Bölüm 13 - Kalp'teki Boşluk

140 15 0
                                    

Emre Aydın- Hercai
Zeynep bastık, Anıl Piyancı- Bırakman doğru mu
Billie Elish- Lovely

*

Yeni bölüm ile karşınızdayım bal çiçeklerii
Bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Bide şu yıldızımız parlamasınmı  <3

İyi okumalarr..

*

Bir kaç dakikadır kapanan telefonun sessizliğiyle bende sessizce oturuyordum. Ablamın söylediği şeyler benim yanlızca bir kısmını bildiğim şeylerin kafamda oturmasını sağladı.

Kesin olan şey ise, bu evlilik gönül işi veya başka bir şey için yapılmamıştı. Bu evlilik beni ölüm kapısından kurtarmak için bir anahtardı.

Başımı yastığa koyduğumda hemen uyumam gerektiğini biliyordum, çünkü yarından itibaren hayatın benim için daha yorucu olacağını tahmin etmekte zorlanmıyordum.

Düşüncelerle boğuşarak uykuya daldım.

"Ya! Hala geline söylede uyansın artık. Çok merak ediyoruz, Dimi Boran?" Kulağıma kapının ardından gelen sesler genç bir kız sesine benziyordu.

Sonunda gözlerimi araladığımda ellerimle gözlerimi ovaladım. Yataktan kalkarken ise bir başka ses "Cidden, şu kızı bilmiyor musun Hala kızı görene kadar rahat vermez" bu sefer konuşan ise yine o yaşlarda yani genç bir erkeğin sesiydi.

Onların odama baskın yapma ihtimalleri ne karşı hem bir yandan onları dinliyor, hemde odamı toparlıyordum.

Kaynana'mın "Kız uyuyor rahat bırakın, biraz daha çene çalarsanız uyanacak. Bizim gelin uykuyu pek sever" ardından gittiklerini ise ayak seslerinden anladım.

Dediği şeylere ise gülümsedim. Gerçekten böyle gelinmi olur be! Uykuyu seven, en sevdiğim şeylerin başında gelsede biraz kısmam gerekiyordu sonuçta.

Pijamalarımdan kurtularak saten yeşil bir gömlek altına ise siyah bir kumaş pantolon geçirdim. Hafif bir makyajla yüzümü sekillendirdim ve saçlarımı elimle dağıttıktan sonra kapıyı açmak için kulpuna asılmış'tım ki, kapıya bir ağırlık daha çöktü dış taraftan. Ve kapıyı aynı anda açmayı başardık.

Ve eğer o anda akıllılık edip geri çekilmiş olmasaydım az daha beni eziceklerdi bundan eminim. Çünkü bunlar iki kişiydi.

Muhtemelen sabah uykumda duyduğum seslerin sahipleri bu iki kişiydi.

Onlarda son anda düşmekten kurtulmuş'lardı. Ancak kız olan ayağını tutarak "Yaa!!" Diye cırladı, yüzümü buruştursam sorun olurmuydu çünkü sesi çocukların oynadığı sıktığında ses çıkan ördeklere benziyordu.

Hayır Ahu kocanın ailesine iyi davranmalısın  diyen tabiki beni böyle saçma anlarda yanlız bırakmayan iç sesimdi.

Yanındaki çocuğa doğru bakan kız bağırarak "Beni bir sakat yapmadığın kaldı ya! İnsan ikizine kıyarmı? Ayağımı ezdin, resmen püre oldu benim ayağım!" Yüzünü büzüştürerek ve dudağını öne çıkartarak söyledikleriyle ağzımdan ufak bir kıkırtı kaçtı.

Ve bu ses ikisininde bakışlarının bana dönmesini sağladı.

Erkek olan kızın söylediği tek şey "Mihran turnayı gözünden vurmuş" oldu. Onlar beni incelerken o sırada bende onları inceliyordum. Birbirlerine o kadar benziyorlar dıki onları birbirinden ayıran tek şey cinsiyetleriydi sanki.

İkisininde elaya kaçan kahve gözlerini upuzun kirpikleri ve şekilli kaşları tamamlıyordu. Kalp şeklinde dudakları ve açık kumral saçlarıyla dikkat çekiyorlardı.

Kırık KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin