17.Bölüm

2.1K 91 13
                                    

Kendimi görebileceğim en güzel ayna bana aşkla bakan gözlerindir..

Seyran'dan anlatım

Ferit gideli saatler geçmişti, akşam olmuştu, merakıma yenilip mesaj attım.
+Durum ne? Daha iyi misin?
Bir kaç dakika sonra Feritten cevap geldi.
-Henüz bişey yok, kamera kayıtlarını bekliyorum.
Bütün atölyeyi talan ettik yok, giriş çıkışlara bakılıyor şimdi, bişeyler bulucaz inşallah. Sen bekleme beni, yat uyu. Seni seviyorum.
Herkesin canı sıkkındı atölyede olan olay yüzünden, bu yüzden de akşam yemeğinde masa boştu, bende zaten olanlardan sonra üzgündüm, iştahım yoktu.

Derin bir nefes verdim, oturduğum koltuktan sersemlikle kalktım, bir adım attım, başım feci şekilde dönüyordu,
eğilip koltuğun koluna tutundum, gözlerimi yumdum sıkıca. O sırada odanın kapısı tıklatıldı, başıma peş peşe giren ağrılarla sessizce koltuğun dibine çöktüm,
"Ah, gel." dedim acıyla çığlık atarak.
Kapı açıldı, içeriye gireni dahi görememiştim,
"Seyran!" diye endişeyle bağırınca, sessinden Asuman olduğunu anladım, "Seyran iyi misin?" diyip yanıma çöktü. Ben başıma batan iğnelerle kendimde değildim,
başımı sıkıca ellerimin arasına almış acısını bastırmaya çalışıyordum, "Seyran, Seyran derin nefes al..aç, gözlerini aç lütfen.." diye fısıldadı Asuman, ben çoktan kaskatı kesilmiştim.
"Seyran beni duyuyor musun?" dedi elini başımı tuttuğum ellerimin üzerine koyup.
Bir kaç dakika sonra zorlukla dudaklarım aralandı,
"İyiyim, iyiyim...galiba tansiyon.." diye fısıldadım yarı baygın.
Baş ağrısı geçmişti, geriye halsizlik kalmıştı, dünyada ama dünyadan bağımsızdım, Asuman eli kolu bağlı neler olduğunu öğrenmeye çalışıyordu, sorular soruyordu, ama ben çoktan konuşma kabiliyetimi kaybetmiştim, sanırım..
"Tansiyon, Seyran tansiyonun mu.." diyip telaşla kalktı yerinden, "Tamam, tamam dur..."
Koşarak çıktı odadan, ben yerde ellerim iki yanda hareketsiz, başımı zorlukla dik tutuyordum, bakışlarım donuktu..
Asuman saniyeler sonra odaya girdi tekrar,elindeki tansiyon aletini sehpaya bıraktı,
"Hadi gel, gel koltuğa yatıralım seni, ayaklarını yüksekte tutman gerek."
Zorlukla ayaklarımın üzerinde dikilip kendimi koltuğa attım, baş dönmesini azaltmak için gözlerimi yumdum.
Asuman başımın altına bir, ayaklarımın altına iki yastık koydu, zorlukla nefes alıyordum, bakışlarım boş boş dolanıyordu tavanda. Tansiyon aletini koluma geçirip,
"Sakin ol, derin derin nefes al.." diyip yanıma çöktü, makine durunca sonuca baktı, "Çok düşük tansiyonun.." diyip panikle kalkıp banyoya koştu,
saniyeler sonra elinde ıslak bir havluyla geldi, bir kısmını soğuk suyla ıslattığı havluyu alnıma koydu.
"Şunu da şöyle koyalım..iyi gelir.." dedi koltuğun kenarına oturup.
"Seyran..hastaneye gitmeliyiz." dedi endişeyle.
"Yok, olmaz." diye fısıldadım.
Asuman şaşkınlıkla baktı yüzüme.
"Ne demek olmaz, tansiyonun çok düşük, öyle ayranla yerine gelmez, hem hipoglisemi hastasısın, olmaz risk alamayız!" diyip kalktı yanımdan.
"Asuman.." diye zorlukla seslendim ardından.
Odadan çıkıp dakikalar sonra yanında Gülgün anneyle geldi.
Zorlukla dikleştim koltukta,
"Seyran, kızım iyi misin, noldu?!" dedi Gülgün anne korkuyla yanıma koşup.
"Hastaneye gidelim diye ısrar ediyorum ama kabul etmiyor.." dedi çaresizce Asuman.
"Olur mu öyle şey, tansiyonun şakası olmaz Seyran, kalk hemen gidiyoruz!" dedi öfkeyle.
Az da olsa kendime gelmiştim,
"Bakın gerçekten iyiyim..ilaçlarımı aksattım, ondan olmuştur. Durduk yere telaşlanmaya gerek yok.." dedim sessizce, Gülgün anne gelip yanıma oturdu, ıslak havluyla yüzümü ıslattı.
"Seyrancım en azından gidelim bi baksınlar..
Emin olmak için, iyiliğin için.." dedi ellerimi tutup.
"Hiç olmazsa Atıf beye haber verelim, gelip bir baksın.."
dedi Asuman endişeyle elleriyle oynarken.
"Asuman, iyiyim gerçekten, bak zaten geç oldu.
Bir anlık bişeydi..üzüntüden iştahım yok, pek bişey yemedim, ilaçlarımı da almayınca düştü biraz o kadar.."
Asuman ofladı, "Daha iyi misin peki şimdi?"
Başımla onayladım, gülümsedim, "Islak havlu iyi geldi."
dedim sessizce.
Gülgün anne derin bir nefes verdi, uzanıp sehpadan tansiyon aletini aldı,
"Bir daha ölçelim bakalım.." diyip koluma taktı.

"Antepli"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin