Yaramaz şey, diye düşündüm, kendime engel olamayarak dudağına bir öpücük kondururken. Geri çekildi. 'Bu ne için?' dermiş gibi gülümsüyordu. "Canım sen çekti," dedim, fısıltıma çalan flörtöz bir tonlamayla. Tek kaşı havalandı. Çapkın bir edayla sırıt...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uğradığım haksızlığın sızısı günün ilk ışıklarıyla dağılıp giderken, sarındığım battaniyenin altından öylece yatağıma bakıyordum. Artık onun uzandığı yerde değil uyumak, oturmak bile içimden gelmiyordu.
Yatağında uyuyan annemi rahatsız etmeden üstüme bir mont alıp çıktım. Pazar günleri tatildi ve tek dinlenme günümü böyle bir şey için heba etmem adil değildi doğrusu. Gerçi, hayatın kendi adil bir oyun değildi ya neyse.
Yürümek, temiz havayı teneffüs etmek biraz olsun iyi gelmişti. Sokakta kimsecikler yokken gezinmek insanı ürkütmüyor değil: gerçi, şu an ihtiyacım olan biraz buydu.
Altın saat olarak bilinen zaman diliminin içerisinde bir yerdeydim. Tek sığınağım, sırdaşım olan eski parka yürüdüm. Süzülen yaprakları umursamadan ilerledim. İlk kez böylesi bir manzaraya karşı kayıtsız kalmak... bu benlik değildi işte.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Her zaman oturduğum bankta nefeslendim. Biraz sessizliği dinledim biraz susmak nedir bilmeyen iç sesime gem vurdum. Ancak kolay olmuyordu insanın söyleyemediklerini, kalbinden geçenleri derinlere gömmesi.
- "Lanet olsun!"
O an dudaklarımdan bir mırıltı olarak kopan bu iki kelimelik basit cümle her şeyi özetliyordu.
- "Lanetler kötüdür Sedef Hanım."
Tanıdık gelen kadife ses böyle buyururken, şaşırmış bir edayla o tarafa dönmüştüm.
- "Bu uyarıyı her ateistten duyamazsınız, bilin diye söylüyorum."
- "Sen..." diyerek doğrulduğum an gözlerimiz buluşmuştu. "...burada ne işin var?"
- "Önce sen," demişti, ağır ağır yaklaşırken. "Dün akşam neden kaçtın?"
Sesindeki otoriter tondan rahatsız oldum ve havalanan kaşımın altından baktım; karşımda dikilen kendinden emin, soğuk ve kibirli adama.
- "Biriyle karıştırdın galiba, ne demek istediğini anlamıyorum."
Çaresizlik bile değil, düpedüz korkaklıktı yaptığım.
Belli belirsiz kıvrılan ince dudakları, söylediğim şey karşısında gülümsemeyi andırır gibi genişliyordu.
- "Yalan sana yakışmıyor."
- "Anlamadım?"
- "O sendin ve bunu bildiğimi anladığın halde yalan söylüyorsun."
Arkamı döndüm. Gitmek, ondan uzaklaşmak isterken bir şey beni durdurmuştu. Artık geri adım atamazdım, o buraya gelerek benden bir şey beklediğini, cevap istediğini göstermişti. Madem öyle, istediğini alacak.
- "Tanrı biliyor, senden hoşlanmıştım," diye fısıldadım, kalbimin üzerindeki haçı kavradığım sırada. "Günlerce gelişini bekledim. Seni tekrar görmeyi iple çeken kalbimin çırpınışlarıyla boğuştum her an..."
Söyleyeceklerim bitmeden ona dönüp başımı kaldırdım. Okyanus mavisi gözlerinin derinliklerinde gizemli bir ışık peydah olurken, cümlem havada asılı kalmıştı. Efsunlanmış gibi ona bakıyordum. Sanki içinde bir şeylere dokunmuştu, anlattığım gerçekler.
- "Sadece bir gün..." diye mırıldandı, dalgın daldın. "...sadece birkaç saat, beni sevmene yetti mi gerçekten?"
- "Yetmişti!" diye düzelttim onu. "Şimdi ise çok geç çünkü hiçbir şey hissetmiyorum."
Yalandı, aslında kalbimin ritmi bozuluyordu gözlerine bakarken. Sesini duyduğum an yine ısınıyordu içim ve güzel kokusunu duyumsama hayaliyle can atıyordum.
Ondan uzaklaşıp parktan çıkmak için yol aldığımda bir ümit kolumdan tutup durdurmasını beklemiştim, ancak bunu yapmamıştı. Onu bıraktığım yerde öylece duruyordu.
Arkamdan baktığını bilsem bile dönmedim. Çünkü o anki yüzünü görmekten ölesiye korkuyordum. Dayanamaz, tüm yelkenleri indiririm diye kaçıyordum bu sefer. Aşk ne demek şimdi daha iyi anlıyordum.
Böyle şeyler hissettiğim için İsa beni bağışlasın çünkü o bir başkasının.
Her derde şifa ebedi babamız, kalbimdeki bu hastalıktan beni kurtarsın.
Yeni bölüm gelinceye kadar kendinize iyi bakın canlarım 🦋
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
