Gözümü araladım. Kütüphanedeydim. Hava daha ayınlanmamıştı. Hemen okuyamadığım kalan kitapları alıp odama doğru ilerledim. Kitapları yanımdaki masaya koyup uyudum.
(3 saat sonra)
Saat çalıyordu kahvaltı vaktiydi. Çok uykum vardı kahvaltı yapmama kararı alıp uyumaya devam ettim.
(45 dk sonra)
Birinin beni sarsmasıyla uyandım. Gözlerimi araladım. Draco'ydu.
Lily: Sana da günaydın Draco .
Draco : Günaydın nerelerdesin meraktan öldüm. Ayrıca hazırlan dersin başlamasına 15 dakika var.
Lily: Tamam uyandırdığın için sağol ilk ders ne?
Draco : Biçim değiştirme. Geç kalırsak McGonagall bizi sincaba dönüştürür. Ben seni kapının önünde bekliyorum hızlıca hazırlan ve gel.Cüppemi giyindim. Bel çantamı aldım. Ekstradan dün okuyamadığım kitapları ve fotoğrafı yanma aldım.
Lily: Hazırım geliyorum.
Draco : Hadi 5 dakika kaldı koş Lily!Odadan çıktım. Draco ile sınıfa doğru koşuyorduk. Birisine çarpana kadar. Harry'e çarpmıştık.
Lily: Önüne baksana Potter!
Harry: Seninle hiç uğraşamam Lily.
Draco: İstesen de uğraşamazsın zaten.diyerek ilerledik. 2 dakika geç kalmıştık fazla değil. Umarım Profesör McGonagall kızmaz. Sınıfa girdik.
McGonagall: Geç kaldınız.
Lily: Özür dileriz profesör bir daha olmayacak.
McGonagall: Bir daha olmasın yerinize geçin.***
Neredeyse tüm dersler bitmişti. Bir tek iksir dersi kalmıştı. Draco ile koridorda yürüyorduk.
Draco: Ders ne?
Lily: İksir
Lily: Draco melez prens ismini daha önce hiç duydun mu?
Draco: Hayır duymadım. Ne oldu ki?
Lily: Hiç bir kitapta gördüm de neyse.Derse girdik bu sefer geç kalmamıştık. Profesör Snape içeri girdi.
Draco: Etraf yoğun bir şekilde vanilya kokuyor. Fark ettin mi Lily?
Lily: Hayır bence daha değişik ama vanilya değil.
Snape: Konuşmayı kesin!Snape eline bir iksir şişesi aldı bir kaç kişiye nasıl koktuğunu sordu. Sonra:
Snape: Bu iksirin ne olduğunu bilen var mı?
Bir tek Hermione el kaldırır.
Snape: Kimse bilmiyor mu? Yazık.
Hermione en sonunda dayanamaz ve konuşmaya başlar.
Hermione: Amortentia, karışımı hazırlayan kişiye, karışımı içen kişinin bir çeşit takıntı derecesinde ilgi duymasına neden olur. Ayrıca koklayan kişinin sevdiği kişi, eşya, yer gibi herhangi bir şey kokar.
Snape: Size söz hakkı verdiğimi hatırlamıyorum Bayan Granger! Bu sorumsuz davranışınızdan dolayı Gryffindor'a -10 puan.
Hermione'nin yüzü düştü. Kudursun.
***
Ders bitmişti. Derste Profesör Snape bir kaç iksir hakkında konuştu. Bir kaç not aldırdı ve ders bitti. Yemek için ortak salona doğru gidiyordum. Hızlıca yemeğimi yedim sonra odama doğru ilerledim. Babamın olduğu fotoğrafı alıp incelemeye başladım. Harry'nin babasından nefret ediyordum hemen bir kalem alıp yüzünü karaladım. Böyle daha iyiydi. Sonra fotoğrafı incelerken uykuya daldım...
***
Uyandım aynanın karşısına geçip kendimi incelemeye başladım. Gördüklerim karşısında kaldım. Saçım uzamıştı ve saçımın kökünden turuncu renk geliyordu. Ben saç boyasını nereden bulacağım. Şimdilik saçlarımın üstünü kapatacak bir şeye ihtiyacım var. Şapka! Güzel fikir. Ama benim şapkam yok. Pansy'e sorayım belki onun vardır. Pansy'nin uyanmasını bekledim.
(30 dk sonra)
Pansy sonunda uyanmıştı.
Lily: Günaydın Pansy nasılsın?
Pansy: İyiyim Lily sen?
Lily: Ben de iyiyim şey sana bişey soracağım.
Pansy: Tabi dinliyorum.
Lily: Şapkan var mı?Pansy şaşırmış gibi duruyordu.
Pansy: Anlamadım ne şapkası?
Lily: Normal düz bir şapka ben şapkamı kaybettim de.Pansy dolabını açtı içinden siyah düz bir şapka çıkardı.
Pansy: Al bakalım umarım yardımcı olmuşumdur.
Lily: Hemde çok , sağol.
Pansy: Kahvaltıya az kaldı birlikte yiyelim mi?
Lily: Olur.Hemen dolabı açıp içinden cübbemi giydim. Saçımı taradım ve şapkamı taktım. Hazırdım.
Lily: Hazırım Pansy yemeğe gidelim mi?
Pansy: Olur ben de hazırımAşağı doğru indik ortak salona girdik. Slytherin masasına doğru ilerledik. Boş bulduğumuz yere oturduk ve yemeğe başladık. Biz oturduktan kısa bir süre sonra Draco ve arkadaşları da bizim yanımıza oturdu.
Draco: Naber Lily?
Lily: İyi.
Draco: Niye şapka taktın güneş yok ki?
Lily: Hiç öylesine.
Draco: İyi madem.Yemeğime dönüp yemeye devam ettim.
***
Yemeğim bitmişti ders karanlık sanatlara karşı savunmaydı. Sınıfta Profesör Lupin'in gelmesini bekliyorduk. Profesör Lupin sınıfa girdi.
Lupin: Günaydın.
Sınıftakiler de "günaydın profesör" diye bir şeyler dediler.
Lupin: Böcürt nedir bilen var mı?
Bir tek Hermione ve ben el kaldırmıştık.
Lupin: Lily sen söyle .
Lily: Karşısındaki kişinin en çok korktuğu şeye dönüşebilme özelliğine sahip olan yaratıktır. Böcürt'leri yenmek için en çok korktuğunuz şeyin komik bir halini düşünmeniz ve Riddikulus demeniz gerekir.
Lupin: Teşekkürler Bayan Brown. Slytherin'e 30 puan.Profesör Lupin benim soyadımın Black olduğunu bilmiyordu. Demekki olanlardan haberi yoktu.
Lupin: Evet şimdi sırayla böcürtün karşısına geçeceksiniz ve Ridikulus diyerek onu yok edeceksiniz tamam mı?
İlk Neville geçti böcürt Profesör Snape'e dönüştü. O profesörden asla korkmazdım. Tamam biraz gizemli ve karanlık duruyor olabilir ama korkunç değildi.
***
Sıra bana gelmişti acaba ne ile karşılaşacaktım. Derin bir nefes alıp böcürtün karşısına geçtim. Ve karşımda onu gördüm çocukken en nefret ettiğim isim. James Potter...
764 kelime🐍💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MRS BLACK
FanfictionMuggle bir anne babası olduğunu sanan Lily'nin hayatı anne babası sandığı kişilerin gerçek anne babası olmadığını öğrenen Lily Hogwarts'a gider ve hayatı değişir...