Merhaba. Arkadaşım bölümlerin kısa olduğunu düşünüyormuş o yüzden daha uzun yazmağa çalışıcam. Bi de kendine hesap açsa ;) Neyse, iyi okumalar. Xx :)
Harry hala bize sataşmaya devam ediyordu. Ne demem gerektiğini bilmiyordum o yüzden bir şey dememeğe karar verdim.
- Ziam sizi devirecek çocuklar.
Dedi kendinden emin bir tonda Zayn.Anlaşılan bu işte iyiydiler. Ama ben de fena sayılmazdım. Tabi partnerimi bilemem. Ahh , Rebecca Louis nasıl bir şeyde kötü olabilir? Bunda da iyidir eminim.
Zayn'e tepki olarak ;
- O kadar emin olma Bad Boy.
Dedim ve göz kırptım. Zayn gözlerini devirince Harry ;- O zaman siz de Rouis misiniz?
Aslında kulağa hoş geliyordu. Bunu sevmiştim. Tanıdığımdan beri Harry'den ilk kez mantıklı bir şey duymuştum. Bunu bir kenara yazıyım ben.
+ Fazla konuşma Harold. Hadi başlayalım.
Dedi sevgili partnerim.Bazen hayranlık yıllarıma geri dönüyör ve ona ne kadar aşık olduğumu hatırlıyordum. Her Directioner'in bir favorisi vardır. Benimkinin kim olduğunu biliyorsunuz. Çocukların hepsini severdim ama Louis benim için bir başkaydı. Her zaman Louis'i sevgilim olarak hayal ederdim. Hayranlık işte.
İlk çok iddialı olan Ziam'ımız başlayacaktı. Liam siyah toplardan birini eline aldı ve atmak için yaklaştı. Zayn arkasından destekler bir şekilde ;
- Sana güveniyorum Li.
Diye seslendi.Ben de onlara bakıp içimden ne kadar güzel bir arkadaşlıklarının olduğunu düşündüm.
Liam sakin bir şekilde öne doğru gitti ve topu fırlattı. Hepimiz heyecanla topun ardından bakıyorduk. Gayet iyi atmıştı. İkisi dışında hepsini devirmişti.
Zayn alkışlayarak oturduğu koltuktan kalktı ve Liam'a doğru gidip saçını karıştırdı. Birlikte dönüp koltuğa oturdular. Her takım çiftler halinda oturuyordu. İki kişilik kırmızı koltuklardan birinde Zayn ve Liam , diğerinde Harry ve Niall , ve onun yanındakinde de Louis ve ben oturuyorduk.
Harry de başarılı bir atış gerçekleştirdikten sonra sıra bana gelmişti. Bu kadar heyecanlanacağımı tahmin etmezdim. Tedirgin şekilde toplardan birini elime aldım ve atmak için hazırlandım. Arkamı döndüğümde Louis gülümseyip ;
+ Hadi Rebb, devir şunları.
Dedi ve bu gülmeme sebep oldu. Tekrar önüme döndüm ve rezil olmamayı diledikten sonra topu fırlattım. Rezil olma ihtimalim yoktu ben bowling'de çok iyiydim. Ama heyecanlanmıştım işte. Dünyanın en büyük boyband'i ile bowling oynamak böyle bişey olmalı.Louis'in bağırma sesini duyduğumda ne zaman kapattığımı hatırlamadığım gözlerimi açtım. Piste doğru baktığımda tek bir diblo dışında hepsini devirmiştim. Heyecan yapmama gerek yokmuş.
Louis koltuktan kalkarak bana taraf geldi ve sağ elini havaya kaldırdı ben de elimi kaldırarak onunkine çaktım. Sonra kolunu omuzuma attı ve oturacağımız koltuğa kadar böyle yürüdük.
Görmesem de Harry'nin bakışlarını hiss edebiliyordum. Acaba yanaklarım kızarmış mıydı? Tabiki kızarmıştı. Asıl soru çok mu belli oluyordu?
Koltuğa oturduğumuzda Louis'in kolu hala omuzumdaydı. Geri çekmeyi mi unutmuştu yoksa böyle rahat mıydı?
Çocukların tepkisini görmek için kafamı onlara doğru çevirdiğimde Harry bana bakarak gözüyle Lou'nin kolunu işaret ediyor ve bir yandan da sinir bozucu sırıtışını takınıyordu. Ne? Bir dakika sinir bozucu mu dedim? Sanırım çarpılmadan önce bunu geri almalıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Once In A Lifetime(Louis Tomlinson)
Fanfictionİnsanın ailesinden biri ona kötülük yapar mı?Çoğumuza değil. Ama bu hikayede ona en büyük kötülük ailesi tarafından yapılıyor... Hikayenin kahramanları: Louis Tomlinson. Rebecca Johnson. Harry Styles. Liam Payne. Niall Horan. Zayn Malik.