2.3

862 86 59
                                    


Arda," Ferdi abi nerede kaldı?"

Dedi kramponlarının bağcığını sıkılaştırırken, Mert kolundaki doğru olup olmadığından dahi emin olmadığı saate baktı.

İrfan," O hep erken gelirdi, bir sorun mu var acaba?"

Mert," Ya bunların hangisi akrep?"

Dedi hala saate bakarken, iyice yaklaştırdı kendisine.

İsmail Kartal," Çocuklar, hazır mıyız?"

Şimdi herkes dizilmiş, hocalarını dinliyordu. İsmail Kartal göz gezdirdi aralarında, kaşları çatıldı sonra.

İsmail Kartal," Ferdi nerede?"

Mert," Gelmedi hocam, izin vesaire de almamış tepkinizden anladığım kadarıyla."

İsmail Kartal," Hayır, haber vermedi gelmeyeceği ile ilgili."

İrfan," Eğer bugün hiç gelmezse antrenmandan sonra gidip bir bakalım Mert."

Mert," Evet, bakarız."

Arda," Bende gelirim abi."

Dedi o aralarında ince kalan sesi ile onlara katılırken.

Mert," Eksik olma zaten."

-

Mert," Ferdi? Kapıyı açsana!"

İçeriden cam kırılma sesleri yükselince gerginliğini gizleyemedi Mert.

Arda," Ferdi abi!"

Kapıya vuruyorlardı durmadan, içeriden gelen yanıt onları bir anlığına durdurdu.

Ferdi," Gidin kapımdan, istemiyorum kimseyi!"

İrfan," Ferdi, kendine gel, aç kapıyı."

Kapıya bir vazonun veya her hangi bir porselen geldiği kırılan cam seslerinden belliydi. Mert İrfan'a doğru yaklaştı, fısıldadı ona doğru.

Mert," Psikoloğu arayalım, ondan başka kimseye açmaz kapıyı."

İrfan," Doğru dedin, ara çabuk."

-

Tutku henüz yeni başladığı yapbozu yapmak ile uğraşırken telefonun alması onu durdurdu, tanımadığı bir numaraydı telefon ekranına düşen bildirim, tereddütle onayladı çağrıyı.

Tutku," Alo?"

Mert," Leyla, Mert ben. Ferdi'nin kapısındayız fakat bizi içeri almıyor, içeriden gelen seslere bakılırsa atak geçiriyor, buraya gelebilme şansın var mı?"

Şanslılardı çünkü Tutku'nun izinli olduğu güne denk gelmişlerdi, her zamanki gibi hiç tereddüt etmeden ayaklandı kızıllar.

Tutku," Adresi bu numaraya at."

Dediğinde kapattı telefonu, üstüne Ferdi'nin aldığı krem renk mantoyu giymiş evden çıkacakken o pürüzlü ses onu durdurdu.

Süreyya," Nereye Leyla?"

Tutku," Sana ne?"

Dedi ayakkabılarını giymiş dış kapıyı annesinin yüzüne kapatırken.

-

Mert," Arda, Leyla birazdan burada olur. Aşağı inde kadını bekletme, buraya getir."

Arda," Tamam abi."

Dedi aşağı inmek üzere hareketlendiğinde, merdivenleri ikişer ikişer atlayarak indi. Dış kapıyı açtığında kızıl saçlı kadınla karşı karşıya kaldı. Ağzı aralandı hayranlıkla beraber hafiften ki o da ağzından çıkacak kelimeyi beklemiyordu.

Arda," Oha."

Kadının güzelliğine afalladı bir anlığına, kendisine gelince kapıyı sonuna kadar açtı kızılların içeri girmesi için.

Arda," Doktor Hanım siz misiniz?"

Tutku," Evet, Ferdi'nin doktoruyum."

Arda," Geldiğin için çok teşekkürler abla, gel çıkalım yukarı."

Tutku kafasını salladığında Ferdi'nin dairesinin bulunduğu kata adımladılar.

Mert," Leyla, hoş geldin."

Kafasını salladı hafifçe, bir şey söyleyeceği sırada evin içinden gelen bağırma ve bir şeylerin yere düşme sesleri onu durdurdu.

Tutku," Siz gidin, ben hallederim."

Mert," Ama Leyl..

Tutku," Gidin."

İrfan," Tamam, dikkat et kendine."

Dedi Tutku'nun omzunu hafifçe sıkarken, yavaş adımları binanın içinde tıkırtılar oluştururken binadan ayrıldıklarında Tutku derin bir nefes alarak kapıya yaklaştı, tık tıkladı.

Ferdi," Gidin diyorum Mert!"

Tutku," Ferdi benim, Doktorun."

Kim olduğunu  söylemesine gerek yoktu oysa, sonuçta Ferdi onun sesinin her tonunu ezberlemişti.

Aralarına giren bu tahta parasının arkasındayken derince nefes aldı, kapıyı açtı fakat sonuna kadar değil. Uzaklaşan adım seslerine bakılırsa Ferdi ona içeri girme iznini vermiş ve gitmişti.

Doktor hanım ittirdi kapıyı, içeri girip aynı şekilde kapıyı kapatınca etrafa göz gezdirdi. Yerde o kadar çok kırık cam ve porselen vardı ki, adım atarken fazlasıyla dikkatli olmalıydı.

Onca kırık cam arasında sadece masanın üzerindeki vazo sapasağlamdı, içini Tutku'nun aldığı çiçekler süslemişti.

Tutku tebessüm etti hafifçe, daha sonra uzun koridorun içinde yürüdü, kapısı kapalı olan odaya girdi sessizce, Ferdi yere oturmuş ayağını ritimle zemine vuruyordu.

Ferdi," Çık.. çık ne olur.."

Dedi ağlamaklı sesi ile yere bakarken, Tutku hafif adımları ile yaklaştı kıvırcıklara, onun gibi yere çöktü, oturdu karşısına.

Tutku," Ferdi, iyi misin? Ne oldu?"

Ferdi," O burada."

Diyebildi güçsüzce, eli titriyordu, kafasını hala kaldırabilmiş değildi.

Tutku," Kim burada Ferdi?"

Ferdi," Babam."

Tutku yutkundu, derin nefes verdi sonrasında. Ferdi'nin dizlerinin üzerinden sarkan ellerini tuttu, okşadı.

Tutku," Bende buradayım."

-

Bölümü nasıl buldunuz?

Sonraki bölüm bomba.

Gece Seansı' Ferdi Erenay KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin