*9*

1K 35 4
                                    

"Ziyech Afrika kupasına gideceği için, Ziyech gelene kadar İcardinin tercümanlığını yapmak ile görevlisin İrem" dedi çalışanlardan biri, olumlu anlamda kafamı salladım

Antrenmanlarını izlemek için dışarı çıktığımda Kerem ile göz göze gelmiştim, gözlerimi çekip bir kenara oturdum ve onları izlemeye başladım

Telefonumun çalmasıyla gözlerimi onlardan çektim ve telefonu açtım

"Efendim Sude"

"İrem şimdi bir şey söyleyeceğim ama panik yapma" dedi Sude telaşlı sesiyle, oyuncular teker teker bir köşeye su içmek için dağılıyordu, Keremin bana doğru geldiğini görmüştüm

"Ne oldu Sude?"

"Babanı hastaneye kaldırmışlar kızım, beyin kanaması geçirmiş, bizim evin biraz ilerisinde ki hastanedeyiz!" o an telefonu elimden düşürmemek için sıkıca tuttum ve beni izleyen Kerem'e baktım

"İrem bir şey mi oldu?" diye sordu kahve gözleri bana bakarken

"Babam," dedim "babam beyin kanaması geçirmiş Kerem" gözlerim dolmaya başlamıştı

"Kalk hemen götüreyim seni hastaneye, beni sadece 5 dakika bekle, üzerimi değiştirip geleyim" dedi Kerem hızlıca, hiçbir şey söylemeden hızlıca ayağa kalkıp kapıya doğru koşmaya başladım

*

Hastaneye gelmiştik, hastane görevlilerine sorup Kerem ile koşarak üst kata çıktık, kapıya geldiğimde tıklamayarak direk odaya daldım

"Baba!" dedim telaşla "Baba, iyi misin? Ağrın falan var mı?" dedim

"Sakin ol İrem," dedi yorgun sesiyle "benim hiçbir şeyim yok, iyiyim"

"Baba emin misin?*

"Çok eminim İrem, hadi bakalım çıkın siz, ben biraz dinleneyim" dediğimde annem kolumdan tuttu ve kafasıyla kapıyı gösterdi, kafamı onaylarcasına salladım ve arkamda duran Kerem ile dışarı çıktım

"baban çok iyi gözüküyordu İrem, korkmana gerek yok" dedi Kerem, ağlamaktan başım ağrımaya başlamıştı

"Senin baban da benim babam gibi beyin kanaması geçirse inan böyle sakin duramazsın Kerem, o yüzden yorum yapma!" dedim, sesim epey yüksek çıkmıştı ve ağlamaya devam ediyordum

Kerem söylediğim şeyle bozulmuştu ama bana belli etmemeye çalışıyordu

"ben gidiyorum o zaman, bir şeye ihtiyacın olursa araman yeterli" dedi, o an o kadar boşluktaydım ki bir anda Kerem'e sarıldım

Kerem bir kaç saniye sonra ellerini belime dolamıştı, bir süre öyle kalmıştık ki Sudenin sesiyle Keremden ayrıldım

"tam orta da sarılmak yerine kenarda sarılın da insanlar gelebilsin ama değil mi?" diye sordu alayla, Kerem utançla kafasını eğip göz ucuyla bana baktı

"neyse ben gideyim, görüşürüz İrem" dedi ve el sallayıp yanımızdan uzaklaştı, Kerem gittikten sonra Sude gözlerini bana çevirdi fakat konuşacak halim bile yoktu

"Sude hiçbir şey sorma, cevap vermeyeceğimi biliyorsun"

"bir şey mi dedik be?"

*

Babam hastaneden çıkmıştı ve ben 3 günlüğüne izin almıştım, annem ve babamın evinde kalacaktım 3 gün.

gözlerimi açtım ve hızlıca ayağa kalkıp odadan çıktım, saate baktığımda 10.56 gösteriyordu, mutfağa doğru ilerlediğimde annemi görmüştüm

"Günaydın" dedi annem bana dönerek, ardından kahvaltılıkları tabaklara koymaya başladı

"günaydın annem" deyip masaya oturdum ve masada duran zeytinden bir tane alıp ağzıma attım

"yarın mı bitiyor izin?" dedi annem bana dönmeden

"yarın antrenmanları var sabah, oraya gideceğim işte" dedim sakin sesimle

"ne saçma şey o öyle ya? İnsanların peşinden koşup Türkçeye falan çeviriyorsun, zor iş vallahi" sessizce gülmeye başladım

"yok be anne, o kadar zor değil," dedim, sonrasında ise ekledim "herhalde"


Kafamda çok güzel şeyler varr, Allahın izniyle hepsini yazacağım

Bölümü nasıl buldunuz bu arada??

Sadece Arkadaş/Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin