3.8

610 51 54
                                    

Özleştik mi?

-

İçinde kabaran isteğin dışa vuruşu ile parmakları kızıl kadının kalçasını acımasızca sıktı, bu gibi durumlarda nefsinde merhametten bir damla dahi bulunmuyordu.

Gözlerinin alevi le yanıyor, teninin kokusu ile sarhoş oluyor, Tutku ile var olmak, şehvetin en derin sularında yüzmek gibi hissettiriyordu kıvırcık oğlana.

Çalkantılı hareketleri ile etrafa çarpmaktan kaçınıyor, sıkı sıkı tutunuyorlardı birbirlerine, içinde dolup taşan bu istek Ferdiyi delirtiyor ve daha fazla dayanamayarak kızıl kadını duvara yaslamasını salıyordu.

Saçlarını avuçlarının içine alarak sıkı sıkı tuttuğu sırada dudakları dudaklarını rahat bırakmıyordu, alt vücudunu Tutku'ya sertçe bastırarak pantolonunun içindeki kabarıklığı dizginlemeye çalıştı.

Gittikçe koyulaşan cinsel arzusu Tutku'nun dudaklarını kıpkırmızı etmesini sağladı, dudaklarındaki ıslaklık ile kayıyordu, geri çekildiğinde geceliği de üzerinden kurtarması bir oldu, gereksiz parçalardı onun gözünde.

Avuçlarının arasında sıkıştırdığı göğüs Tutku'nun ağzından küçük bir inilti çıkmasına sebebiyet verdi. İşittiği bu ses onu daha da çılgına çevirirken hafifçe eğildi, kadının boynundan aşağı indi ıslak öpücükleri.

Dudaklarının arasına aldığı göğüs dilinin ucunda döndü, diğer eli Tutku'nun belini tutuyordu, kızıl olanın nefesi dudaklarından kaçarken kıvırcık oğlan anın tamamen tadını çıkarmaya odaklanmıştı. Sonraki gün şuan ağzında olan yumuşak tenin mosmor olacağına emin olarak emiyordu.

Eğildiği yerden doğrulduğunda hisli hisli öptü kadının yanaklarını ve kalçalarından tutarak kucağına aldı, onu duvara, kendisini ona bastırdı, alt bedenini sürttü hafifçe.

Tutku," Seninle yanmak istiyorum, her anı kavurarak."

Ferdi," Öyle bir yanacaksın ki."

Nefes nefesi söylemesi cümleyi daha da çekici kılıyordu, kucağındaki kadını yatağa yatırarak hafif hafif üstüne çıktı, omuzlarından başladı öpücükleri, gittikçe yaklaşıyordu dudaklarına.

Aynı zamanda tek eli ile pantolonunun düğmesini açarak onu da attı üstünden, tamamı ile temasa hazırdı teni.

Öpücükleri tenini yakarken iyice bastırdı kendisini, Ferdi'nin ağzından derin bir inleme çıkarken Tutku onun saçlarını sıkı sıkı tutmuş, kalçalarını havaya kaldırarak onu derine çekmeyi denedi.

Ferdi," Sabretmeyi öğrenmelisiniz küçük hanım."

Kızarmış dudakları hafifçe kıvırıldı kızıl kadının.

Tutku," Doktor Hanıma ne oldu?"

Ferdi," Otoriteyi takındığımda işiteceksin, yani burada."

Dedi gözleri yatağı işaret ederken, damarları iyice belirginleşmişken eli kızıl olanın uyluğuna doğru yol aldı, parmakları hareketlerini çaldı.

Tutku işaret parmağını ısırdı ses çıkarmamak adına, kıvırcık oğlanın işinde iyi olduğunu belli etmedi.

Alt vücudunda dolanan sert parmakların içine doğru oluşan baskısı inlemelerinin dudaklarından kaçması için yeterli oldu. Ferdi ise işittiği bu ses ile sıkıca gözlerini yumdu, parmaklarını daha derine yolladı.

Sözcüklerle vakit harcamadan vücutlarını konuşturacaktı, ıslak ve bir o kadarda yapış yapış bir muhabbet geçecekti aralarında.

Dudaklarının nemi karşıtı sonra, öpücük sesleri ve Ferdi'nin örtünün altında yarattığı ıslak sesler dışında çıt çıkmıyordu, ama biliyordu, dudakları birbirinden ayrılsa odanın içinin zevk çığlıkları ile dolacağını biliyordu.

Ferdi," Dayanamıyorum.."

Tekrar gözlerini gezdirdi kadının çıplak vücudunda.

Ferdi," Dayanmak istemiyorum."

Parmaklarını çıkardığı sırada yarattığı boşluğu tekrardan doldurdu, gittikçe büyüyen uzvu ile.

Dudaklarının arasından kaçan derin nefes ile hafifçe inledi Tutku'nun tenine doğru, sıcak nefesi soluklandı aralarında.

Ferdi'nin omuzlarını tuttu parmakları, inlemesi ile kulağı çınladı üstündeki oğlanın, bu kadar baştan çıkarıcı bir şey daha olamazdı.

Hareketleri yavaş fakat sertti, ileri geri hareket eden kalçası her seferinde kadına daha da zevk veriyor, hızını arttırıyordu.

Yatağın gıcıtısı, sessiz inlemeler, deriye batan tırnaklar, öyle bir mekanizmaydı ki bu, dünyandayken cennete yolculuk yaptırıyordu.

İleri geri hızlanmaya başladı kadının üzerinde, kendisibi hissettirdi, aleti daracık duvarlarını zorluyor, zonkluyordu.

Gözlerindeki ateş, içindeki en derin arzuları alevlendiriyor, kendisini bırakıyordu.

Tutku'nun belinin aşağısında hissettiği ritim içine içine vuruyor, yataktaki çarşafı sıkı sıkı avcunun içinde tutuyordu. Her sert girişte Ferdi'nin sırtını tırnaklıyor, kafasını geriye yaslıyordu.

Artık çenesi gibi sesi de titriyordu, sıcak bir sıvıydı ihtiyacı olan.

Tutku," Ferdi.."

Adını haykıran bu ses Ferdi'nin alev almış olan teninin derinliklerine kadar nüfuz ediyordu.

Evet, şimdi yanıyorlardı.

-

Gece Seansı' Ferdi Erenay KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin