Bölüm VIII

108 17 13
                                    

İyi okumalar canlarım ^_^ <3

Bir süre beraberce oturduk, derme çatma salonumuzun rutubeti altında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir süre beraberce oturduk, derme çatma salonumuzun rutubeti altında. Aramıza kıvrılan Mırmır şekerleme için hazırdı. Annem şişlerini almış, örgüsüne devam ediyordu. Yavaşça ayaklandım, küçük dostumun rahatı bozulmasın diye.

- "Ben akşam yemeği hazırlamaya gidiyorum. İstediğin bir şey varsa söyle annecim."

- "Yok yavrum, sağ ol."

Mutfağa geçtim. Kulaklıklarımı takıp başlamıştım yeni aldığım sebzeleri doğramaya. Tezgâhın solunda kalan cama tıklıyordu çıplak kalan dallar. Sesi çalınıyordu kulaklarıma gürüldeyen şimşeklerin. Yağmur bastırmıştı. Uğuldayan pencereler acı bir ıslık çalarken, ortama ayrı bir anlam katıyordu. Bu sonbahar akşamında demleniyordu, Coldpaly'in Fly on'u.

Bir saat sonra her şey hazırdı. Ellerimi önlüğüme silip yemeklerin altını kapatırken gülümsüyordum. Bugün o çocuk sayesinde midemizden güzel bir iki şey geçecekti. Tanrı onu korusun.

Sofrayı hazırlayıp yemekleri koydum ve mutfak kapısına tutunduğum gibi sandalyesinde uyuklayan anneme ile karşılaştım. Yanına vardığımı bile fark etmemişti. Dizlerimin üzerine oturup -onu korkutmamaya çalışarak- nazikçe uyandırdım. Mutfağa götürdüm.

Afiyetle yemeklerimizi yedik. Mırmır mamasını bitirip masamızdaki boş koltuğa tünediğinde konuşan annem, "Kafeye çarşamba günü gideceksin değil mi kızım?" diye sordu.

- "Evet annecim, hatta..."

Tam o anda cümlemi yarıda kesen bir şey gelmişti aklıma.

- "Ayyyy!" diyerek yerimde sıçradım. "Benim hemen kafeye gitmem gerek."

Ani hareketimden korkan Mırmır içeri kaçarken, annem söz almıştı.

- "Ne oldu Sedef, akşamın bu saatinde ne kafesi kızım?"

- "Dönünce anlatırım." diyerek koştum ve üzerime kalın bir şeyler alıp evden ayrıldım.

Karan isimli çocuğun şemsiyeni açarak ilerledim ıslak kaldırımlar üzerinde. Yağmur damlaları birer mermi gibi üzerime yağarken yürümek kolay olmamıştı. Neyse ki çok beklemeden yetişebildim durağa yaklaşan ilk otobüse. Aracın içinde; heyecanla parmakları ovuşturarak, dua ederek geçiriyordum dakikalarımı. Ne olur yüce İsa, ne olur bana yardım et.

Tamamen kararan sokaklar tüylerimi ürpertiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tamamen kararan sokaklar tüylerimi ürpertiyordu. Titrek lambaların gücü yetmiyordu ıslak kaldırımları aydınlatmaya. Kafeye yaklaştım. İçerisi ışıl ışıldı. Hemen içeri girdim: bütün ışıkları ve ısıtıcıları kapattım.

Biraz soluklandıktan sonra dışarı çıkıp kilitledim kapıyı. Ucuz atlattım, diye düşünürken bir gölge düşmüştü üzerime. Önümdeki cama yansıyordu iki erkek figürü.

Omzumun üzerinden baktım. Biri sakallı, diğeri bıyıklı iki adam; ellerinde tüten sigaralarıyla beni süzüyorlardı. Onlara döndüğümde yüzlerinde beliren iğrenç gülümsemelerden ve vücudumda gezinen pis bakışlarından ne hayal ettiklerini anlayabiliyordum.

Hemen cesaretimi toplayıp "Çekilin önümden!" dedim ve ilerlemeye çalıştım. Sıska olan bıyıklı adam geçmeme izin vermedi.

- "Şhtt bu ne acele yavrum, gel bir iki bir şey içip eğlenelim, he ne dersin?"

- "Sen ne diyorsun be ayyaş!" diye bağırmıştım, elimdeki şemsiyeyi bir silah misali onlara doğrulturken. "Yanlış yapayım demeyin, yoksa fena olur."

Birbirlerine dönüp sırıttılar. Sonra iri kıyım olan ileri atıldı. Er bezlerini kaşıyarak, aç bir sırtlan misali bakıyordu. İğrençti!

- "Yaklaşma!"

Bir çelik kadar keskin ve soğuk çıkan sesim bana bile yabancı gelmişti.

Oralı bile değillerdi.

- "Eksik eteğe bak sen." demişti, iri kıyım olan üstüme doğru yürümeye devam ederken. "Dişli hatun, tam düzülecek tip."

Pislik herifin suratına geçirmek için hazırlandığım sırada, onlara arkalarından yaklaşan bir figür gördüm.

- "Kızdan uzak durun!"

Sokakta yankılanan erkek sesinin tanıdık gelen nüansını yakalayabilmiştim. Bu o idi. Şemsiyesini unutan çocuk...

Bu bölüm biraz kısa oldu sorry 🙃

Sonra görüşmek üzere...

✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TARÇIN KOKULU MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin