2.0

1.4K 114 13
                                    

Gergin hissetmemden dolayı oluşan bir türlü silemediğim garip sırıtışıma bir son verdiğimde bu noktada yapabileceğim en mantıklı şeyin bu işi uzatmamak olduğuna karar verdim. 

Uydurabileceğim bir yalan yoktu. Aylarca mesajlaşma ile konuştuğumuzun aksine gerçekte farklı bir karaktere de sahip değildi. Bu durumda artık inanmayacağı yalanları söylemem saçma olurdu zaten. 

''Evet değişiklik olması adına saçımı kahverengi yaptım. Bu arada geçen sefer düzgünce tanışma fırsatımız olmamıştı ben İkra.'' diyerek karşı çaprazımda oturan Kaan'a elimi uzattım. Aynı şekilde Buğlem'in de elini sıkmamın ardından sıra Eren'e gelince elini uzatmamış hala çatılı kaşlarıyla bana bakıyordu.

Kaan kolunu Eren'in omzuna attıktan sonra bana dönüp gülümseyerek ''o herkese böyle öldürecekmiş gibi bakar üstüne alınma sen'' dedi. Gülümsememi bozmadan elimi geri çekip Kaan'a onu anladığımı belli edercesine başımı salladım. Kim olduğumu turuncu saç detayını onaylamamdan sonra anlamış olmalıydı. 

Yan tarafımdan Buğlem'in ''sayısalcı mısın sende?'' diye sormasıyla ilgimi karşımdaki ikiliden çekip ona çevirdim. Kütüphanede çalışan insanları rahatsız etmemek için kısık sesle sorduğu sorulara cevap veriyordum. Alanımı, tercih etmeyi düşündüğüm mesleği ve üniversiteyi sorduktan sonra kendisinin de psikolog olmak istediğini söylemişti. Buğlem'le ilk karşılaşmamız da zaten belliydi sempatik bir karaktere sahip olduğu. Bu karakteri sayesinde böyle devam edersek kısa sürede yakın arkadaş olurduk. 

Buğlem'le biraz daha basit şeylerden konuştuktan sonra masaya çantasından kafam kadar bir tyt matematik test kitabı çıkartmıştı. Kaan da kalkıp Buğlem'in sol tarafına geçip oturunca birbirlerine ders anlatacaklarını anlamıştım. Benimde kendi kabuğuma çekilip canım ayt fizik testlerini çözme zamanım gelmişti. 

''Saçını boyatıp bana fake mi atmaya çalıştın sen?'' Kafamı çözdüğüm sorudan kaldırıp Eren'e baktığımda kafası kitaba doğru eğikti ancak bakışları bendeydi. Buğlem ve Kaan'ın bizi duymadığına emin olduktan sonra ''Ben belki turuncu saçı kendime yakıştırmıyorum sen niye üzerine alınıyorsun ki?'' dedim. 

Duruşunu dikleştirdikten sonra ''yakışıyordu'' diyip testine geri döndü. 

Yakışıyordu. Bunu söylemesi için beni turuncu saçla görmesi lazımdı. O zaman beni zaten tanıyordu. 

''Beni tanıyor muydun?'' 

''Mandalina olan senle bir altı ay konuştuk ama İkra olan senle ilişkilerimiz daha yeni. Hangisini soruyorsun?'' 

''Turuncu saçlı halimi nerede gördün?'' dedim. Sorduğum soruda saçmaydı. Ya kütüphanede ya da okulda gördü İkra ne demek nerede gördün. 

''Birkaç defa karşılaşmıştık. Görsel hafızam iyi.'' 

Soru sormayı sonraya erteleyip bakışlarımı testime indirdiğimde o da daha fazla konuşmamıştı. 

𓍢ִ໋🌷͙֒

Eve gelip odama intikal ettiğimde çantamı masamın yanına atıp saçımdaki kısa tutamları tutan tokayı çıkarttım.

Kütüphanede fazla durmamıştım. Normalde eve gelene kadar yolda tuhaf bir şeyle karşılaşır ya da birilerine kızar Eren'e yazardım direkt. Şimdi de canım sıkıldığı için elim telefona gitse de biraz çekiniyordum. Çocuğa altı belki de yedi ay boyunca her saçma mesajı nasıl olsa beni tanımıyor rezil olmam diyerek atmıştım. 

İçimden bir ses bundan rahatsız olsa 'bu malla mı uğraşacağım' diyip çoktan engelleyeceğini söylüyordu. Odamın ortasında ayakta dikiliyorken telefonu elimde çevirip yazsam mı yazmasam mı diye düşünüyordum. Sonunda yazmama kararı alıp telefonu yatağın üzerine fırlattığımda bildirim geldiğini gösteren ekran ışığını görüp bende aynı şekil yatağa uçtum. 

Havacı: neden yazmadın

Mesajın ondan olduğunu görünce tebessüm edip elimi klavyede dolaştırmaya başladım.

mandalina: saçma sohbetlerimiz aklıma gelince yazmaya çekindim 

Havacı: ss almıştım atayım da biraz daha utan o zaman mnbfhejmxncfhk

Havacı: şakaydı gitme gel 

Havacı: ona bakarsak benimde temiz yüz tane küfürlü mesajım vardır

Havacı: bende çekineyim sana yazmayayım o zaman 

mandalina: msü yarın?

mandalina: MSÜ YARIN

mandalina: ben bunu tamamen unuttum 

mandalina: üstten bildirim geldi

mandalina: lan 

mandalina: kardeş ben gidiyorum sende yazma bırak git tekrar mekrar yap

mandalina: bb

Havacı: sen niye bu kadar stres oldun 

Havacı: ben daha sakinim 

Havacı: mesajı atar atmaz anında nasıl çevrimdışı oldun 

Havacı: duvara mı fırlattın canım

Havacı: sıkılıyor diye sana yazmıştım yani

Havacı: neyse biraz geometri çözeyim 

Havacı: görüşürüz 

-

nasıl başlayacağımı bilmiyorum tüm samimiyetimle buraya bir paragraf döşeyeceğim. eski bölümlere bakınca o an kafam dağılsın diye yazıp paylaşmıştım. bide yazması da sarıyordu dürüst olayım eğleniyordum. burası benim safe place'imdi, hala öyle. ben kurguda geçen her bölümde tamamen samimi olduğum insanlara nasılsam öyle anlık yazarak geçtim. 

yani diyeceğim o ki okurken çok ciddiye almayın. ben böyle rahatım. çokça saçmalarım. kurguya da bunu ister istemez yansıtırım. bu yazıyı tamamen içimi dökmek için yazdım çünkü vaktim olunca bile yazmaktan kaçıyorum 1 haftadır. ki ben ders molasında bile bölüm yazıyordum bir ara. daha fazla uzatmayayım

yeni bölüm haftaya pazar gelecek. muck

Yıldızlar|| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin