Keyifli okumalar!
~Kapatılmayacak Yaralar~
'Ben sarmaya çalışıyordum.Lakin sargı sadece yaraları gizliyordu.Dışarıdan bakan iyileşdiğini sanıyordu ama o yara aynı yaraydı.Kabuk bağlamıyordu bile...'
Δ
"Uzay bey?"
"Size burda neler olduğunu soruyorum!"Lan neden herkes bağırıyor!
Ayağa kalkarak arkamdakilere tek tek göz gezdirdim.Bir tek Uzaya bakmamıştım.Alpin ve Sametin gözlerinden gergin olduğu belliydi. Alp va Samet Uzaydan büyük gibi duruyorlardı.Peki neden bu kadar ondan korkuyorlardı?
"Rahatsız ettiğim için özür dilerim...Ben gidiyim."Sesim bağırdığımdan dolayı çok kısık çıkıyordu.Uzayın yanından çıkışa doğru adımlamaya başladığımda bileğime sarılan ellerle irkildim.Ellerin sahibine baktığımda Uzay olduğunu gördüm.Onun okyanusu andıran gözlerinin içine benim ağlamaktan kıp kırmızı olmuş kahverengi gözlerimle baktım.
"Hava soğuk-"Başdan aşağı beni süzdükten sonra konuşmaya devam etti.
"Böyle dışarıda çok durma.Hasta olursun."Gözlerim bileğimde ki ele kaydı.
"Bana dokunmayın!"Kısık ama sert sesimle onu uyarmıştım.
"Bana emir verme! Senin iyiliğin için konuşuyorum!"Dişlerinin arasından tıslarcasına konuşması beni biraz korkutsada belli etmemiştim.
"Hiç kimsenin-"Annemlere doğru bakıp konuşmama devam ettim.
"İyiliğine ehtiyacım yok! Bileğimi artık bırakın ve bana dokunmayın!"Bağırarak söylediğim şeylere sinirlenmişti sanırım.
"Bana bak lan! Sen bana hangi cüretle bağırırsın?!"Üstüme geldiğinde onun yüzü gitmiş yerine Sametin yüzü gelmişti.
"Ge-gelme..."Gözlerimdeki yaşlar yavaş yavaş çeneme doğru süzülüyordu.Uzay üzerime geldikçe minik adımlarla geriye doğru gidiyordum.
"Uzay be-"
"Biri bana karışırsa gebertirim!"Babam beni savunmaya çalışıyordu ama o izin vermemişti.Üzerime burnundan soluyarak geliyordu.Elini bileğimden çekmişti.
"Ne olur gelme..."Yine bana tecavüz edecekti.Yine o sokaktaki olayları yaşayacaktım.
Hani izin vermeyecektin Umay? Hani o geceyi bir daha yaşamaya izin vermeyecektin? Hani hiç kimse sana dokunmayacaktı? Şimdi kendini koruyamıyorsun bile...Sadece ağlıyorsun ve tir tir titriyorsun.İşte bu kadarsın sen!
Yine üzerime doğru geliyordu...Yine o gecedeki gibi üzerime doğru geliyordu.Yere çöküp kollarımla kendimi sardım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım.
"Ne olur gelme! Dokunma bana!...Baba...bana yardım et! Sana yalvarıyorum bana yardım et!"Başımı dizlerimin arasına aldım.
Dokunmasınlar bana ne olur!
"Şhhh...Dokunmayacaklar sana.Ben hep senin yanında olacağım.Tamam mı Küçük Hanım?"Başımı kaldırıp ıslak kirpiklerimin arasından karşımdaki siluete baktım.Bu Uzaydı...Bana çok yakındı...Bana sarılıyordu.Babamın yapamadığını bana yapıyordu...Beni o kabustan çekip çıkartıyordu.Dudağımı büzerek onun okyanus mavisi gözlerine baktım.Gözleri bir anlık dudaklarıma kaysada yine gözlerini gözlerimle buluşturmuştu.
"Ya olmazsan?"Kısık sesle sorduğum soruya kısık sesle cevap vermişti.
"Uzay SOYDAN her zaman sözünün üstünde durur Küçük Hanım."Dudaklarında güven verici gülümseme oluşmuştu.
"Hadi eve gidelim...üşümüşsündür."Kısık sesle konuştuklarına başımla onayladım.Beni kolumdan tutup kaldırdığında çok ağladığım için başıma ağrı girmişti.Yerimde sendeleyip Uzayın kolundan tutundum.Benim yüzüme baktıktan sonra beni kucağına almıştı.O an hiç bir şey umrumda değildi.Yaşadıklarım bana ağır geliyordu.Kaldıramıyordum artık bu yükü.Olmuyordu.Bir insanın kaldıramayacağı şeyler yaşamıştım.
Yalan-Bana babamın öldüğü söylenmişti.
Tecavüz-Sokakta babamın bana aldığı tokamı almak için girdiğim sokakta tecavüze uğramıştım.
İhanet-Babam bana ihanet edip beni acımasız dünyanın pençesinde terk etmişti...
Ve daha neler neler...Başıma gelenlerin sonu yoktu ve hepsinin suçlusu babamdı...Bu dünyada en çok güvendiğim insan Süper Kahramanımdı...Asla iyileşmiyecek yaralar açmıştı kalbimde...Ben sarmaya çalışıyordum.Lakin sargı sadece yaraları gizliyordu.Dışarıdan bakan iyileşdiğini sanıyordu ama o yara aynı yaraydı.Kabuk bağlamıyordu bile...
Uzaya baktığımda başını dikleştirip keskin gözleriyle karşıya baktığını gördüm.Mavi gözleri ,yüzündeki benleri sarışın tenine o kadar güzel yakışıyorduki.Bide dağınık saçlarını unutmamak lazım.İşte Uzay SOYDAN tüm mükemmelliğiyle gözümün önündeydi.Ona baktığımı fark edip bana bakmaya başlamışdı.Gözleri öyle yorgun bakıyordu ki,sanki dünyanın bütün yükü ona yüklenmişti...Sanki bütün yükler ona taşıtılmıştı.
"Uzay?"
"Hı?"Gözlerimin içine bakmadan yürümeye devam ediyordu.
"Sen ne yaşadın?"Aniden gözlerini bana döndürdü.O an gözlerinden bir duygu geçti.O duygu bana o kadar çok tanıdıktı ki,neredeyse hayatımın her bir dakikasında içimde o duygu vardı.O duygu...
Hüzündü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAH BENİM SOYADIM
Teen FictionKüçük,narin,özgür bir kelebektim ben.Hayatımın en güzel baharlarında hayatın bana vurduğu kalleş gardı üstelemişdim...Uçmayı çok severdim.Rahatça özgürce küçük bir kelebek olup uçmak isterdim.Hayatın tüm acımasızlığını,silsilesini unutup dünya üzer...