HACKER'MIŞ | Yarı Texting

Ülkenin değil Ülkelerin Hacker'ı

İnstagram: Bedeliasn0

-

Hacker'ın ağzından.

10 yaşından bu zamana kadar uğraştığım kodlamayla kendimi 3 yılda geliştirmiş, 2 yılda da kendime özel kodlamalar meydana getirmiştim. Evet, 1-0 kullansam bile yazdığım kodu bu zamana kadar çözen olmamıştı.

Bakıcımız çok kez bana benim zeki olduğumu, çoğu şirkette çalışan insanlardan iyi bir konumda olduğumu söylerdi. Ailemi kaybettikten, daha doğrusu ailem bizi terk ettikten sonra içimdeki üzüntü nefrete dönüşmüştü.

Kodlarımı yazarken çalışan şey ellerimden ziyade hep zihnim olmuştu. Bilgisiyar benim düşüncelerime göre şekil alıyor, ona göre işliyordu. Küçükken bu bana bir çeşit sihir gibi gelirdi. Bu zamana kadar arkadaşım da olmamıştı. İnsanlara tahammülü olan birisi değildim. 

Okulda bir kaç kez takıldığım insanlar olsa da onları arkadaş kalıbına sokmak bana doğru gelmiyordu. Arkadaş denilen şey herkesin gözünde basitti, yoldan geçerken selam verdiği herkesi arkadaş yerine koyan insanlar bile görmüştüm. Öyle değil, olmamalı. Arkadaşlık dediğimiz kavram bundan ibaret değil, olamaz da.

Bir çok şirketin planları bilgisiyarımda kayıtlı olduğu için Ülkemize yapılacak herhangi bir saldırıda direkt haberim oluyordu. Her iş adamının cebinde telefon olur, ben de onların sesini dinleyerek her şeyden bilgi sahibi oluyordum.

Geçenlerde dinlediğim telefonda duyduklarım sinirlerimi gerdiği için şirkette kendi bastırdıkları sahte parayı ifşa edip, yakalanmalarını sağladım. Deha ve Hira yüzünden aklım bulanıktı, bu yüzden sinyalimi nasıl olduysa tespit etmişlerdi. Ülkeyi tespit etmelerinde benlik sıkıntı olmasa da artık işler ciddileşiyor gibiydi.

Sandalyenin arkasına genişçe yaslanıp, telefonumu cebimden çıkardım. Aklımdaki numarayı arayıp, telefonu hoparlöre aldım. Sandalyede bir o yana bir dönerken açmasını bekliyordum. Telefonun açılması sesinin ardından neşeli kızın "Oha, sen beni mi aradın? Kaçırıldın mı Ülkelerin hackerı?" diyen sesi odayı doldurdu. Biri "Kıçımın hackerı" der, diğeri "Ülkelerin hackerı" der. İsmimizi söylemiyoruz diye girdiğim hallere bak. Bir taraflarından element uyduruyorlar.

"Kısa kesiyorum, olayı duymuşsundur yardım lazım."

Almina "Sen o hatayı nasıl yapabildin? Duyunca şok oldum." dediğinde derin nefes aldım.

İkimizin arasında sessizlik dolaşırken konuşmak için dudaklarımı araladım ama o önce davrandı.

"Bu akşam ki toplantıda halledelim o zaman."

Yüzümde mimik oynamazken "Tamam." diyerek telefonu kapattım. Plan açıktı ve o da anlamış gibiydi, yine de akşama doğru kısa bir mesaj gönderecektim.

**

"Almina, kendini yakalatma." 

Plana başlamadan önce telefon açmıştık birbirimize. 9'lu bilgisiyarıma döndüğümde Almina'nın gülme sesini duymuştum.

"Beni tanımıyorsun sanki."

Kodlamalarım gözümün önüne gelirken üst bilgisiyardan şirket sahibinin telefonuna sızdım. Telefonda dolaşırken mesajlara girdim. 

Almina "Şirketi izliyorum, 10 dakikadan toplantı başlayacak."

Tepki vermeden kodları yazarken emin olmak için "Şirket içi toplantı değil mi?" dedim.

Anında beni onaylarken mesajlarda geziyordum. Gereksiz mesajları es geçip toplantı yapacakları adamla konuşmalarına girdim. Adam toplantıyı uzatmak istemediğinden, hızlıca konuşup bitirmek istediğinden bahsetmişti. İşime yarayacak bir şey arayan gözlerim yanıtsız kalınca Almina'ya "Adamın başka telefonu olabilir mi?" dedim.