➵ i don't wanna talk it out

549 39 188
                                    

Louis, uçaktan inmişti ve bavullarını almak için bir sürü kalabalık insan arasında bekliyordu. Nihayetinde telefonu çalmaya başladığında, arayanın kim olduğuna bakmak için telefonuna uzandı. Elinde montu, çantası ve kulaklığı olduğu için küfür ede ede telefonunu çantasından çıkardı. Bir taraftan da valizini sürükleyerek koca havalimanında çıkış kapısını arıyordu.

Zayn'nin aradığını gördüğünde gülümseyerek telefonu açtı. ''Efendim Zen.''

''Hey, Lou. Vardın mı diye aramıştım, bundan önce de aradım fakat telefonun uçak modundaydı şimdi çaldı.''

''Evet yeni vardım henüz, ellerim çok dolu eve geçince seni tekrar arayayım mı?''

''Evet, tabii sonra görüşürüz dostum.''

Louis'de kısaca vedalaşıp telefonu kapamıştı ve kulaklığını çantasına koyup, montunu giyinmiş ve çıkış kapısına yönelmişti.

Hemen bir taksi çağırıp yolu tarif etmişti, uçak yolculuğu o kadar zor geçmişti ki, ağlayan bebekler, sesli sesli film izleyen insanlar... Tek istediği eve gidip uyumaktan başka bir şey değildi. 

Taksi durduğunda Louis, dışarıya baktı ''Bayım burası değil iki sokak daha aşağıya gitmeniz gerekiyor.''

Taksi şoförü kızgınlıkla Louis'ye bakıp sürmeye devam etti, bir sokak aşağıda tekrar durdu.

Louis, bıkkınca iç çekti ''İki sokak. Siz bir sokak gittiniz.''

Taksi şoförü suratını astı ve söylenmeye başladı ''Hem yanlış tarif ediyor, hem de kızıyor. Sanki haklıymış gibi.''

Zaten yorgun olan Louis, taksi şoförünün söylendiğini görünce öne doğru eğildi ve adama bakıp konuştu ''Ben buradayım ve kulaklarım gayet iyi duruyor, arabanıza gelen her müşteriye bu şekilde yaklaşırsanız işsiz kalırsınız benden söylemesi.''

Adam, suratını asla değiştirmedi ve bir yanıt vermedi sadece durdu Louis gelmiş olduklarını görünce hemen çantasını aldı ve ödemesini yapıp aşağıya indi. Arabanın arkasından bavulunu almak için uzanmıştı ki adam bir anda gaza bastı. 

Louis daha büyük bir kızgınlıkla bağırdı, ''Bavulumu alacağım!'' sokaktan geçen bir kaç kişi onlara doğru bakmıştı. ''Ne kadar salak varsa beni buluyor.'' diye söylendi Louis kısık sesle. 

Bavulunu aldı ve bagajı kapattı. Daha sonra büyük binaya adım attı, hızlıca resepsiyona gitti. Resepsiyonda çalışan kadın Emily, Louis'yi görünce gülümsedi ''Sonunda döndünüz Bay Tomlinson.''

Louis, sadece gülümsedi. Bu kadının kendisine takıntılı olduğunu biliyordu, resmen Louis ile sevişmek için bin takla atıyordu. Sürekli bir ihtiyacı olup olmadığını soruyor, her sabah günaydın, her akşam iyi akşamlar diyordu lobide. Herhalde Louis'nin gey olduğunu anlamamıştı.

Louis ise onunla konuşmaktan kaçınıyordu çünkü kadın besbelli Louis hakkında değişik şeyler düşünüyordu. Ve daha da çok öyle düşünmesine sebep olmak istemiyordu.

Louis, arkasını dönüp asansöre doğru adımladığında kız tekrar konuştu ''Hey, Bay Tomlinson isterseniz kapıdan birini gönderebilirim valizinizi taşıması için?''

Louis, arkasını tekrar döndü içeriye ilk girdiğinde, gömleğinin ilk üç düğmesi kapalı olan kadının düğmeleri açıktı bu sefer. Louis, gerçekten bunun bir oyun olduğunu düşünmeye başlamıştı çünkü gerçekten bu kadın sınırları çok zorluyordu. Zaten kötü bir gün geçirmişti, buna daha çok katlanamazdı.

Kadını aşağılamak istemiyordu elbette fakat en son konuşma kararı aldı çünkü rahatsız oluyordu. 

Valizini asansörün kenarında bırakırken kadının olduğu yere yaklaştı. ''Emily, yardım teklifin için teşekkürler ama kendi valizimi kendim götürebilirim benim için başka birinin çıkarmasına gerek yok. Ayrıca bana olan yaklaşımının farkındayım ama yanlış düşünüyorsun ben geyim, ve bu artık beni çok rahatsız ediyor. Çünkü ben kadınlardan hoşlanmıyorum, beni beğenmiş olabilirsin saygı duyuyorum ama bana bu şekilde yaklaşma.''

Intruder | Larry Stylinson [✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin