2.1

1K 75 112
                                    

Ne kadar çok yorum, o kadar hızlı bölüm arkadaşlar. Satır aralarına yorum yaparsanız sevinirim..

-

Tutku," Görüyorsun, değil mi? O sevgiyi hissedebiliyorsun, saçlarını okşuyor baban."

Gözü kapalı olan Ferdi gülümseyince Tutku'da hafifçe gülerek ona bir soru yöneltti.

Tutku," Ne gülüyorsun Ferdi?"

Ferdi," Sesin.."

Tutku," Ne olmuş sesime?"

Ferdi," Çok tatlı, dediklerine odaklanamıyorum."

Tutku'nun kaşları çatıldı utançla karışık gülümsemesine, Ferdi'nin gözünün kapalı olmasının verdiği rahatlık ile tepki vermekten çekinmiyordu.

Tutku," Çenen değil aklın çalışsın Kadıoğlu."

Dediğinde Ferdi burnundan güldü, Tutku masasından kalkıp Ferdi'nin önündeki sehpaya oturdu ve hasret kaldığı elleri tuttu, saçlarının kokusu da burnuna dolduğunda bakışları kıvırcıklara değdi.

Bilmiyorum ne vardı saçlarında..
Rüzgar mı delice eserdi,
Gözlerim mi öyle görürdü yoksa..
Saçlarının her hali hoşuma giderdi.

Tutku," Huzurlu olduğun bir an düşün, sanki dünyanın tüm sorunlarının yok olup gittiği bir anı."

"Huzur" sözcüğü Ferdi'nin beyninin ince belleğinden geçtiği gibi gözünün merceğine suyun içinde Ay ışığı eşliğinde doktoruna sarıldığı an yansıdı.

Tutku," Annenin sevgisini katarak yapmış olduğu yemeğin kokusu evin içinde dolanırken kapının sesi kulağına geliyor, koşa koşa gidiyorsun o kapının eşiğine. Elindeki poşetler seni baban karşılıyor, sıkı sıkı sarılıyorsun omuzlarına. Diğer çocuklardan bir farkın, eksiğin yok."

Elini okşadı yavaşça.

Tutku," Biliyorsun."

Tutku," O yemeğin tadı bir ömür damağından ayrılamayacak kadar sıcak bir sofrada oturuyorsun, oturuyorsunuz. Yatağına yatmaya giderken sana eşlik eden ebeveynlerin var."

Ferdi," Sen var mısın?"

Her yerde arıyordu Tutku'yu.

Kızılları her zamanki gibi şaşırtmıştı. Tutku cevabını belli edercesine daha yumuşak, daha doyumsuz okşadı ellerini, Ferdi gülümsedi.

Tutku," Gözlerini açabilirsin."

Dizleri birbirine değiyordu oturdukları pozisyon dolayısıyla, Ferdi gözlerini açınca Tutku'da ayaklandı, yerine geçti.

Tutku," Nasıl hissediyorsun?"

Ferdi," İyiyim sanırım, içimde bir şeyler yeşeriyor sanki."

Tutku," Bu iyi."

Ferdi dili ile dudağını ıslatırken saate kaydı bakışları, çıkması gerekiyordu fakat belli etmedi. Televizyonda "Çocuklar için uyku vakti" yazısını gören küçükler gibi dondu kaldı yerinde.

Tutku," Haftaya eski herhangi bir eşyanı getirmeni istiyorum. Erenay'dan kalan bir anı."

Ferdi," Tamam doktor hanım."

Tutku'nun bakışları saate kaydığında Ferdi ondan önce davranarak ayaklandı.

Ferdi," Seans bitmiş doktor hanım, iyi akşamlar."

Tutku," İyi akşamlar Ferdi."

Ferdi kapıya doğru yürürken her zaman yaptığı gibi son kez arkasını döndü, ağzı aralandı..

Ferdi," Beni öyle bir yalana inandır ki, ömrüm boyunca sürsün doğruluğu Tutku."

Tutku hafifçe gülümsedi, kafasını salladı sonra.

Tutku," Söz veriyorum."

-

00.17

Tutku," Bendeymiş sorun, Allah Allah. Görende kendisinin eşi var sanır.."

Dedi Tutku sıkıntı ile, ofladı. Kendi kendine kızdı sahilde yürürken.

Tutku," Kocasına ihanet eden o değilmiş gibi her şeyde beni suçluyor, dinliyorum ben de, Allah'ım Ya Rabbim.."

Tutku," Leyla diyor bir de bana, iyice çileden çıkıyorum."

Ferdi," Kendi kendine mi konuşuyorsun?"

Duyduğu bu ses ile arkasını döndü Tutku, kıvırcıklar kumların üzerinde oturmuş denize bakıyordu.

Tutku," Ay ile dertleşiyorum, benim psikoloğum da o."

Ferdi omuz silkti bakışlarını kızıllara çevirirken.

Ferdi," Benim doktoruma gitmeme gerek yok, o beni buluyor zaten.. Her yerde."

Daha sonra gözleri Tutku'nun elindeki cam şişeye kaydı.

Ferdi," Doktor Hanım, alkol mü kullanıyorsunuz?"

Tutku elindeki şişeye baktı sonrasında kaldırıp ön yüzünü Ferdi'ye gösterdi.

Tutku," Limonlu Soda."

Dedi adımları kumun içine batarken, yanına oturdu kıvırcık olanın, limonlu sodayı aralarında kalan boşluktaki kumun içine tutturdu, dik durmasını sağladı.

Tutku," Ne yapıyorsun burada?"

Ferdi kafasını omzuna yatırarak Tutku'ya değdirdi bakışlarını.

Ferdi," Ay'a sizi sordum."

Tutku," Cevap alabildin mi bari?"

Ferdi," Kendin öğren dediğinde siz geldiniz."

Tutku eline aldı sodasını, bir yudum alıp Ferdi'ye uzattı, kıvırcıklar aldı bu sefer sodayı, bir yudumda o alıp tekrar kumun arasına bıraktı.

Doktor hanım telefonunu çıkardı cebinden, bir şarkı seçip telefonu hoparlör kısmı yukarı gelecek şekilde kuma batırdı.

-Mesut ol sen

-Şarkıyı dinlemeden tadı çıkmıyor arkadaşlar, dinleyerek okuyun.-

Elveda aşkım.
Dinmiyor yaşım,
Nasip yokmuş sevgiden,
Sen oldun ilk giden.
Sormuyorum neden,
Mesut ol sen.

Tutku mırıldandı Ay'a doğru, gözleri kapalıydı, beyaz tutam parlıyordu yine, rüzgar vurdu hafifçe saçlarına.

Tutku," Alın yazım bu.. Gelmedi sonu. Boş bir aşkın ardından, yıllarca arkanda koştum boş yere ben.."

Ferdi hala omuzuna yatırdığı başına ait gözleri Tutku'ya değdiriyordu, ağzı hafif aralıydı hayranlıkla beraber.

Tutku," Mesut ol sen.."

Gözlerini açtı kızıllar, hafifçe sallandı oturduğu yerde. Ferdi'ye çevirdi başını, gözleri parlıyordu kıvırcığın.

Tutku," Ararsan bir gün.. Hayır, hayır demem."

Yavaşça uzanır pozisyona soktu kendisini, gökyüzünü inceledi inceden.

Tutku," Ne tür bir hastasın sen? Al bak, bulaştırdın bana.."

"Aşkını."

-

Kısa ama öz bir bölüm.

Bölümü nasıl buldunuz?

Fikirleriniz varsa belirtin lütfen.

Gece Seansı' Ferdi Erenay KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin