*21*

437 20 0
                                    

1 ay sonra:

Kerem ile ilişkimizi tamamen açıklamıştık, bütün herkes biliyordu ilk başlarda fazla linç yesek de sonrasında insanlar da alışmıştı, Kerem tekrardan tesislerde çevirmenlik yapmamı istediği için de işime geri dönmüştüm

"Ziyech, Okan hoca seni çağırıyor!" Diye bağırdım arkamda arkadaşı ile konuşan Ziyech'e

Arkadaşı ile konuşmayı bırakarak yanıma geldi

"nerede Okan hoca?" Kerem ile barıştığımızdan beri Ziyech hiçbir şekilde yakın davranmıyordu bana, bu davranışı gerçekten çok hoştu

"antrenman yerinde, seni bekliyor" Ziyech kafasını salladı, bende Ziyech ile beraber antrenman yerine doğru İlerledim, gözlerim Kerem'i ararken bir anda arkadan gelen sesle yerimden sıçradım

"Aşkım!"

"Kerem çok korktum!" diyerek ona döndüm, Kerem kahkaha attı ve sarıldı, antrenman'a yeni başlayacaklardı

"Bugün dışarı çıkalım mı?"

"olur ama nereye gideceğiz?" dediğimde Kerem gözlerini benden çekip yanından geçen İcardiye baktı, İcardi Kerem'e göz kırptı ve güldü, ne olduğunu anlamamış bir şekilde Kerem'e baktım

"bilmem, gideriz bir yerlere" kafamı olumlu anlamda salladım ve bir yere oturup antrenmanları izlemeye başladım

*

Akşam için hazırlanmıştım, Kerem beni arabası ile almış bir kumsala getirmişti, yerler tamamen kum olduğundan ayağımdaki topuklular ile yürümeye zorlanıyordum, Kerem koluma girdi ve yürümeme yardımcı oldu

Kumsalın tam ortasında denize bakan 2 kişilik masa vardı, ikimizde oturduk, birkaç dakika sonra garsonlar tarafından yemeklerimiz geldi

"Beni niye getirdin buraya?" dedim şaşkınca, Kerem cevap vermek yerine sadece gülümsedi

20 dakika sonra:

Yemeklerimiz neredeyse bitmişti, Kerem'e biraz dolaşalım diye zorladığımda aynı anda ayağa kalktık, arkama dönüp denize doğru ilerliyordum ki Keremin beni kendine çevirmesiyle şaşkın bir yüz ifadesi ile ona baktım

Bir anda yere çökünce gözlerimi kocaman açtım, ne yani evlilik teklifi miydi bu? Olamazdı böyle bir şey

"Kerem ne diye diz çöküyorsun? Kalksana" Kerem güldü ve elini cebine attı, ardından küçük bir kutu çıkardı, sonrasında ise açtı

Açtığında gümüş rengi küçük bir tektaş vardı, elimi ağzıma götürdüm ve kapattım, gözlerimi küçük kutudan çekip Kerem'e baktım

"benimle evlenir misin?" dedi bir anda, ne diyeceğimi bilemez bir haldeydim

"Kerem ben ne diyeceğimi bilmiyo-" sustum ve kısa bir süreliğine düşündüm "evet!" dedim

Kerem ayağa bir hışımla kalktı ve sarıldı, beni çok kez üzen adam şuan beni mutlu ediyordu, benden ayrıldıktan sonra kutudan yüzüğü çıkarıp yüzük parmağıma soktu, mutluluktan çığlık atmak üzereydim, gözlerim dolmuş bir şekilde Kerem'e baktım, benim bu halime gülüyordu

"Ben her bişey yaptığımda ağlayacak mısın sen?" Keremin koluna vurdum, Kerem şakayla acıyormuş gibi yaptı

"çok mutluyum" dedi Kerem, bende onun kadar mutluydum, hatta belki de ondan daha fazla

Kumsalda yürümeye başladık, el eleydik, tam denizin karşısında durmuş, dalgaları seyrediyordum, gerçekten bugün'ü asla unutamayacaktım, benim için inanılmaz bir geceydi

"eve gidelim mi artık?" diye sordum, üşümüş gibiydim

"gidelim"

&

Bölüm kısa oldu ama zaten amacıma ulaştım

Diğer bölüm final🥺🥺

Yeni bir kitaba başlıyorum, ona da gidebilirsiniz, Barış Alper'e yazıcamm


Sadece Arkadaş/Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin