3.0

797 80 113
                                    

Lütfen lütfen satır aralarına yorum yapalım, hayalet okuyucu olmayalım..

Sınır: 50 oy 55 yorum..

-

Tamam aşk insani heyecanlandıran ve adrenalini tavan yapan bir duyguydu fakat  aşk için biçtiğimiz o olağan üstü değere galip gelen hislerde barınıyordu dünyada.

Gurur diyorduk biz ona, ama kendilerine saygı duyan insanların haricinde kendisini hiçe sayanlarda bulunuyordu.

Risk alanlar.

-

Babası yoktu belki kafasının içinde ancak bu sıralar düşlerini dolduran bir kadına sahipti hayallerinde, zararlı mıydı bu ilgi? Zehirler miydi insanı?

İzge," Ferdi Bey.."

Ferdi," Doktor Hanım içeride ise gireyim ben.."

İzge," Maalesef sizi alamam, doktor hanım iyileştiğinizi ve bir daha gelmek zorunda olmadığınızı söylememi istedi."

Nutku tutuldu oğlanın, iyileşmiş miydi gerçekten yoksa daha da mı batırmıştı gerçekleri?

Ferdi," İçeri girip Doktor Hanımla konuşabilir miyim?"

İzge kafasını iki yana salladı Ferdi'nin yüzünün düşüşünü izlerken.

İzge," İçeride hasta var, üzgünüm fakat giremezsiniz."

Gözleri tek bir noktaya, Tutku'nun odasının kapısına bakarken hafifçe onaylar biçimde salladı başını, gözünü yumdu, yutkundu.

Arkasını döndü ve yine döndü, sanki günlerdir uykusuz kalmış gibi yanıyordu göz bebekleri.. Hissedemiyordu bazı şeyleri.

Kliniğin çıkış kapasına attı elini, tuttu tokmağı, çevirmeye yetmedi gücü.

Şimdi bütün sinirleri gerilmiş titrerken, kanı yıllardan beri olmadığı kadar ateşlenmişken her şeyin bitmiş olduğunu kabul edemiyordu.

Tutkunun kıvılcımlı büyüsünden henüz kopmak istemiyordu.

O klinikten çıkmış öylece etrafa göz gezdirirken perdenin ardından kendisini izleyen kızıllardan haberdar değildi, kanı kaynamaya başlamışken ateşe üflemişti.

Ocağı söndürüp bir fındık gibi kavrulmasını engelledi, en lezzetli halini tadamadı, keşfedemedi.

-

Diane," Büyüdüğünde eğer bir kız arkadaşa sahip olursan ona çok iyi davran tamam mı Erenay?"

Kötü de davranmamıştı ki, sorun neydi burada? Yoksa çok mu ilgiye boğmuştu..

Diane," Dünyadaki tek kadın oymuş gibi ilgilen onunla, fakat sonrasında bunu yapmayı bırakma."

Erenay," Onu öyle bir seveceğim ki anne, bu dünya dahi ona yetmeyecek."

Kafasını okşadı oğlunun, derince öptü sonra.

Sevmeye fırsatı olmamıştı oğlanın, aşk denilen bir oyunsa ne çabuk sona ermişti bu oyun. Aynı annelerin ocakta yemek kaynarken çocukları ile oynadığı 5 dakikalık saklambaç gibi.. Onu bile çok görmüşlerdi evlat sahiplerine, oysa ki onlarda bu dünyaya ilk kez geliyordu. 

-

Kenan," Seni o kadar çok seveceğim ki, hiç bir oğlanın şaşaalı  sözleri seni etkileyemeyecek güzel kızım."

Tutku," O oğlan sensen ben çoktan bacayı yaktım babacım."

Dedi babasının burnunu sıkarken.

Kenan," O abayı yakmak olmasın akıllım."

Tutku," Akıllıyım değil mi?"

Dedi uzun uzun düşünürken.

Kenan," Öylesin benim Ruh doktorum.."

Tutku," Ruh doktoru.."

-

Tutku," Senin gibi onunda tutsak ruhunu kurtaramadım baba."

Odasının zemininde çökmüş kendisini harap ediyordu bu sırada.

Tutku," Ruh doktoruydum ben, deli doktoru değil."

Tırnaklarını avcuna geçirdi, dudaklarını dişledi.

Tutku," Gıyabında.."

Ümitsiz yaşamak zor,
Severken ayrılmak zor,
Kader böyle istiyor.
Dayan, yüreğim, dayan.

Süreyya," Tutku neden erken geldin sen?"

Diye seslendi evin salonundan, hışırtılı geliyordu sesi kulaklara, Tutku ise bulanık duyuyordu.

Tutku," Çıkacağım şimdi."

Yerden kalkıyordu, belli etmedi içindeki pürüzü. Çantasını taktı koluna gözlerini silerken.

Odasından çıktı evden ayrılmak üzere, kapının eşiğine geldiğinde yüzünü gizledi.

Süreyya," Hava soğuk, neden üstüne bir şey almadın?"

Tutku," Gerek yok, alışığım soğuğa, soğuğuna da."

Dedi kapının kolunu indirmişken.

Kederini gizlemek için kimsenin yüzüne bakmaz, halbuki zaafını bu haliyle daha çok ifşa eder, belki bunu bilmez, belki de iyi bildiği için büsbütün kederlenir.

-

Niye ve nasıl bu kadar çabuk pes etmişti ilaç olmaya, kendini iyileştiremeden başkasının derdine koşmak moda olmuştu bu zamanda.

Kalp kırıyordu onca yetersizlik.

Ama gerçekten nasıl bu kadar çabuk pes etmişti? Belki de Ferdi gerçekten hastası olmadığı içindi, ona aşık olduğundandı.

Aşık olduğu adama zarar vermenin ne demek olduğunu da en iyi annesinden biliyordu.

Oturdu sahildeki kumların arasına, buluşmuştu doktor Ay ile.

Başvurduğu o Ay bile bambaşka bir gezegenin yansımasıydı oysa ki.

Güneş çehrende secde edip yerlerde sürünmeliydi ancak sen kopya olmayı seçtin, özünü kaybederek.

Tutku," Biz daha iyisini hak etmiştik."

Bir süre etrafta dolaşmak istemiyordu, gecenin koynunda gizlenmeyi tercih ediyordu Tutku.

Ortadan kaybolma isteği aslında biri tarafından bulunma arzusuydu.

Elini yasladığı kumların arasında bir sertlik hissetmesi ile onu gizleyen taşları kenara iterek kart parçasını eline aldı.

"Seni yıldızlara benzetiyorum, onlar kadar etkileyici, çekici ve güzelsin.. Ama aranızda yegane bir fark var; onlar milyonlarca, sen bir tanesin."

Gülümsedi başka bir kadına yazılan bu yazı ile, yüzüne bir rüzgar esti öylece, tenini yaktı soğutacağına.

İçindeki keskin alevi yelledi belki de.

Saçları geriye savrulurken omzuna bir palto düştü, hırçın soğuğu kesen bu kumaş ile başını kaldırdı kızıl kadın,

Karşısında aynı kendisi gibi saçlarının dağıldığı bir adam ile göz gözeydi.

Tutku," Ali?"

-

Bölümü nasıl bulduğunuzu lütfen lütfen belirtinn..

Bir anda oldu bir şeyler ama bana kızmayın rica ediyorum çünkü size efsane sahneler yazmak ile meşgulum.

Oylamayı unutmayalım ve Allah belanı versin Emre Belözoğlu.

Gece Seansı' Ferdi Erenay KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin