Draco sert bir sesle: Saçmalama Pansy! Tabikide Lily ondan hoşlanmadı. Lily ondan uzak dur onunla konuşmanı istemiyorum.
Lily: Neden ama?
Draco: Bu kadar samimi olmanız hoşuma gitmedi ayrıca içimde kötü bir his var. Ya o ya ben o varsa ben yokum ben varsam o yok bu kadar.Draco'ya şaşkın bir şekilde bakıyordum. Ben mi yanlış anladım yoksa Draco az önce beni kıskandı mı?
***
Cedric ile konuşmamızın üzerinden 1 ay geçmişti. Bu sürede benimle konuşmaya çalışmıştı fakat ben hiç konuşmamıştım. Noel tatili yaklaşıyordu 3 gün kalmıştı. Babamla aram hala kötü. O yüzden büyük ihtimalle tatilde Hogwarts'da kalacağım. Hazırlanmış Pansy'nin uyanmasını bekliyordum bir türlü uyuyamamıştım. Yan masada duran kitabı elime alıp pansy gelene kadar okumaya başladım.
***
Ne tuhaf değil mi? En yakınlarımıza kalbimizi açamıyoruz, sonra gidip bir yabancıya içimizi döküyoruz ve o yabancı evimiz oluyor...
Ve kitap bitmişti. Pansy çoktan uyanmıştı ben de o hazırlanana kadar kitap okumuştum.
Pansy: Hazırım Lily hadi kahvaltıya gidelim.
Birlikte ortak salona doğru ilerledik. Daha sonra Slythrein masasında boş olan bir yere oturduk. Hiç yemek yiyesim yoktu. Pansy yemeğe gömülmüştü bile. Ayağa kalktım biraz bahçede oturacaktım. Tam o anda babam ile göz göze geldik .
Pansy: Nereye Lily?
Lily: Ben birazdan gelirim aç değilim.
Pansy: İyi dikkat et kendine. Ders uçuş derste görüşürüz.
Lily: Görüşürüz.Bahçeye doğru ilerledim. Bahçeye çıktığım anda bir üşüdüm. Sonra boş bir yere oturdum. Saat daha erken olduğu için bahçe bomboştu herkes kahvaltı yapıyordu. Oturup gökyüzünü seyrederek düşünmeye başladım. 1 yıl önce normal bir insan sanıyordum kendimi büyücüsün deseler gülerdim ama şimdi herşey çok normal geliyor...
Hava iyice esmeye başlamıştı. Üşüyordum biraz ama çok da önemli değil. Sırtımda bir cübbe hissettim. Arkamı döndüm babamdı.
Sirius: Hasta olucaksın bu havada.
Lily: Çok mu umrundayım sanki?
Sirius: Tabiki umrumdasın neden olmayasın ki? Sen benim kızımsın.
Lily: Şimdi mi aklına geldi bir kızın olduğu? Bana bağırırken de aklına gelseydi keşke.
Sirius: Lütfen böyle yapma kızım hem senin odanı bile hazıtlattım.
Lily: Ne odası? Seninle evine geliceğimi düşünmüyorsun herhalde.
Sirius: Tabikide geleceksin Hogwarts'ta kalmazsın tatilde senin bir evin ve ailen var.
Lily: Ev ve aile hiç bir zaman sahip olamadığım şeyler.
Sirius: Lütfen kızım bak söz veriyorum her şey çok güzel olacak.
Lily: İnanmalı mıyım?
Sirius: Neden bu kadar inatçısın. Annene benziyorsun.
Lily: Annem. İsmi neydi nasıl tanıştınız nasıl biriydi?
Sirius: Annen Amaya'm. Hogwarts'ta tanıştık huy olarak ona da benziyorsun bana da. Çok güzeldi aslında ona çok benziyorsun...Gözümden yaşlar akıyordu. Annem yoktu benim ve bunu hatırladıkça üzülüyordum.
Sirius: Ağlama annen ağlamanı istemezdi.
Lily: Beni asla bırakma baba.Babama sarıldım sonra hapşırdım bir daha ve bir daha.
Sirius: İçeri geçelim hasta olacaksın.
***
Dersler bitmişti. Draco ile ortak salona doğru ilerliyorduk. Pansy ise kütüphanedeydi. Çok yorulmuştum. Ve hava çok soğuktu.
Lily: Ben aç değilim yemeyeceğim biraz uyuyacağım.
Draco: Bir şey olursa yanıma gelirsin iyi uykular.(45 dk sonra)
Yorganı kafama kadar çekmiştim çok üşüyordum. Sanırım üşütmüştüm. Hiç bir türlü uyuyamıyordum da.
***
Sabah olmuştu ve ben hiç uyuyamamıştım. Kalktım hazırlanıp ortak salona gittim. Slytherin masasına doğru ilerledim başım dönüyordu biraz. Pansy'nin yanındaki boş yere oturdum.
Pansy: Selam Lily.
Lily: SelamÖnümdeki yemeklere baktım hiç yemek istemiyordum ama artık yemek zorundaydım. Yemeye başladım.
***
Çok az yediğim halde midem bulanıyordu sanırım kusacaktım. Hızlıca masadan kalktım ve lavaboya doğru ilerledim. Lavaboya vardım ve kustum çok da üşüyordum. Etraf dönmeye başladı kendimi kesinlikle hiç iyi hissetmiyorum. Bilincim kapanmadan yere düşerken hissettiğim son şey birisinin beni tutmasıydı.
***
Gözlerimi araladım hastane kanadındaydım. Etrafa baktım yanımda babam oturuyordu. Çok soğuktu titriyordum yorganı kafama kadar çektim.
Sirius: Ateşin var çek şu yorganı.
Lily: İyiyim ben.Madam Pomfrey bu tarafa doğru geldi.
Madam Pomfrey: Onu iyileştirecek bir karışım hazırladım hemen iyileşecek.
Elindeki şiseyi bana doğru uzattı çok iğrenç gözüküyordu.
Lily: Ben onu içmem iğrenç gözüküyor.
Sirius: Bne ona içiririm Madam Pomfrey teşekkürler siz gidebilirsiniz.diyip şişeyi aldı. Tam o sırada Draco geldi.
Lily: Draco!
Draco: Lily iyi misin senin için çok endişelendim.Yanıma geldiğinde ona sıkı sıkı sarıldım. Ve babama döndüm.
Lily: İçeceğim ama içtikten sonra beni rahat bırakacaksın.
Sirius: Tamam zaten derslere de girmeyeceksin bugün izinlisin.Şişeyi elinden alıp içtim. İğrençti tadı.
Lily: Bunun tadı iğrenç.
Sirius: İyileşmen için hadi Draco biz de gidelim hem senin dersin vardır.
Draco: Dersime daha var profes-
Sirius: Ödevin felan vardır onu yap.
Draco: Peki profesör. Dikkat et kendine Lily. Dersler bitince yanına gelirim.
Lily: Tamam Draco görüşürüz.Esnemeye başladım uykum gelmişti daha fazla direnmeyip kendimi uykuya bıraktım.
***
Gözlerimi araladım. Dumbledore uyanmamı bekliyordu.
Dumbledore: Sonunda uyandınız Bayan Black. Nasılsınız.
Lily: Daha kesin değil.
Dumbledore: Umarım iyi olursunuz bir an önce.
Lily: Neden buradasınız profesör.
Dumbledore: Sizinle dersler hakkında konuşmak için geldim.Ahh doğru son bir kaç ayım hep olaylı geçtiği için derslerden çok geri kalmıştım.
Dumbledore: Senin fde bildiğin gibi bir kaç olay yüzünden derslerinden geri kaldın. Bu yüzden yeni yıldan itibaren Slythrein'in Profesörü olan Profesör Snape size derslerden sonra saat 6da 1 saat ders verecek. Tamam mı?
Lily: Peki profesör.803 kelime💚🐍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MRS BLACK
FanfictionMuggle bir anne babası olduğunu sanan Lily'nin hayatı anne babası sandığı kişilerin gerçek anne babası olmadığını öğrenen Lily Hogwarts'a gider ve hayatı değişir...