Episode 5.

29 5 1
                                    

Haberi görür-görmez okumaya başladım.

"One Direction grubunun yakışıklı üyesi Louis Tomlinson dün gece bir bardan çıkarken görüntülendi.Hem de bu sefer yalnız değildi.Yanında yeni stil danışmanları olduğu ve adının Rebecca olduğu iddia edilen kızla birlikte bir bara gitmekle yetinmedi aynı gece başka bir barda görüntülendi.Grup üyesinin sevgilisi için yönetimi bile karşısına aldığı iddia ediliyor.O bayanı koruması ise aralarında özel birşey olduğunun kanıtı."

İnanamıyorum.Louis'le aşk dedikodularım çıktı.The Sun her zaman yalan haber yapıyordu.Bir de gerçek olsa...Tabi ki olmayacaktı.Ben onun çalışanıyım.

+Bu kadar dikkatle ne okuyorsun?

Tanıdık sesi duyup kafamı o yöne çevirdiğimde Louis'i gördüm.

-Görmek istemezsin.

+Neden?

-Al da bak.

dedim ve gazeteyi eline verdim.O gazeteyi okurken ben de onu inceledim.Uykudan yeni kalktığında çok tatlı görünüyordu.Karmakarışık olan saçı ona ayrı bir hava katıyordu.

Her zaman ekranlardan hayranlıkla izlediğim mükemmel adam tam olarak önümde duruyordu.Belki de artık buna alışmalıydım.Ama normal gelmiyordu işte.Bi anda hayalimi yaşıyor olmama alışmak zor.Çok zor.

Louis haberi okurken gözleri irice açıldı.Mavi gözleri yüzüyle çok tatlı bir uyum sağlıyordu.

+Bu nasıl bir saçmalık?
-Evet.Abartmışlar.
Diye cevap verdim.

+Yönetimden azar işitmesem iyidir.
-Umarım anlayış gösterirler.Yani sonuçta öyle bişey yok ve olamaz.
Dedim ve ona baktım.
+Yani.

Dedi ve küçük bir sessizlik oluştu.Bu acıtmıştı.Aşık olduğum adama ulaşmak ama hiç bir zaman onunla olamamak....

Tabi Modest işini hiç düşünmemiştim.Onlar her zaman çocukları kontrol eder, yanlış bişey yapmalarını engellerlerdi.Ama bazen çok baskıcı olabiliyorlar.

Louis'in başının derde girmesine sebep olduğum için kötü hissettim.
- özür dilerim , Lou.
Dedim pişman bir yüz ifadesi ile.
+Ne için?
-Benim yüzümden başın derde girdi.Seninle gelmeseydim böyle olmazdı.
+Rebb, bu saçmalığı bir daha duymayayım.Benimle gelmen için seni ben çağırdım.
-Evet ama-

Cümlemi bitiremeden görüş alanıma Harry girdi.

-Naber gençler?Ne konuşuyorsunuz?
Ve her zamanki gibi yüzünde o sırıtış vardı.

Bu çocuk benden ne istiyordu? Ama bu onu sevmediğim anlamına gelmez.

+Haber olmuşuz.
Diye cevapladı Louis.

Harry gazeteyi alıp oduduğu sırada Louis'in telefonu çaldı.Çok yakında durduğum için telefondan gelen sesi duyabiliyordum.

-Hemen ofise gel.
Louis bişey diyemeden bir ses konuşmuş ve telefonu kapatmıştı.

Bu ne biçim bir sistem? Bu çocukların özel hayatı olamaz mı?
Sanırım sesli düşünmüştüm.

İşte Harry'nin eline bir koz vermiştim.
-Yani birlikte olduğunuzu inkar etmiyorsunuz?
Deyip tek kaşını kaldırdı.

Ve işte pembeleşen yanaklar.Ve daha çok Styles sırıtışı.

+Kes saçmalamayı Haz!
Diye bağırdı Louis.

Sinirleri bozulmuştu.Hemen ardından;
+Özür dilerim , kardeşim.
Deyip Harry' ye sarıldı.

Bu çocuk çok iyi biri.Bir kez daha niye Directioner olduğumu anladım.
Harry karşılığında;
-Hey, seni koca bebek! Hemen sakin ol ve ofise git.Her şeyi açıkla.
+Öyle yapacağım.
-Seninle gelmemi ister misin?
+Sağol Harold.Kendim halledebilirim.

Once In A Lifetime(Louis Tomlinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin