Keyifli okumalar!
~Özlem Hissi~
"Bırak...Kalbim acıyor,incitmeyin onu...Kırmayın...Bıktı...Bu bedene sahip olmaktan bıktı...Kırılmamak istiyor...İçimde isyan yapıyor.Artık 'İncinmeme izin verme!' diyor...Yapamıyorum.Acı çekiyorum.
Görmüyormusunuz?...
İçimde hayla o kız çığlık atıyor.Özlüyor...Babasızlık hissiyle yanıp tutuşuyor..."
Δ
"Merak etme...Sütyen giymiştin..."Gözlerimi şokla açarak onun yüzüne baktım.
O mu beni giydirmişti!? Bu ne hadsizsizlik ya! O kim oluyorda benim kiyafetimi değiştiriyor!
O anlık sinirle ne yaptığımın farkına şimdi varmıştım...Ona tokat atmıştım.
"Sen kim oluyorsunda benim kiyafetimi değiştiriyorsun! Sana bu hakkı kim verdi?!"Yüzü sinirden kasılınca korku tüm bedenime yayılmıştı.Lakin içimden büyük sinir korkumu bastırıyordu.
"Herkes evden çıksın!"İçeriden Nebahat teyze koşarak geldiğinde,beni görüp şokla elini ağzına götürdü.Hızlıca Uzayın kolundan tuttu.
"Uzay,oğlum,hadi gel bir sakinleş.Sinirlisin,kıza zarar gelsin isteme-"Uzay kolunu Nebahat teyzeden çekip yüzüne öyle bir bakmıştı ki,siniri falan unutmuştum.Yerine öyle bir korku gelmiştiki zangır zangır titremeye başlamıştım.
Nebahat teyze kapıdan çıktığında bana öyle acıyan gözle bakmıştı ki,korkudan ölmek üzereydim.Ben herkesin kapıdan teker teker çıktığını izledikten sonra evde hiç kimse kalmamıştı.
Yalnız O ve Ben kalmıştık...
"Gelelim sana!"O bana yaklaşıyor,ben ondan uzaklaşıyordum.Belim masaya değdiğinde sağa doğru koşmak istedim ama sadece istedim çünkü Uzayı kolu buna engel olmuştu.Sola doğru gitmek istedim,sonuç aynıydı.Gözlerim o anki korkuyla dolmuştu.Yüzüne bakamıyordum.Baksam göz yaşlarım akacaktı.Ağlamaktan nefret ediyordum ama malesef ki çok duygusal biriydim.
"Yüzüme bak!"Bakmayacaktım,baksam ağlayacaktım.Baba...
Babamın kim olduğunu bilmiyordum.Tek bildiğim küçük kızlar ağladıklarında babalarına sığındıklarıydı...Ben kime sığınacaktım.Beni kim koruyacaktı.Kim eve geldiğinde bana kim istediğim meyveni alacaktı.
Kimin eve gelip, beyazlaşmış bıyıklarıyla yanaklarımdan öptüğünde huylanacağım...Kim beni güzel kızım diye sevecekti...Kim?...
Elini çeneme hiçte nazik olmayacak şekilde atıp sıkmaya başladı.
"Ben sana ne dedim! Bana bak demedim mi?!"Küçük ellerimi büyük ellerinin üzerine atıp göz yaşları içinde çekmeye başladım.Bırakmıyordu.Sonda pes ederek göz yaşlarımı serbest bıraktım.
"Bırak...Kalbim acıyor,incitmeyin onu...Kırmayın...Bıktı...Bu bedene sahip olmaktan bıktı...Kırılmamak istiyor...İçimde isyan yapıyor.Artık'İncinmeme izin verme!'diyor...Yapamıyorum.Acı çekiyorum.Görmüyormusunuz?...İçimde hayla o kız cığlık atıyor.Özlüyor...Babasızlık hissiyle yanıp tutuşuyor..."
"Umay..."
"Bana güvene bilirsin demiştin...Uzay SOYDAN sözünün üstünde durur demiştin..."
"Ben senin güvenini yıkacak hiç bir şey yapmadım..."O an onun gözlerinde hastarıklı psikopatın ruhunu görmüştüm.
