Yaramaz şey, diye düşündüm, kendime engel olamayarak dudağına bir öpücük kondururken. Geri çekildi. 'Bu ne için?' dermiş gibi gülümsüyordu. "Canım sen çekti," dedim, fısıltıma çalan flörtöz bir tonlamayla. Tek kaşı havalandı. Çapkın bir edayla sırıt...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İnce uzun bir koridoru arşınlıyordum hızla. Tüm yüzler birbirine karışırken, ikinci sınıf bir ressamın yağlı boya tablosundaki figüranlar misali görünüyordu. Önemsizdi hepsi. O an tek düşündüğüm şey Cansu'nun söylediği yere, her gün buluştukları mekanlarına zamanında yetişebilmekti.
Lanet olsun! Tüm konuşulanların yalan olmasını ümit ederken köşe başındaki tenha yerde Melis ve Berk'i görmüştüm. Samimi halleri şok geçirmeme neden olmuştu. Flörtleşen bakışlarını, birbirlerine dokunuşlarını görmek canımı acıtıyordu.
Sinirle bir adım attığımda durdurmuştum kendimi. Bu erkek kaşarı için değmez, diye düşünüp sevgilim zannettiğim zibidiye son bir bakış atmıştım. Pişmanlık, hayal kırıklığı ve çokça nefret yüklü bir bakıştı bu.
O an göz göze gelmiştik. Gerildi ve kızın kollarından sıyrılıp yanıma gelmek için hareket aldı. Hızla arkamı döndüm. Ondan olabildiğince uzaklaşmaya çalışırken bana ihanet eden gözyaşlarımla boğuşmak... Az önce gördüklerim mi yoksa bu lanet durum yüzünden ağlamak mı daha beterdi bilemiyordum.
Dirseğimde hissettiğim bir el beni durdurdu.
─ "Hey, açıklamama izin ver."
─ "Sen..." dedim, hışımla dönüp işaret parmağımı tehditkâr bir edayla suratına doğru sallarken. "Sen, beni aldattın! Sevgimi hak etmiyorsun, tamam mı!"
─ "Hadi ama bir şans ver açıklayayım güzelim."
Bana öyle seslenmesi ilk kez midemi bulandırmıştı. Bu umursamaz tavrı tek kelimeyle iğrençti.
─ "Bitti! Artık seni görmek istemiyorum."
─ "Vay be..." dedi, pis bir şekilde sırıtırken.
Ellerini beline götürüp etrafını inceledi ve beklemediğim bir anda beni arkamdaki duvara yaslayıp öpmeye başladı.
Ellerim göğüs kafesinin üzerinde özgürlüğe kanat açmak için çırpınırken aç bir şekilde dudaklarıma saldırması... Erkek arkadaşım tarafından tacize uğramak ve ilk öpücüğümün böyle alınıyor olması hayal edebileceğim en son şeydi.
Parmakları sırtımdan kayarken diğer eli saçlarımla oynamaya başlamıştı. Vücudumu saran elektriklenme ile birlikte ellerimi omuzlarına geçirdim. Onu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum fakat gücüm yetmiyordu.
Öpücüğüne karşılık verir gibi yaptım. Zevk aldığımı zannettiği ve diliyle keşfe çıktığı sırada dudaklarımı onunkilerden kurtarıp "Bu şerefsizliğin için!" diye tıslamıştım. Aynı anda testislerine isabet alan tekmeyi hiç beklemiyordu.
Zavallı şey, hemen iki büklüm olmuştu. Durmadım. Acı içinde inlerken "Bu da beni zorla öptüğün için," dedim ve sevimsiz suratına okkalı bir tokat patlattım.
