18.Bölüm

1.9K 91 29
                                    

Bugün 22 Ağustos, Cumartesi,
Feritle dillere destan bir düğünle birlikteliğimizi duyaracağımız gün..
Evliliğimizin 19'cu günü.

Seyran'dan anlatım

Sabahın altısında, kan ter içinde uyandım.
Sebebi ise gördüğüm kabus..ama ne olduğunu hatırlamıyorum.
Tek hatırladığım nefesimin kesildiğini hissettiğim o an,
gözlerimi açar açmaz bedenimin kendini yataktan atışı.

Hızla fırladım yataktan, sersemlikle dönüp baktım, Ferit üstü çıplak yüzüstü sessizce uyuyordu, korkuyla baktım etrafıma, kabusun etkisi geçmemişti.
Kendime gelince gidip tekli koltuğa oturdum, bakışlarımdaki boşluğu izledim bi süre..
Dakikalar sonra kalkıp banyoya girdim, aynada bembeyaz olan yüzünü inceledim, biraz soğuk su çarptım yüzüme,
terleyen ensemi de ıslattım, ayılmam kolaylaşır diye..
Saçlarımı dağınık topuz yapıp çıktım banyodan, son zamanlarda bana neler olduğunu çözemiyordum, çok gariptim, yeni yeni huylar ediniyordum galiba..
Telefonumu elime alıp saate baktım, 06.40,
üzerime sabahlığımı giyip sessizce terasa çıktım, gün yeni doğuyordu, İstanbul sakindi.
Derin derin çektim içime boğazın serin havasını,
deniz trafiği boştu, esen yelle kollarımı bedenime sardım,
tebessümle gün doğumunu izledim.
Çok geçmeden Feritin sesi doldu kulaklarıma,
"Seyran?" diye seslendi odadan, beni arıyordu.
Gülümseyerek açtım teras kapısını, Ferit yastıktan kafasını kaldırmış uyku sersemi etrafa bakınıyordu,
"Buradayım." dedim sessizce odaya girerken.
Derin bir nefes verdi, "Yanıma gel.." diye fısıldadı ben pencereyi kapatırken, yatağa yöneldim, "Geldim."
diye fısıldadım tebessümle.
İnce pikeyi kaldırıp Feritin yanına uzandım, vakit kaybetmeden kollarını bedenime sardı, başını göğsüme yaslayıp uykusuna geri daldı..

"Saat kaç?" diye sordu gözleri kapalı, uykulu sesiyle.
"Yediye geliyor." dedim yavaş hareketlerle saçlarını severken.
"Üşümüşsün..neden çıktın terasa?" diye sordu bedenime sardığı kollarıyla beni ısıtırken.
Kısa bir sessizliğin sonunda derin bir nefes verdim,
"Hava almaya çıktım..bi garip oldum, nefesim darladı.." diye fısıldadım.
Hızla başını kaldırıp tek gözünü açıp baktı yüzüme,
"Ne garipliği? Noldu Seyran?" dedi korkuyla yerinde dikleşip.
Eliyle gözlerini ovdu, "Bişey mi oldu, baş dönmesi mi.."
diye saymaya başladı.
"Off, Ferit pişman ediyorsun ama beni.." dedim bıkkınlıkla gözlerine bakarak.
"Seyran.." dedi sahte kızgın ifadeyle.
Sırtını yatağa yaslayıp kolunu belime sardı yavaşça,
"Gel bakalım sen buraya.." diye fısıldayıp kendine çekti.
Başımı göğsüne yaslayıp sarıldım,
"Bi gariplik var Seyran, onu anladık..
Ne bu gergo haller ya? Hem de kocaya, çç, ayıp.." dedi alayla.
Sessizdim, saçlarıma bir buse kondurdu,
"Söylemeyecek misin, neymiş bu gariplik?" diye sordu merakla.
Derin bir nefes aldım, "Ne biliyim, çok fazlalar.
Mesela uykum bu aralar çok sık bölünüyor, gecenin farklı saatlerinde bir şey uyandırıyor beni, kabus gibi..ama değilde. Böyle bedenim uyarı veriyormuş gibi oluyor.
Sonraa..eee, dün, dün de ağlamak geldi içimden, terasta oturup ağladım."
"Hemde çok." dedim çocuksu ifadeyle.
"Ne demek ağladım?" dedi Ferit gergin sesiyle yüzüme bakıp.
"Ağladım işte Ferit, ilk defa canım istediği için ağladım.
Ağlayınca hafiflediğimi hissettim."
Saçlarımı okşadı, derin bir nefes verdi.
"Madem rahatlattı, iyi yapmışsın.." diye fısıldadı.
Ofladım, "Biliyor musun, bence bu düğün bende çok heyecan yaptı. Gelinlik,mekan, o, bu derken işler büyüdü..yani bi de bin kişiden fazla davetlimiz var, o yüzden.." dedim isyan ederek.
"Sakin ol sevgilim..hem bize ne ki misafirlerden?
Biz o kısımla ilgilenmeyeceğiz.."
Bi an Feritin sesi kulaklarıma boğuk gelmeye başladı, huzursuzca kıpırdandım, bir süre kendimi dinledim.
Dizlerim titremeye, ellerim karıncalanmaya başlamıştı,
hissettiklerimle bedenimi korku sardı,
mide bulantısı da eklenince yavaşça uzaklaştım Feritten.
Kaşları çatık, merakla baktı yüzüme, "Seyran?" dedi şaşkın ifadeyle.
Bir elimi dudaklarıma bastırdım, yavaşça ayağa kalkıp tuvalete doğru ilerledim,
Feritte arkamdan merakla takip etti.

"Antepli"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin