Çocuklar çok mutlu olmuş öpücüklere boğmuşlardı Nam Şini. Oda keyifle gülüyordu.
Çisem: Yoruldum kocam! Gidip dinlenelim bizde.
Ahter: izninizle Han'ım.
Gidin dinlenin tabi. Ay yüzlüm bizde çekilelim çadırımıza. Yoruldum yarında yorulmadan eğlenelim güzelim.
Gidelim de koynunda kokunla dinleneyim sevdiğim.
Hımm yol yormasaydı, ben seni yorardım da neyse...
Günler çuvala girmedi ya sevdiğim. Yorarsın, yorarım bemde elbet.
Ahhh Anummm ahhh!
______________________________________
Bu kısa tatil herkese çok iyi gelmişti. Özelliklede dağ havası Anu Eceme....
Ay yüzlüm iyi hiddetmiyorsan sen burada dinlen, yorulma güzelim.
İyiyim Han'ım merak etmeyesin dağ havası kızımızıda bana da çok iyi gelir.
Ayvaz annesi gelmezse diye tedirgindi. Şimdi geleceğinden emin olunca koşarak Perinin yanına gitti.
Şeta çadırda annesini emiyordu. Henüz çok küçüktü.
Haya haya... Han babam bize yüzmek öğretcekmiş! Sende biliyon mu?
Çisem: Hımm biliyorum şehzadem. Babanada bana da o gölde Han dedeniz öğretti yüzmeyi.
Peri: Babada biliyo, o da öğyetir bana...
Dudaklarını bükmüş ağladı ağlıycaktı peri Sultan.
Prensesim... Ben öğretirim sanada olmaz mı? Çok mutlu olur Han Dayın.
Peri: Yaaa öğyetiymisin? Keydi çocukuna öpyetip beyni beni isyemezsin diye şok üzüldüm men.
Olur mu tatlı perim. Ayvaz neyse sende şeta da o benim için. Hepinize ben öğreticem.
Ama Şeta çok küçük o eğlendin üzmeyin olur mu onu onada seneye tam olarak öğretiriz.
Peri: Üzmem men kardeşim o menim. Çok seviyorum seni Han Dayım.
Bende çok seviyorum seni babam.
Oooo aşk yaşıyor bunlar Sultanım. Ne mutlu bir tablo.
Çisem: Öyle Anum,bizde girer serinleriz seninle. Kızlara tedbirli olmalarını söyledim.
Ayy ne güzel olur! Serinleriz Sultan'ım.
Orada bakarız güzeller girip giremeyeceğinize! Malum onca asker içinde deliririm ben! Yani bakarız.
Çisem: Kıskançlık iyice artımış abim.
Ahter : Hanım haklı sultanım! Benimde gönlüm yoktur.
Çisem: Hahahaha kulaklarım neler işitir. Kocam sen kıskanç mıydın?
Ahter: Seven kıskanır Sultan'ım. Bilmezmisiniz?
Sevdiğim, bunlar burada kalsın bak! Ortalık hep alev aldı.
Gülüşerek göle doğru yürümeye başladılar.
Burası çok huzurlu.... Nam... Bayıldım.
Yaşasın annimde şok sevdi! Yüzcez yüzcez!
İşte bu sevinciniz için değerdi bunca yol. En değerli hazinem sizsiniz.
Yezit: Han'ım askerleri yol tarafına konuşlandırdım. Burada aileniz ile vakit geçirmeniz için mahremiyet sağlandı.
Yezit ilkin sultanlarını gölgede dinlenmeye al. Bizde Ahter ve seninle evlatlarımızı yüzdürelim.
Yezit: Buyruk Han'ımındır. Sultanlarım buyurasınız.
Şilim ve Sima sizde gelin oturalım keyifle seyredelim erlerimizi ve evlatlarımızı.
Çisem: güzellerim suya tacınızla girmeyi düşünmüyorsunuz değil mi?
Şok seviyom tacımı haya.
Halan haklı oğlum suda eğlenirken kaybolur gider yoksa.
Peri: Ay ay süt anmim. Kayboymasın.
Tayma al annim....
Şeta: Suytan anni, koykuyom men ditmem oyaya.
Yezit: Ben yanındagım ya oğlum! Korkma gel.
Şeta: Anni koykuyom dit.
Yezit zorlama can oğlumu! O izlesin bizi isterse Han Amcası onu alıp yüzdürür.
Şeta: Hı hı...
Yerim senin ağzını çocuk!
Ayvaz yine sarkıtmıştı dudağını ağlamaklı bakıyordu annesine.
Ayvazım, etme oğlum! Çok üzülüyorum sen üzülünce! Canımız onlar sevmeyeyim mi?
Annim, kıskaç diyilim men. Öyle bazen kötü geliyo hemen hemen ditiyor vayla.
Koşup öptü annesini, sonrada Şeta'yı.
Abicim, koykma men seni her kötüden koyuyum.
Şeta: tayma abi. Dit sen geycem....
Baba... Men geydim!
Ejderha oğlum hadi suya!
3 adam 3 küçük çocuk suda çocuklaşarak eğlendiler. Herkes eşini kıskandığı için anneler suya girmediler.
Çocuklar yorgunlukla öğlen uykusuna yatırılmışlardı. Sofralar kurulmuş hep birlikte yenilip içilmişti.
Anu yemek sonrası başı eşinin göğsüne yaslı bir şekilde uyuya kalmıştı.
Nam Şin sevdiği rahat etsin diye minderlere doğru yatırmıştı güzel eşini.
Başında iki nöbetçi bırakatak çisem sultan ve Ahterle göle yüzmeye dönmüştü.
Aradan bir yarım saat geçmiştiki Anu Ecem heyecanla uyanmış Sevdiğine sesleniyordu.
Nam.... Nammmm Şinnn....
Nam eşinin sesini duyar duymaz koşarak gölden çıktı. Yanına o kadar huzlı gelmişti ki soluğunu toparlayamadı.
Güzelim, ne... Neyin... Var... ?
Nam düş düş gördüm. Düşümde....
Korku değil sevinç ve heyecan vardı yüzünde. Nam Şin konuşması için bekledi sevdiğini.
İki Nam, iki bebeğimiz var karnımda! Bir kız biri oğlan.
Gördüm, çok çok güzellerdi Nam....
Anu Ecem mutluluktan ağlıyordu. Tıpkı Ayvazdaki gibi görmüştü evlatlarının yüzünü.
Anum.... Sen ve evlatlarımız bana Gök Tengrinin bir lütfusunuz!
Bu haber aile içinde sevinçle karşılanmıştı. Bebekler şimdi 3 aylıklardı. Yakında aileleri daha da büyüyecekti.
Bölüm Sonu.....
Sonraki bölümFinal.... ✌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Çağ
FantasyParalel Evren'de geçmektedir.❤️ Akad imparatorluğu zamanını,Sümerler'in altın çağını anlatmaktadır. Ülkenin kurucusu Sargun efsanelerde geçen dünyaya hükmedecek doğurgan erkeğini bulmak için Saray'da erkeklerden oluşan bir harem kurmuştur. Sadece Sü...