"Bana zarar verdin."
"Onu Uzay SOYDAN yaptı.Uzay DEMİR onu hiç bir zaman yapmaz Küçük hanım."Uzay DEMİR mi? İşte bu onun tam bir hastalıklı psikopat olduğunu göstercesi...
"Şimdi yukarı çık ve kapıyı kapat.Aşağıya sakın inme!"deyip ceplerinde birşey aramağa başladı.Bulduğunda...
"Hadi!"diye bağırdı.Poşetin ağzını açıp poşettekileri ağzına dökmeye başladı.Bu uyuşdurucuydu...Merdivenlere doğru koşduğumda onun sesi kulağlarıma doldu.
"Umay...Buraya gel."Gelmek istemiyorum diyemedim.Sonuçta uyuşdurucunun enkisindeydi.Minik adımlarla belkide ecelim olacak adamın yanına doğru adımlamaya başladım.Uzay koltukta yayılmış bana baygın gözlerle bakıyordu.Koltuktan uzak durarak konuşmaya başladım.
"Ef-efendim..."Elini dizine iki kere vurdu.Beni kucağında oturmamı mı istiyordu?
"Uzay,yapam-"
"Umay dediğimi yap!"Dolu dolu olan gözlerimde ki göz yaşları serbest bıraktım.Minik adımlar atarak ona yakınlaşmaya başladım.
Yapmak istemiyorum!
Tam karşında durduğumda dizine iki kere vurdu.Bağıracağını bildiğim için ondan uzak şekilde dizinin üstünde yan bir şekilde oturdum.Ona bakmıyordum ama bana baktığını hissediyordum.Birden elini belime attı ve beni kendisine çekti.Ayaklarını kaldırıp sehpanın üzerine koydu.Ona o kadar çok yakındım ki ılık nefesi tenime değiyordu.
"Saçların annemin saçları gibi kokuyor,biliyor musun?"Ağlamalarım bir türlü durmak biliyordu.
"Annem gibi gülüyorsun,annem gibi kokuyorsun,annem gibi görünüyorsun..."Elini perçemlerimde gezdirmeğe başladı.
"Neden bu kadar küçüksün?" Küçük çocuk gibi kıkırdamaya başladı.
"Küçük çocuk gibisin...Hep ağlıyorsun."Göz yaşlarımı siliyordu.Lakin yerine yenileri gelmeye devam ediyordu.
"Neden ağlıyorsun?"Dudağımı büzerek daha şiddetli ağlamaya başladım.
"Babamı özledim..."İki elimle yüzümü kapatarak ağlamaya başladım.
"Şhhh,senin baban öldü Umay..."Sameti özlemiyordum ama o benim babam değil miydi? Babam bana öyle söylemişti.Ellerimi gözlerimden çekip Uzaya bakmaya başladım.Onun gözleri dudaklarımdaydı.
"Uzay?"Gözlerini çekmesi için söylemiştim ama o hayla izliyordu.
"Hı?"
"Benim babam kim?"Gözleri gözlerime kaydı.
"Öldürtdüğüm adam...Serhat SOYDAN.Sametin eşinin yani gerçek annenin sevgilisi.Benimde annemin sevgilisi..."
Benim o gece sarıldığım adam gerçek babam mıydı?
Yani Samet Uzayın babası mı?
Uzay Sametin oğluysa,ben Sametin eşinin kızıyımsa ben Uzayın üvey kardeşimiyim?
Babam bana neden yalan söylemişti?
_________________________________________________
Selammm!
Yine sırlarla dolu bölümle karşınızdayım!
Bölüm nasıldı? Sizce asıl hikaye nasıl?
Teorilerinizi yorumlarda berlirtmeyi unutmayınn!
İyi geceler :)
____________________________________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAH BENİM SOYADIM
Подростковая литератураKüçük,narin,özgür bir kelebektim ben.Hayatımın en güzel baharlarında hayatın bana vurduğu kalleş gardı üstelemişdim...Uçmayı çok severdim.Rahatça özgürce küçük bir kelebek olup uçmak isterdim.Hayatın tüm acımasızlığını,silsilesini unutup dünya üzer...