HACKER'MIŞ | Yarı Texting

adın ne lan senin adın

Mabel Matiz-Numaracı :)

-

Masum köpek yavrusu gibi bakmaya çalışıyordum ama harbi rol yapmıyordum. İstediğini almış gibi gülümseyip, yanıma doğru yaklaştı. Oyuna mı getirdi bu beni? Neyse, duruşumuzu koruduk Allah'tan. Çocuk yanıma gelip, kolumu omzunun üstünden geçirerek bedenimi ona yaslamamı sağladı. Ne kadar yol vardı bilmiyorum ama şu an yürümem biraz daha kolaylaştı. En azından ağrısı biraz da olsa en aza inmişti. 

Vücudu benim sıcaklığımın aksine buz gibiydi. Hava da o kadar soğuk değildi aslında. Neyse, bana ne canım çocuğun ten sıcaklığından. Yürümeye başladığımızda hayat daha güzeldi. Aşağı tek başıma ineceğim diye korkmuştum ama ilk defa şans bana gülmüştü. O değil de, bu çocuk beni nasıl buldu?

Apartmanların bahçesinden çıktıktan sonra içimdeki soruları tutmak istemedim. "Şey soracağım."

Omuzunun üstünden bir an bana bakıp, yeniden yola döndü.

"Ne soracaksın?"

Yanağımın içini dişlerken konuştum. "Sen beni nasıl buldun, takip de etmiyordun."

Önce biraz durakladı ama benden bu soruyu beklediği belliydi. "Özel güçlerim var Hira."

Fakat evet, ben vereceği cevabı beklemiyordum. 

"Uça da biliyor musun bari?"

Bu dediğim onu gülümsetmişti. Ne desem gülüyor bu çocukta.

"Elbette, hiç pencerende görmedin mi beni?"

Ben de alık alık bakmayı bırakarak gülümsedim. 

"Penceremde ne halt yiyorsun acaba?"

Kuruyan dudaklarımı ıslattım. Penceremin önünde volta atıyordu sanırım, gözlerine kurban olduğum.

"Kendini böyle sakatlarsan diye hazırda bekliyorum."

Gülerek "Yani ben kendimi sakatlamayayım diye daha yeni de hazırdaydın."

"Zaten seni ilk gördüğümde ne kadar çatlak olduğunu anladım. Kesin bu bir yerini morartır diye peşinden geldim, çocukların başına kalacaksın sonra."

O an Deha dışında birisine böyle sıcak hissettiğimi fark ettim. Bir de Bamya'cığım vardı ama o bize kendini söylemiyordu, ondan neci olduğunu bilmiyorum. Bu çocukta ikisi gibi hissettiriyordu, yüreğimde sıcak bir patlamanın sebebiyeti oluyordu. Çocuğa sadece öyle gülümserken omzunun üstünden bana baktı, gülümsememi görmeyi beklemiyordu.

"Aşık olma bana hemen."

Dediğiyle yüzümü buruşturup, gözlerimi devirdim. Ne bu ego lan?

"Tipim değilsin."

Dediğimle kaşlarını havaya kaldırdı. "Zevksiz."

Zevkime hakaret mi etmişti o daha yeni?

"Sen yakışıklı değilsin ne yapayım?" Yalan.

"Ben yakışıklı değilsem güzellik algını merak ediyorum doğrusu, zevksizsin."

Bu çocuğun egosu seni ezer Hira, kaç. 

"Bayılmadığın kaldı bi'. "

Omuz silkmişti, bu çocuğun şakası yok resmen. Tamam yakışıklıydı ama bir sakin kardeşim.

"Dürüst olalım şimdi."

Yazık, çocuk ilk defa bir kızdan çirkin olduğunu duyunca yediremedi. 

"Ben dürüstüm zaten."

Yüzündeki gülümse şimdi benim yüzüme geçmiş, onunki solmuştu. Birazdan beni öldürmezse iyi.