22.Bölüm

1.7K 101 33
                                    

~ Belki şair olamayacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~ Belki şair olamayacağım..
Ama 'yaşadığım en güzel şiir' sen olacaksın. ~

-Cemal Süreyya

Seyran'dan anlatım

Sonunda evimize geldik, arabanın penceresinden yolu izlerken yalıya vardığımızı farkedince neden bilmiyorum ama..içim huzurla doldu.
Artık bu koca yalıda benim de bir yerim vardı,
artık bende bu ailenin bir parçasıydım..
Şu an bunu daha çok hissediyorum..
Bu eve geldiğim ilk gün, dün gibi aklımda.
İçimde ki korku, kaygı..aklımda dolanan sayısız düşünce, soru..
Hepsi gün geçtikçe cevabını alıp köşesine çekildi.

Doğup büyüdüğüm evden ayrılmak benim için imkansız gibi görünürdü..duvarlarında yankılanan çığlıklarımla, bedenimin acıyla sürüklendiği taşlarıyla benimsemiştim ben o konağı.

Mesela ben ablamın aksine, sırf babamın esaretinden kurtulmak için evliliği öne sürüp ayrılmak istemezdim yuvamdan..
En çokta annem için, çocukluğumun kabusu olan o evi bana sıcak bir yuva yapan insan için gitmezdim..

Bu yalı da bir nevi altın kafesti, hareketlerinin kısıtlandığı, fikrinin sorgulandığı, ama içinde yaşayan herkes onu her gün yuva yapmak için çabalıyor..birbirini kırmadan, incitmeden..
Bu yalıda ki herkes yaralı,
ama birbirilerinin yaralarını sarmaktan hiç vazgeçmiyorlar..

Araba bahçede varınca durdu, ilk Ferit indi.
Ali abi de koşup kapımı açtı, ineceğim sırada
"Seyran, bi dur." dedi Ferit aceleyle.
Merakla baktım yüzüne, yaklaşıp bir çırpıda beni kucağına aldı.
Yuvama varmanın huzuruyla yorgunluk çöktü üzerime,
gıkımı çıkarmadan kollarımı Feritin boynuna sardım, başımı omzuna yatırıp yarı açık gözlerle yüzünü seyrettim.

Adım adım yalını kapısına vardık, girişte bizi Dicle karşıladı, "Hoşgeldiniz." dedi naif sesiyle.
"Hoşbulduk Dicle, her şey hazır mı?" diye sordu Ferit içeri girerken.
"Hazır Ferit bey, odanıza getireyim mi?" diye sordu.
"Sana zahmet..bu arada, her şey için çok teşekkür ederim.." dedi mahçup.
Ben mayhoş gözlerle Feriti izliyordum,
bakışlarını, acı kahve gözlerini, benliğimi alan dudaklarını..
Ben hayallere dalmışken Ferit çoktan merdivenleri yarılamıştı, huzursuzca kıpırdandım.
"Ferit..indir beni artık, belini sakatlıcaksın." dedim sıkıntıyla.
Beni taşıyayım derken kendine zarar verecekti.
Son basamağa basınca nefes verdi,
"Sen benim sevgilimsin Seyran..aşkımsın..
ilk..ve tek aşkım, senin tek bir kılına zarar gelmesin diye canımı veririm ben..canımı..
Yakarım lan bu dünyayı!" dedi dişlerini sıkarak.
Dediği sebepsiz bana komik gelmişti, kendimi tutamayıp kahkahalara boğuldum, güldükçe kasıklarıma giren ağrı dudaklarımdaki gülümsemeyi saniyeler içinde yok etmişti.
"Komik olan ne Seyran hanım?
Söyle ya ben de güleyim.." dedi atarla, odaya girerken.
"Off Ferit durrrr, karnım ağrıdı.." diye mızmızlandım.
Yatağımıza yaklaşıp yavaşça bıraktı ve ayakkabılarımı çıkarttı.
"Bir süre daha ani hareketler yapmamaya dikkat.." diye uyarmayı da ihmal etmedi.

"Antepli"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin