O günün ertesi sabahı yola koyuldu bizimkiler. Yüzleri neşeli, ayakları hızlıydı. Öğlene doğru kuleye vardılar. Orbey ve Funda geri dönmüşlerdi. Onların da yüzlerini neşelendirmek için müjdeyi bekletmeden söyledi Berceste.
Arjin heyecanla çıktı odasından. Ardından da Arjen ve Edip. Gizlice dinleme işlerini pek beceremiyorlar. Berceste onların sevinçlerini görünce hep birlikte kutladılar. Ensar Bey diğer büyüklere işin kesin olmadığını, İçeride ne olduğunu bilmediğini söylese de herkes mutluluk tufanına tutulmuştu bir kere.
Hızlıca hazırlıklar yapıldı, gruplar belirlendi. Küçükler odalarına geri gönderildi(Çok ses yapıyorlardı çünkü).
Plan basitti. Funda Hanım evde kalırken diğerleri gerekli eşyalarla birlikte binaya geri döneceklerdi. Kapağı açtıktan sonra iki kişi binada kalacak, diğerleri de kuleye dönüp yeni planı ileteceklerdi. Amaç sığınağı kış için yeni bir yerleşke yapmak ve defterde yazanlara göre orada olması gereken yiyecek ve erzağa el koymak.
Bu sefer Berceste'ye bir tabanca verildi. Ensar oldukça tetikte olmak istiyordu. Yola çıktıklarında Berceste Orbey'e binadaki palalardan bahsetti. Orbey söylediklerini duyunca oldukça garipsedi. O da şaşırdı herhalde tesadüfe. Geri kalan yolda Levent'in topladığı takılardan ve ne kadar para ettiklerinden konuştular.
Binaya yaklaştıklarında Ensar Bey grup üyelerini susturdu. Ben dahil kimse anlamasa da diğerlerine çömelmelerini söyledi. Bir ağacı siper alıp etrafına dikkatlice baktı. Bir süre hiçbir şey olmadıktan sonra Berceste ayağa kalktı,
"Bir şey mi duydun?" diye sordu.
Ensar Bey biraz daha etrafına baktıktan sonra silahını yavaşça yerine koydu.
"Öyle sandım sanırım..." dedi Ensar.
Herkes ayağa kalkmaya başlamışken Ensar'ın siper aldığı ağacı mermi sıyırdı. Aynı zamanda çok gürültülü bir tüfek sesi geldi. Berceste ve diğerleri silahlarına sarılıp diğer ağaçlara siper aldılar. Orbey dışında kimse uzak mesafeli silaha sahip değildi. O da siperden çıkamayacak kadar sakat bir konuma geçmek zorunda kalmıştı. Ensar, tüfeğin sesini birkaç kez daha duyuncaya kadar konuşmaya başlamadı.
"Keskin nişancı. Muhtemelen ev sahibimiz. Her yer bembeyaz olduğu için kolaylıkla bizi görebiliyo olmalı. Ama atışları arasında zaman farkı var. Yeterince hızlı olursak yerimizi değiştirip nişan alabileceğimiz bir pozisyon yaratabiliriz." dedi sonra.
Berceste oldukça şaşkındı. Birinin o evde yaşayabileceğini hiç düşünememişti. Kafasını diğer şişkoya çok takmış olsa gerek. Ya da hepsi benim hayal gücümdür.
Levent eliyle bir tümseği işaret etti Ensar'a. Ensar da yapacakları şeyi teker teker anlattı.
"Her atıştan sonra biri o tümseğe koşacak. Orbey, en uzaktaki olduğun için ilk önce en yakın ağaca koşarsın. Sonra sen de tümseğin arkasına koş."
Nişancının ateş etmesini beklediler. Ama artık ses gelmiyordu. Ensar elini kolunu sallayıp ateş etmesini sağlamak istese de sesler kesilmişti.
"Yerini değiştiriyor." dedi Ensar.
"E ne yapıcaz?" diye karşılık verdi Levent.
"Plan değişikliği. Herkes doğruca önündeki en yakın ağaca koşacak. Vurulmamaya çalışın."
Kimse sorgulamadan Ensar'ın dediğini yaptı. Ensar dışında herkes önündeki ağaçlardaydı artık. Levent Ensar'a şüpheli gözlerle bakıyordu. Orbey ise tüfeğini hazırladı. Kısa zaman sonra ateş sesi duyuldu. Vurulan kişi Ensar olmuştu. Orbey ateş sesinin yönüne doğru tüfeğini uzattı ve hiç beklemeden tetiği çekti. Uzaklardan bir bağırış geldi. Bu bağırış Ensar'ınkini bastırıyordu. Orbey doğruca bağırışa doğru koştu. Berceste de onu takip etti. Arkada kalan Ensar'sa, Levent'in hiç olmayan hekimlik yetenekleriyle baş başa kalmıştı.
Orbey ve Berceste olabildiğince bağırışa doğru koştular. Bir zaman sonra bağırış kesildi. Orbey koşmaya devam etti. Durduğunda etrafta kimse yoktu. Sadece yerdeki kan lekeleri ve tüfek geriye kalmıştı.
Nefes nefese kalan Berceste ancak konuşmaya zaman bulabilmişti.
"Vurdun değil mi? Ölür mü? Ensar Abi omzundan vuruldu. Onu geri götürmemiz gerekiyor."
Orbey eliyle sus işareti yaptı. Sonra aşağıyı işaret etti. Berceste biraz daha dikkatli bakınca karın hareket ettiğini gördü. Orbey hareket eden kara sağlam bir tekme attıktan sonra kar bağırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE-KAVGAN
ChickLitBir köle kızın sol kolu kesildiğinde, hayatı tamamen değişir. Ancak Berceste'nin hikayesi, bu acı dolu anla başlamaz. Fiziki varlığı olmayan bir gizemli varlık tarafından gözlenen Berceste, kendisini hayatta kalmak için savaşan bir grup insanın için...