Büyülü Çiçekler

2

Tekrardan merhaba!

Uzatmadan kitabı okumaya başlayın derimmm ve sizi çok çok öpüyorum. Yazım ya da noktalama yanlışım olursa beni bu konuda bilgilendirin lütfen.

Medya: Barlas

(Savaşçı kıyafetleri giymiş halini hayal etmeye çalışın.)

Bu karakterimiz sonradan gelebilir ama siz yinede bir bakın çünkü Allah'ın işi belli mi olur belki başrol olur.

🩰

Hatırlatma:

"Bu hâl de nedir böyle? Sen nerelisin kadın!"

Banu iyice sinirlenmeye başlıyordu ama belli etmeyerek gülümsemeye çalıştı.

"İlk önce sen sorularımı cevapla sonra ben seninkileri cevaplarım."

🩰

"Kabul."

Banu gülümseyerek adama döndü.

"Şuan Göktürk Devletinde olduğumuzu söylemiştin sanıyorsam."

Adam gülümseyerek hana göz gezdirdi.

"Evet ama şuan Çin ve Göktürk Devleti'ni birbirine bağlayan bir hanın içindeyiz."

Banu gözlerini büyüterek adama baktı. Az önce kendisinin Göktürk Devletinde olduğunu söyleyen adam şimdi Çin diyordu.

"Ama-"

Adam kadının sözlerini kesip kadının kolundan tuttu.

"Şuan söyleyeceklerimi sana içeride söylemem lazım gelir. Eğer Çin devletinden biri gelip duyarsa başımıza bir iş gelir. Gerçi sana da pek güvendiğim söylenemez ama en azından Çin köpeği değilsin."

Banu kafasını sallayıp adamın onu yönlendirmesine izin verdi. Arkasına baktığında ona bakan bir çift göz gördü. Hâlbuki ona bakan sadece bir çift gözden ibaret değildi. Bunu da çok geç farketmişti.

"Kapıyı kapat ve sana söyleyeceklerimi iyi dinle kadın."

Banu hızla koşup kapıyı kapattıktan sonra adamın karşısında dikildi. Adam da etrafı kolaçan ettikten sonra kadına döndü.

"Şuan Türkler ve Çin köpekleri arasında barış var ama artık buna dayanamayız. Zamanı geldiğinde bu hanı ele geçirip barışı ortadan kaldırmayı planlıyoruz. Şansa tam hana gideceğimiz sırada seni gördüm yoksa bu çin köpekleri sana ne işkenceler ederdi aklın almaz. Neyse birazdan teginimiz emir verdikten sonra bu hanı onların başına yıkacağız."

Adam bunu söylerken gözlerinden intikam alevleri fışkırıyordu sanki.

Banu korkmadan edememişti aslında çünkü birazdan bu han yerle bir olacaktı ve Banu nereye gidebileceği hakkında küçük bir bilgiye bile sahip değildi.

"Ben ne olacağım?"

Adam, kadına göz gezdirdikten sonra bağırdı.