*6*

1.1K 50 7
                                    

"Sude sana bişey anlatacağım ben" dedim son kez aynada kendime bakarken, Sude bana hevesle döndü

"Dedikodu mu var yoksa?" dedi bana bakarken

"Yok öyle bir şey değil" Sude elinde duran bardağı masaya bırakıp bana döndü

"Anlatta bileyim o zaman İrem, duvar mı anlatacak bana?" Çekmeceyi açıp fotoğrafı elime Aldım ve Sudeye gösterdim, Sude anlamamış gözlerle bana bakıyordu

"Şu baktığım sarışın çocuk var ya," Sude beni kafasıyla onayladığında konuşmaya devam ettim "işte bu sarışın çocuk Kerem Aktürkoğlu" Sude gözlerini bana dikti

"Ne demek bu çocuk Kerem Aktürkoğlu? senin ilk aşkın gerçekten Kerem mi?" Kafamı salladım

"Evet ilk aşkım Kerem" Sude elini ağzına götürdü ve şok olmuş bir şekilde bana baktı

"Sen nereden biliyorsun? Ayrıca bundan Keremin haberi var mı?" Şaşırmış olduğu her halinden belliydi, peş peşe sorular soruyordu

"Kafeye girdiğimizde parasını ödemek için cüzdanını çıkartmıştı, bu fotoğraf cüzdanının içindeydi, Keremin de haberi yok, söylemeyi düşünmüyorum da" Sude bir anda koluma vurdu, kolumu çekip Sudeye baktım

"kızım niye söylemiyorsun?"

"Eğer söylersem aramızda bişeyler olabilir Sude, ben bunu istemiyorum" dedim, Kerem'e tekrardan aşık olmak istemiyordum

"İrem sen tam bir malsın, bunu biliyorsun değil mi?"

"Benim saatim geliyor, gidiyorum ben" dedim ve fotoğrafı çekmeceye atıp evden çıkmak için kapının önüne gittim

*

"İrem, çok güzel gözüküyorsun" dedi Ziyech, gözlerimi ona çevirip yalandan gülümsedim

"Teşekkür ederim"

"Sana bişey mi oldu?" dedi, beni izliyordu

"Yok, bişey olmadı, sadece uykusuzum" deyip tekrardan gülümsedim ve gözlerimi ondan çekip etrafta ki oyunculara baktım

"Sana kahve yapabilirim istersen" deyip güldüğünde ben de güldüm

"Sen kahve yapmayı becerebilir misin ki?" diyerek dalga geçtiğimde Ziyech gülmeyi bırakmıştı

"İşte böyle, hep gül" dedi Ziyech, bakışlarımı elime indirdim, Ziyech tekrar gülmeye başladığında hafifçe koluna vurdum

"Gülmeyi bırak ya, sinirleniyorum" dedim kaşlarımı çatarak, Ziyech gülmesini durdurdu

"Tamam tamam, gülmeyeceğim"

Biraz ileri baktığımda Keremin bize doğru geldiğini gördüm, gözümü ondan çekmedim, Kerem de beni fark etmiş olacak ki bana bakıyordu

Kerem yanımızda durmuş, Ziyech ile bana bakıyordu

"Nasılsınız?"
(İngilizce)

"İyi kanka sen?" diyerek karşılık verdi Ziyech, Kerem gözlerini Ziyech'ten çekip bana baktı

"İyi ben de" diyerek karşılık verdi, fakat Ziyech'e bakmıyor, beni izliyordu, Ziyech'te bunu fark etmiş olacak ki bize bakıyordu

"Ben sizi yalnız bırakayım, küçük bir işim var" deyip hızlıca ayağa kalkıp uzaklaştım, Keremi her gördüğümde koşarak kaçmak geliyordu içimden

"İrem," sesimin geldiği yöne baktığımda Keremi görmüştüm, yanıma yaklaşıp tam karşımda durdu "niye kaçıyorsun benden?"

"Senden kaçmıyorum Kerem, sen yanlış anlamışsın" dedim ve etrafıma bakınmaya başladım, yalan söylediğim her halükarda belliydi

"Peki madem, öyle olsun" dedi ve vedalaşmadan arkasını dönüp uzaklaştı, çocukluk aşkı olduğumu söylememek ile hata mı yapıyordum?

Telefonumu pantolonumun cebinden çıkardım ve Sudeyi aradım, Sude telefonumu açtıktan sonra kulağıma götürdüm

"Sude beni almaya gelir misin araban ile?" diye sordum, işimin bitmesine 30 dakika gibi bir şey vardı, Sudenin gelmesi de 30 dakikayı bulurdu zaten

Burada tek işim Ziyech'in peşinden koşup, etraftakiler ile konuştuğunda söylediklerini çevirmekti ve röportajlarda söylediklerini çevirmekti

"Tamam cano geliyorum" dedi Sude samimi sesiyle, telefonu kapattım ve cebime tekrardan soktum


Benim bölümler şaka mııı, neyse İrem'in enayilik bizi bitirdi

Sadece Arkadaş/Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin