1.6

953 64 122
                                    

Okuyup geçmeyelim, oy vermeyi unutmayalım..

Ne kadar çok yorum, o kadar hızlı bölüm..

-

"Sevgi miydi insanları bağlayan, şehirler miydi sevgiyi ayıran?"

Tutku duvardaki saate baktı akrep ve yelkovanın yerini görebilmek adına, önündeki dosyanın kapağını kapattı.

Tutku," Süremizin sonuna geldik, haftaya mutlaka gel Yeşim olur mu?"

Yeşim," Tamam Leyla Hanım, sabah akşam 1'er hap değil mi?"

Tutku," Evet, sonrasında eşiniz tansiyonunuzu ölçsün mümkünse.."

Yeşim," Tamamdır Leyla Hanım, iyi günler."

Günün 5. hastası da çıktığına göre geriye Ferdi kalmıştı, son olaydan dolayı stresliydi Tutku, aslında yapmak istediği şey işe de yaramıştı fakat kötü sonuçlar açabileceğinden korkuyordu.

Bir saat kadar sonra Ferdi'nin burada olması gerekiyordu, bu da Tutku'ya düşünmek için fazla zamanı olmadığını hatırlatıyordu.

-

İzge," Ferdi Bey ile 5 dakika sonra randevunuz var, istediğiniz bir şey var mı Leyla Hanım?"

Tutku," Hayır yok İzge, teşekkür ederim."

İzge kafasını onaylarca salladığında odadan çıktı, Tutku çekmeceden Ferdi'nin dosyasını çıkardı, sayfayı açtığında yutkundu, çıkmaz sokakta sıkışmış gibi hissediyordu kendisini, bir şekilde önünü kapatan duvardan atlamalıydı.

5 Dakika geçmek bilmiyor muydu yoksa Tutku mu zamanın içinde donup kalmıştı? Kafasını kaldırdı, bakışlarını saate çekti, hayır 5 dakika değil 25 dakika geçmişti.

Tutku masasından kalkıp dışarı adımladı, yerinde oturan İzge'ye döndü ve sorusu ağzından döküldü.

Tutku," İzge, benim bugün Ferdi ile randevum olduğuna emin miyiz?"

İzge," Evet Doktor Hanım, eminiz."

Tutku," Nerede bu adam, iptal etmek için kimse de mi aramadı?"

İzge," Hayır, aramadı kimse."

Tutku ofladığı sırada kliniğin kapısı açıldı, bakışlar hızla oraya döndü.

Tutku," Oğuz?"

Dışarıdaki yağmur sayesinde üstü başı sırılsıklam ıslanmış şekilde içeri giren bu genç adam tüm ilgiyi üzerine çekmişti.

Oğuz," Leyla Hanım.."

Koşarak geldiğini belli edercesine soluklanıyordu.

Oğuz," Eğer müsaitseniz bana zaman ayırabilir misiniz? Çok önemli bir mesele için.."

Tutku göz ucu ile İzge'ye baktı ve bakışları tekrardan kliniğin kapısını buldu.

Tutku," Bu saatten sonra daha da gelmez diye düşünüyorum, gel oğuz içeri geçelim, İzge Oğuz için sıcak bir şeyler getirebilir misin?"

İzge," Tabii, hemen getiriyorum."

Oğuz," Çok Teşekkür ederim Doktor Hanım."

-

Kliniğin kapısının aniden açılması ile İzge irkildi, ıslak kıvırcıklar elindeki şemsiyeyi kapatmayı denerken İzge'ye döndü, kıvırcık olan sırılsıklamdı çünkü yağmurla beraber gelen rüzgarın etkisi ile şemsiye kırılmış olduğu gibi kapanmıyordu da.

Ferdi," Affedersiniz, geç kaldım. Doktor Hanım içeride mi?"

İzge," Üzgünüm Ferdi Bey fakat sizi içeri alamam. Siz geç kalınca Doktor Hanım başka bir hastayı aldı, Oğuz Bey'i."

Ferdi kaşlarını çattı, tırnaklarını avucuna geçirdi sinir ile, gerim gerim germişti şimdi duyduğu sözler onu.

Ferdi," Başka birini mi aldı?"

Biraz bekleyemez miydi kendisini, ne çabuk yerini doldurmuştu?

İzge," Evet Ferdi Bey.."

Çatık kaşları pozisyonunu korudu, aşağı düştü bakışları.

Ferdi," Peki.. Sana iyi akşamlar İzge."

Sana iyi akşamlar İzge, Doktor Hanıma bir şey iletme.

Klinikten çıkarken şemsiyesini elinde tutmaya ihtiyaç duymadan çöp tenekesine attı, gördüğü ilk taksiyi durdurdu ve bindi.

Taksici," Nereye abi?"

Ferdi," *** Sokağındaki psikolog Yağmur Keskin'in kliniğine."

-

Sevgi," Merhaba, yardımcı olabilir miyim?"

Ferdi elindeki kartı karşısında kalan kadına uzattığında hala etrafı inceliyordu, 

Koridorların duvarları özellikle bordo seçilmiş gibiydi, sanki beyni oyun oynuyordu Ferdi'ye, Tutku'nun kimsede bulunmayan o zarif ellerini işaret ediyordu anıların içindeki mercek ile. Hastalar için yapılan bekleme salonundaki koltuklar beyazdı, duvarlarda sertifikalar ve bir kaç raf dışında bir şey yoktu. 

Tutku'nun odasındaki bitirilmiş yapbozlardan yapılmış olan tablonun asıldığı duvarlarla kıyaslanamazdı bu odaları birbirinden ayıran uzun ve büyük taş parçası.

Sevgi," Yağmur Hanım şuan bahçede kahve içiyor, biraz beklerseniz haber vereceğim."

Ferdi kafasını salladığında Sevgi oradan uzaklaştı, deja vu mu yaşıyordu?

Bir an sonra koyu renk saçlı kadın beyaz ve aynı zamanda dekolteli mini elbisesi ile Ferdi'ye doğru geliyordu.

Hayır deja vu değildi bu, Tutku gelmemişti bir öncekinde, ama yağmur koşar adımlar ile Ferdi'ye ulaşmak adına adeta savaşıyordu. Ferdi'ye ulaşmak mıydı amacı yoksa şöherete kavuşmak mı henüz bilinecek bir şey değildi. 

Sahi, Tutku'ya Ferdi'nin geldiğinin haberini veren olmuş muydu?

Yağmur," Ferdi Bey?"

Ferdi burnundan güldü kendi kendine.

Ferdi," O gün ki tavırların ile Ferdi Bey diyebilecek biri gibi durmuyordun."

Yağmur gülümsedi kıvırcık olana karşı ve odasının kapısını açtı, eli ile içeriyi gösterdi.

Yağmur," Bunları içeride konuşalım."

Ferdi," Konuşalım bakalım."

Ferdi içeri girdiğinde Yağmur kıvırcıkların peşinden gitmeden önce göğüsünü kapatan kumaşı aşağı doğru çekti, dekoltesini belli etti.

Yağmur," Konuşalım.."

-

Bölümü nasıl buldunuz?

Amacı ne bu kızın?

Fikirlerinizi belirmenizi isterim, nasıl şeyler olsun isterdiniz?

Oy vermeyi unutmayalım..♡

Gece Seansı' Ferdi Erenay KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin