3 deyince Tanrıya emanet dostlar

177 18 7
                                    


"Deha yeter ya!"

"Deha ne lan? Şuna bak, çırpı bacaklı velet bana adımla sesleniyor. Deha amca diyeceksin yavrum."

Yeşil gözlü kız hemen atladı. "Dede deriz daha iyi be!"

Deha kıza şaşkınlıkla bakakalmıştı. "Senin topunu patlatırım kız."

Kız dil çıkarttı. "Ben de seni abime söylerim."

Gülmekten gözümden yaş gelmişti artık. Sıkılıp Deha'yla aşağı inmiş, çocuklarla uğraşmak için toplarını kaçırmıştık. Hepsi peşimizden gelirken artık yorulmuş, apartmanın önünde durarak topu birbirimize göndererek almalarını engelliyorduk. Şu yeşil gözlü kızı saymazsak tabii. Nasıl abisi varsa, hep bizi şikayet edeceğini söylüyordu. Deha da oturmuş kızla atışıyordu.

Deha "Abinin geleceği varsa göreceği de var küçük velet. Sokak aralarında yakalamayayım onu."

"Vahşi ya, dede."

Dayanamayıp ben de atladım. "Sus kız, ne kadar ayıp."

"Sen karışma daha saçlarını yapamıyorsun! Bak benim saçlarıma, ne kadar toplu."

Kız örgülü saçlarını bana göstererek konuşuyordu. İyi yerden vurdu.

"Benim saçlarımın kahve tonu daha güzel."

Kız hırsla ayağını yere vurdu. "Yalan söyleme, abim bu dünyadaki en güzel saçların benim saçım olduğunu söyledi."

Abisi haklıydı. Kahverengi tonundaki saçları gözleriyle çok güzel duruyordu, şimdiden böyle güzelse ileride nasıl olurdu merak uyandırıcı.

"Cadı gibisin."

Kız omuz silkti. "Zaten ben masaldaki prensesler olmayacak kadar zekiyim."

Kızın çat çat lafı yapıştırması Deha'yla beni şaşırıtyordu. Resmen küçücük kızdan laf yiyorduk!

Deha "Saçların kadar konuş bücür, Hira'nın saçları daha uzun."

"Versenize topumuzu ya!"

Çocuklar sızlanıp duruyordu, gittikçe bundan daha çok zevk alıyordum. En güzel hobim.

Deha "He vereyim de bağıra bağıra oynayın, yok öyle."

"Yeter ama yaa!"

Yeşil gözlü kız konuştuğunda Deha "Senin adın ne çimen?"

Kız anında yüzünü buruşturmuştu. "Çimen ne ya, Liyan benim adım."

"O nasıl isim kız?"

Liyan "Boşuna dalga geçme, parlak demek bir kere anlamı."

İsmi çok güzeldi, gülümseyerek ona konuştum. "Biliyor musun, isim insanın kaderi derler."

Liyan da bana gülümsedi. "Biliyorum, abim hep beni karanlığımdaki ışığım diye sever."

Deha "Çok duygusal bayılacağım."

"Sen ne anlarsın be dede?"

"Kız bak-"

"Denginizle uğraşın."

Yan tarafımızdan yavaşça birisi bize yaklaşmıştı. Liyan gelen kişiyi görünce gözleri parlamış "Abi!" diyerek ona koşmaya başlamıştı. Gelen kişi abisi miydi? Şimdi kıçımızı kurtaralım kurtarabilirsek. Karşımızdaki adam Liyan'ı sıkıca sarmış, küçük bedenini sarmalamıştı. Yanındaki çantaya bakılırsa spora gidiyordu. Deha yavaşça yanıma yaklaşarak dürttü.

Deha sessizce "Ayartsan mı, kaçsak da herif yakalar gibi." dedi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Dansöz müyüm ben Deha?"

