BÖLÜM 13:CEDRİC

14 2 0
                                    

Tam arkamı döndüm gidiyordum ki bir bedene çarptım kafamı kaldırdım ve babamı gördüm şu an görmeyi en son isteyeceğim yüzü.

Sirius: Hiç bir yere gitmiyorsunuz Bayan Black.

***

Lily:Peki profesör. Neden?
Sirius:Sizinle bir kaç şey konuşmak isiyorum. Beni takip edin.
Lily:Pansy derste görüşürüz.

diyip babamı takip etmeye başladım Hogwarts'a girdik ve daha sonra Profesör Lupin'in ofisine doğru ilerledi.

Lily:Ne kouşacağız?
Sirius: Niye Malfoy Malikanesindeydin?
Lily: Dumbledore'a anlattım zaten.
Sirius: Bana da anlatacaksın ama yalan söylemeden.
Lily: Yalan söylemiyorum ayrıca Dumbledore'a anlatmam yeterli size tekrar anlatmama gerek yok.
Sirius: Evet Dumbledore'a anlattın şimdi de babana anlatacaksın neden kaçtığını ve bir daha kaçmayacağından emin olmam gerek.
Lily:Kaçarsam ne olur?
Sirius: Kaydını Hogwarts'dan alırım.
Lily: Yapamazsın ben Hogwarts'da okumak istiyorum bunu sen belirleyemezsin ayrıca burada Draco var Pansy var Harry var onları öylece bırakamam.
Sirius: Draco ile aranızda tam olarak ne var? O bir Malfoy.
Lily: Ee yani Malfoy olmak suç mu?
Sirius:Değil ama Malfoylar iyi insanlar değillerdir.
Lily: Bir soyad için neden bu kadar ön yargılısınız anlayamıyorum. Ayrıca aramızda bir şey yok arkadaşız. Şimdilik.
Sirius: Şimdilik derken?
Lily:Ne olucağını bilemem Dünya'nın bin türlü hali var .

Babam sinirlenmişti amacım da buydu zaten.

Sirius: Bir daha hiç bir öğrenciye büyü yapmayacaksın. Kendini savunmak dışında.
Lily: Peki ya onun bana söyledikleri?
Sirius:Ne söylediği umrumda değil. Sen de ona konuşarak cevap verebilirdin.
Lily: Senin için sorun yok tabi sen de bir zamanlar onun gibi insanlarla dalga geçiyordun!

Evet babam bunu bildiğim için şaşırmış olmalıydı bunu Profesör Snape'in zihnine girerek öğrenmiştim zor olmamıştı ilk denememdi.

Sirius: Sen nereden biliyorsun?
Lily:Biliyorum işte bir önemi var mı? Aptal James ve çetesi

Kahkaha attım.

Sirius: James hakkında böyle konuşmazsın onu tanımıyorsun bile.
Lily:İyi ki de tanımıyorum ama hakkında biraz bir şey biliyorum ve onlar bana yetti.
Sirius:Siz Slytherin'lilerin hepsi aynısınız!

Babam bunu sinirle söylemiş olabilir ama öfkyele söylenen sözler asıl gerçek düşüncelerdir.

Lily: Evet babacım ben Slytherin'liyim ve bununla gurur duyuyorum sen beni Slytherin'li olduğum için sevmesen de!

diyip hızlıca odadan çıktım. Sinirliydim biraz da kırgın. Sinirle ilerlerken birisine çarptım sürekli birisine çarpmaktan bıktım.

Draco:İyi misin Lily?
Lily:İyiyim sen?
Draco:Bende iyiyim derse çok az kaldı gidelim mi?
Lily:Olur.

***

Bitkibilim dersi bitmişti. Şu anda da Pansy Draco ben karanlık sanatlara karşı savunma dersine gidiyorduk büyük ihtimalle bugünkü derse babam girecekti çünkü bugün dolunay vardı hiç gitmek istemiyordum.

Lily: Gitmesem ne olur ya babamı görmeyi hiç istemiyorum.
Pansy: Aslında girmemenin bir yolu var.
Lily:Ne?
Pansy:Sen gelmezsin biz profesöre hasta olduğunu söyleriz.
Lily:Olur bana uyar.
Draco: Bir şartla ben de kabul ederim.
Lily:Ne şartı?
Draco: Seni tekrar revirde veya başın belada görmeyeceksem

Gülmeye başladık.

Lily:Hadi ben gidiyorum kendinize iyi bakın.
Pansy ve Draco: Sende.

Hızlıca ilerledim babama görünmezsem iyiydim.

***

Draco'nun ağzından:

Lily'yi öylece bıraktık ama umarım bir şey olmaz.

Pansy:Draco iyi misin biraz düşünceli gibisin?
Draco:İyiyim sadece Lily'i düşünüyordum. Umarım başına bir şey gelmez.
Pansy: Gelmez ya bu kadar sıkma kendini Lily çok güçlü başının çaresine bakar.

İşte ben de Lily'nin bu özelliğini çok seviyorum her zamançok güçlü oluşunu gözlerini sesini...

Ben böyle düşünürken Profesör Black sınıfa girdi. Önce etrafı inceledi. Daha sonra Pansy ve benim olduğum tarafa baktı.

Sirius: Draco ve Pansy, arkadaşınız Lily nerede?
Pansy: Lily kendini çok iyi hissetmiyormuş hasta gibiydi o yüzden gelemedi.
Sirius: Kesin hastadır.

diyip derse başladık.

***

Lily'nin ağzından:

Bahçenin arka tarafında kimsenin bulamayacağı bir yere gelmiştim bir tane kütük vardı üzerine oturup çantamda olan kitaplardan birini okumaya başladım.

(45 dk sonra)

Bir çıtırtı sesi duymamla arkamı dönmem bir oldu arkamı dönmemle Hufflepuff cuppeli bir çocuğu gördüm.

Cedric: Selam ben Cedric. Sen de Lily olmalısın.
Lily: Selam Cedric.

Yanıma oturdu.

Cedric: Buraya çoğunlukla ben gelirdim buraya daha önce geldiğini hiç görmedim ayrıca senin dersin yok mu?
Lily: Ben buraya ilk defa geldim. Diğer soruna gelirsek ders babamın onu görmek istemiyorum o yüzden derse girmedim olanları az çok duymuşsundur zaten.
Cedric: Evet duydum zor olmalı yıllar sonra gerçek babanla tanışmak.
Lily: Hem de nasıl...

***

Cedric ile baya uzun bir süre sohbet ettik. Onunla sohbet etmek çok keyifliydi. Yemek vakti yaklaştığı için Cedric ile ortak salona doğru ilerledik. En sonunda vedalaştık daha sonra o Hupplepuff masasına ben de Slythrein masasına doğru ilerledim. Pansy beni gördüğü anda selam verdi.

Pansy: Selam Lily naber?
Lily: İyiyim Pansy sağol.

Draco bana doğru döndü.

Draco: Yanındaki çocuk kimdi baya bi yakındınız.
Lily: Cedric yeni tanıştık derse gitmediğim sürede onunlaydım bays bir sohbet ettik çok iyi birisi.
Pansy: Oo hoşlanıyor musun ondan Lily?
Lily: Yo-
Draco sert bir sesle: Saçmalama Pansy! Tabikide Lily ondan hoşlanmadı. Lily ondan uzak dur onunla konuşmanı istemiyorum.
Lily: Neden ama?
Draco: Bu kadar samimi olmanız hoşuma gitmedi ayrıca içimde kötü bir his var. Ya o ya ben o varsa ben yokum ben varsam o yok bu kadar.

Draco'ya şaşkın bir şekilde bakıyordum. Ben mi yanlış anladım yoksa Draco az önce beni kıskandı mı?

787 kelime🐍💚











MRS BLACKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin