Hersey aynı kalacak diye bir kural yok değil mi? Bende birgun önce uyandığımda ki rahatlığa güvendim galiba. Çünkü gözlerimi açtığımda bir adet omuz gördüm. Bu normal sonuçta yanımda yatan biri var. Normal olmayan ise o omza ait olan kola koala gibi sarılmam kafamı omzun üstüne koymam ve ayağımın birini adamın ayaklarının üstüne atmam.
Acaba rüyamda Miran kaçıyordu da ben onu yakalamaya falan mı çalışıyordum.
Çok çok çok hafif kafamı yukarıya doğru kaldırdım Miran uyumaya devam ediyor. Ohh çok şükür.
Yavaş hareketlerle ellerimi çözdüm ayağımı yavaşça geriye doğru çektim. Usul usul sol tarafa doğru kaydım. Şükür çok şükür Miran uyanmadan kendimi geriye çekebildim.
Yataktan Miranı uyandırmadan kalktım. Telefona baktım saat on olmuş. Kıyafetlerimi alıp banyoya geçtim. Üstümü değiştirip hafif makyaj yaptım.
Odaya döndüğümde Miran uyanıyordu.
" Günaydın " dedim şen sesimle. Miranda gülümseyerek " Günaydın " dedi.
Yataktan kalkıp kıyafetleriyle banyoya gitti. Çıktığında yüzüne baktım. Gözünün altı morarmaya başlamış.
" Miran istersen gözüne fondöten sürelim " tamamen iyi niyetimle söyledim.
Miran uzaylı görmüş gibi baktı. Anlamlandıramadı zarr
" Neden?"
" Şey hafif morarmış ya" Bana bakıp hafiften güldü.
" Şimdiye kadar çok kavgaya karıştım yavrum. Bir kere de karım için kavga edeyim çok mu?"
Bu sefer uzaylı olmak Mirana düştü.
" Ben ne diyorum sen ne diyorsun. Morluğu kapatalım dedim. Hem benim için değil kendi yanlış anlamaların yüzünden kavga ettin. Benim suçum yok"
Yanıma gelip oturdu. Parmağının ucuyla saçlarımı okşadı.
" ister suçun olsun ister olmasın. Benim karımsın senin için her daim kavga edebilirim"
Biraz gülüp alaya aldım.
" Allahtan bir yıl yoksa sen çook mor dolaşırsın"
Miran da oyuna karşılık verdi.
" Eee ne yapalım çok güzel karım var bakanın gözünü oyarım "
İkimizde güldük. Miran ayağa kalktı elini bana uzattı.
" Hadi bakalım İzmir güzeli bugün de beni gezdir " kafamı salladım elini tutup ayağa kalktım.
" Hadi bakalım Mardin Ağası İzmir turu yapalım. Ama önce kahvaltı"
Miran ile birlikte önce kahvaltı sonra da İzmir turu yaptık.
İlk önce Selçuk'a Efes ve Meryem Anaya gittik. Baya bi gezdik.
Sonra Şirince'ye şarap tatmaya gittik. Her ne kadar Süryani şarabı gibi olmasa da baharatlı şaraplardan aldık.
Akşama doğru otele dönüp üstümüzü değiştirdik. Deniz kenarı bir restorana gidip rakı balık yaptık.
Keşke yapmasaydım. Mirana söylemeyi utandım keşke söyleseydim. Anason bana dokunuyor.
Sabah gözlerimi açtığımda başım fena halde ağrıyordu. Gözlerimi hemen kapatıp şakaklarımı ovdum. Kendimi azcık iyi hissedince gözlerimi tekrar açtım.
Otelde yataktayım ve tek parçayım oh çok şükür. Kafamı Mirana doğru çevirdim. Çevirmez olaydım. Dünkü morluklarına morluk katmış. Ne zaman oldu acaba.
Yataktan usulca kalktım. Aynada kendimi görünce bi afalladım. Yüzüm gözüm şişmiş dudağım patlak. Üstümde Miranın tişörtü var.
Arkamda Mirandan bir inleme sesi geldi. Hemen dönüp ona baktım.
Çatallı bir sesle
