-Mun'dan devam-
Mun: Salsanız mı artık?
Jiwoon: Yoo.
Mun: YA AMA ACIYOR!
Jiwoon: Acısın.
Chung ae: Jiwoon yeter bu kadar.
Jiwoon: Ne diyon be tipsiz. Aşık olmuş olman,
benim umrumda mı sanıyorsun?
Chung ae: Yapma işte.
Jiwoon: Dur be.
Mun: Chung ae haklı baboş. Bırak gideyim.
Jiwoon: Baboş ne lan?!
Mun: Jiwoon hyung. Bırakır mısın artık?
Jiwoon: Yo yo yo yo. Seninle işimiz var daha.
Eline bir çekiç alıp yanıma geldi ve gidemeyim
diye iki bacağımı da kırdı.
Acıyla bağırdım.
Mun: LAN DUR ARTIK!
Ellerimi çözdü, aşağıya düştüm.
Yüz üstü yere yatırdı beni.
Daha sonra da kolumu yan tarafa, düz bir şekilde uzattı.
Jiwoon: Kıpırdarsan öldürürüm.
Chung ae: Yapma Jiwoon!
Jiwoon, Chung ae'nin kafasına sıktı.
Jiwoon: İşime karışırsan böyle olur.
Jiwoon: Evet sana dönelim.
Yerdeki büyük bir taşı alıp yanıma geldi ve yere çöktü.
Jiwoon: Başını diğer tarafa çevir.
Mun: Niye?
Jiwoon: Dediğimi yap.
Mun: Çattık ya.
Mecburen dediğini yapmıştım.
Jiwoon: Sıkı dur. Acıtacak.
Bir eliyle bileğimi tuttu, diğer elinde ise taş vardı.
O taşla elime vurdu.
Biraz acıtmıştı.
Jiwoon: Ah be. Sadece kanadı. O zaman tekrar!
Aynı yere tekrar vurdu.
Bu daha çok acıtmıştı.
Jiwoon: Niye kırılmıyor bu?!
Mun: Yapma!
Jiwoon: Acıdığını biliyorum. Ama umrumda bile değil.
Kahkaha attı.
Tekrar vurdu aynı yere.
Kırıldığını hissetmiştim.
Acıyla bağırdım.
Jiwoon: Upss. Bu yeterli değil.
Mun: Ne.
Tekrar vurdu.
Durmadı, tekrar vurdu.
Vuruşları hızlandı.
Bu sırada feci bağırıyordum.
Kafamı çevirip baktığımda elim parçalanmıştı bildiğin.
Korkuyla tekrar diğer tarafa çevirdim kafamı.
Sprey saç boyalarından getirdi.
Jiwoon: Bu saçlar niye pembe değil ki?
Saçımı pembeye boyamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Uncanny Counter Evreni 2
Novela Juvenilİlki çok uzun olduğu için sezon finali yaptım kaldığımız yerden devam ediyoruz.