Deha "Yapabilsem ben şu an karşısında kıvırırdım." Bir yandan da oğlanı süzüyordu. "Allah kahretmesin elit de duruyor. Okuldaki kekolar gibi olsa şansımız olurdu da, tek çaremiz sensin şu an Hira."

İstemsizce kıkırdadığımda Liyan'ın abisi bize bakıyordu. Liyan mızmızlanarak "Abi bak dediklerim bunlar! Çingene Hira ve Dede Deha."

Çingene ne kızım? Abin gitsin ben sana göstereceğim çingeneliği. İstemsizce dudaklarımı aralayarak fısıldadım "Mızıkçı velet."

Liyan'ın abisi duymuş gibi gözlerini bana dikmişti. Ben de ona cilveyle karışık bakmaya çalıştım ama nasıl yapacağım oğlum? Saçımın bir tutamını alıp, işaret parmağımda döndürmeye başladım. 

Liyan'ın abisi "Bir şey mi dedin kardeşime?"

Başımı iki yana gülümseyerek salladım. Başımı da yana yatırarak bakmaya çalışıyordum ama saçlarım gözümün önünü kapatıyordu. Yanımdan Deha dirseğiyle koluma vurduğunda yana doğru sendelendim. Bozma iki dakika. Kendimi toparladığımda Deha konuştu.

"Kahretmesin Hira ben öğreteceğim sana rezil olduk."

Karşımızdaki adama baktığımda mavi gözleriyle ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi bana bakıyordu. Hatta şu an tüm çocuklar bana bakıyordu. Annelerine Hira böyle böyle yaptı anlatmasalar bari. 

Liyan'ın abisi "Çocuklara sataşma amacınız nedir?"

Deha 32 diş sırıtarak çocuğa baktı. "Valla ya birader, Hira'yı zapt edemiyorum. Yok illa top oynayacağım. Diyorum ben sana yenisini alırım, yok ben çocuklarınkini istiyorum. Ben şimdi alıp giderim onu."

Sinirle ona döndüm. "Satıp durmasana beni ya."

"Sus zaten seni deli sanıyor."

Liyan "Evet çingene Hira deli ama o beni seviyor, sen bana kötülük yapıyorsun!"

Deha kıza gözlerini pörtletti. "Duymamış olayım, ben öyle bir insan mıyım? Bu iftiralara kalbim dayanmıyor artık." Elini kalbine götürerek derin bir nefes aldı.

Liyan'ın abisi "Abartma Deha."

Deha işaret parmağını çocuğa doğru kaldırdı. "Sus bir şey deme, kalp var ben de."

Çocuk başını iki yana salladı. Şimdi yalana gerek yok baya yakışıklıydı. Çocuğun yüzünü inceleme fırsatını daha yeni bulmuştum. Gözleri Liyan'ın aksine masmaviydi. Gözleri gibi saçları da farklıydı. Liyan daha çok açık kahverengiyken abisininki siyah diyebileceğimiz kadar koyuydu. Sadece burunları ve tenleri aynıydı. İkisi de küçük burunlu, beyaz tenliydi.

Liyan'ın abisi bir anda bana döndü. "Niye alıcı gözüyle bakıyorsun?"

Liyan "Hira abime mi göz koydun, kış hayır."

Yüzümü buruşturarak Liyan'a baktım. "Kız senin çoban abini ne yapayım?"

Liyan'ın abisi "Daha yeni hareketlerin öyle demiyordu."

Deha elini anlına vurmuştu. "Hira, güzelim sen konuşma n'olur."

Daha fazla utanmaya dayanamayacaktım. Deha'nın elinden çocukların topunu alarak nefes aldım.

"Deha 3 dediğimde koşuyoruz."

Deha "F planı devreye giriş yaptı dostlar."

Liyan'ın abisinin kaşları çatıldığı anda,

"3!" diyerek Deha'yla arkamıza bakmadan koşmaya başladık.

-

İnstagram: Bedeliasn0


HACKER'MIŞ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin