*3*

1.3K 52 4
                                    

Yorgun bir şekilde kendimi yatağa bıraktım ve kendi kendime konuşmaya başladım

"Şu yemek işini nereden kabul ettiysem ben ya, yemin ederim yorgunluktan bayılacaktım" yattığım yerden doğrulup saate baktığımda, saatin 00.36 olduğunu gördüm

Üzerimi değiştirdikten sonra yüzümde ki makyajı çıkarıp tekrardan yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım

*

"İrem uyan hadi ya!" Sudenin sesiyle gözlerimi açtım ve Sudeye baktım

Bugün takımın maçı yoktu ve akşam Antrenmanları vardı, bu yüzden henüz işim başlamamıştı.

"Ne istiyorsun Sude?" dedim ve gözlerimi tekrardan kapattım, gerçekten çok yorgundum

"Saat şuan tam 11.00 ve alışveriş yapmak için mükemmel bir saat, bu yüzden şimdi gözlerini aç!" gözlerimi tekrardan açıp Sudeye ters bakışlarımı savurdum

"Tamam giyinip geliyorum" Sude heyecanla ellerini çırptı ve odadan çıktı

Zorla da olsa ayağa kalkıp dolabımı açtım ve giyinip odadan çıktım, Sude masayı çoktan hazırlamıştı bile

"Bana bak çok durmam haberin olsun, anca 2 saat gezinip geliriz" Sude kafasını salladı, beraber masaya oturup kahvaltımızı yapmaya başladık

"Bişey soracağım sana" dedi Sude bir anda elindeki çatalı bırakıp

"Sor"

"Sen dün niye geç geldin o kadar?" diye sordu Sude

"Ziyech ile yemek yemeye gittik," Sude güldü ve çatalını tekrardan eline aldı "niye güldün?"

"Maç bittikten sonra gerçekten eve gidip dinlenmek yerine seni yemeğe çıkarması güldürdü" deyip tekrardan güldü, aslında doğru söylüyordu

"Adam acıkmış belki, sen her şeyi sorgulamasana" Sude kafasını alayla olumsuz anlamda salladı

*

Sonunda akşam olmuştu ve antrenmanlarına gelmiş bir köşede onları izliyordum, bir tane futbolcu için her gün şuraya gelmek çok can sıkıyordu

Fazla yoruldukları için antrenmanlarına ara vermişlerdi, etrafa göz gezdiriyordum ki Kerem yanıma oturup bana döndü

"yine Ziyech'i falan mı arıyorsun?" diyerek dalga geçti, ne diyecektim ben şimdi bu çocuğa?

"Hayır onu aramıyorum," deyip kısa bir bakış atıp önüme döndüm "sadece etrafı izliyorum"

"Anladım" deyip elindeki suyu kafasına dikti, hepsi çok yorgun gözüküyordu

"Futbol oynarken yorulmuyor musunuz?" dedim, sohbet etmek için böyle bir soru sormuştum fakat sorum gerçekten çok saçmaydı

"90 dakika koşmak elbette yoruyor İrem" dedi Kerem bana bakarken, bu soruyu sorduğum için kendimi öldürebilirdim

"Çok mu saçmaydı soru?" Kerem kısık sesle güldü, hâlâ bana bakmaya devam ediyordu

"Yok ya, o kadar saçma değildi" deyip tekrardan güldü

"of gülme ya" dedim mahcup bakışlarımla, bir anda yakın olmamız ve birbirimizle böyle konuşmamız beni mutlu etmişti

"Neyse benim antrenman başlıyor, görüşürüz" deyip yanımdan uzaklaştı, arkasından bakakalmıştım sadece

Bu bölümde kısa oldu, diğer bölümü uzun yapıcam haberiniz olsunnn

1 günde 2 bölüm değerimi bilin

Sadece Arkadaş/Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin