungho gitmişti.

İçeriye geçip oturduktan sonra Wong her şeyi anlatmıştı.

Mun: E o zaman biraz dövelim seni.

Mun: Geçen gün istediğin gibi.

Mun: Sonrada içindekini çıkartırız.

Wong başını salladı.

Mun: Düş önüme.

Yn: Bende geleceğim.

Üçümüz birlikte spor salonuna indik.

Mun Wong'u kolona bağladı ve demir sopayı aldı eline.

Mun: Gel Yn. İlk sen vur.

Yn: Şey, ben vurmasam? Sadece izlemeye gelmiştim.

Mun: Senin de vurman gerekiyor. Olan sana oldu zaten.

Yn: Ben ona kıyamam.

Wong: Mun haklı güzelim.
Sende vur.

Yn: Emin misin?

Wong başını salladı.

----------------------

Wong dayak yiyor🥲

The Uncanny Counter Evreni 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin