"Ben size bişey anlatacağım" yemek masasında oturmuştuk, annem, babam, ben ve Sude...
"anlat bakalım derdini" diye karşılık verdi annem, ne diyeceğimi bilmiyordum, Sude biliyordu fakat annem ve babam bilmiyordu
"Kerem evlilik teklifi etti, kabul ettim ben de" babam bir anda öksürmeye başlayınca ayağa kalkıp su bardağına su koyup babama uzattım
"ne demek evlilik teklifi etti, daha 1 ay önce barıştınız ne bu hız?" inan bende bilmiyordum baba diye geçirdim içimden
"evliliğin ayrılması barışması mı olur baba" dediğimde Sude bir kahkaha patlattı, babam ters bakışlarını Sudeye çevirdiğinde Sude bir anda ciddileşti
"ne zaman düşünüyorsunuz düğünü? Daha aileler ile tanışmadık İrem" dedi annem, haklıydı fakat yapacak hiçbir şeyim yoktu
"Keremi ara, bugün ailesi ile gelsin tanışalım, düğün gününü de düşünürüz" kafamı olumlu anlamda salladım ve odama koşup telefonumu komidinden aldım, kapıya baktığımda Sude de peşimden gelmişti, ona bakmadan Keremi aradım, saniyeler içinde açmıştı telefonumu, heyecanla konuşmaya başladım, bu halime Sude gülmüştü
"babam diyor ki 'bugün ailesini alsın, tanışalım' diyor"
"hal hatır sorsaydın keşke ilk güzelim, neyse tamam geliriz akşama" hafifçe gülümsedim ve telefonu kapatıp Yatağa bıraktım, ayaklarım korkudan titriyordu
3 yıl sonra:
"Kerem!" diye seslendim, Kerem küçük kızımız ile ilgileniyor, benimle pek ilgilenmiyor gibiydi
"efendim karıcığım" dedi bir anda
"babamlar tam vaktinde gelmemiz gerektiğini söyledi biliyorsun değil mi?" babamlara gidecektik fakat onu İmgeden(kızımızın adı) ayıramıyordum
"akşam maçım var, sen bunu biliyorsun değil mi?" İmgeyi kucağıma aldım ve bir öpücük kondurdum
"tabii ki biliyorum, izlemeye geleceğimizi söylemiştim sana" Kerem gülümsedi ve ellerini belime yerleştirdi
"o zaman sen İmgeyi giyindir, ben otoparktan arabayı çıkarıp geleyim" dedi ve evden çıktı, hızlıca İmgenin odasına girdim ve üzeri için kıyafetler seçip giydirdim
1 yaşında bir kızımız vardı, Kerem hâlâ Galatasaraydaydı ve çok mutluydu, kendi kendime tebessüm ettim İmgeye bakarken
İmgeyi giyindirdikten sonra kucağıma aldım, Çantamı koluma taktım ve kapıyı kilitleyip aşağıya indim, Kerem bizi evin önünde bekliyordu, İmgeyi kucağımdan alıp arka koltuktaki puset'e koydu, bende öne oturmuş Keremin arabaya binmesini bekliyordum, telefonum titremeye başlayınca ekranına baktım, arayan Sudeydi
"efendim" diyerek açtım telefonu
"Bugün gelmeyi çok isterdim ama Emre ile Bodrum'a gitme kararı aldık" Emre, Galatasarayda çalışan biriydi ve bir ilişkileri vardı, evli değillerdi fakat tam 1 yıldır sevgililerdi
"bodrum mu? Emre izin mi almış?" dedim şaşkınca
"evet, 1 hafta yokuz!" Sudenin heyecanlı sesi güldürmüştü beni "sen benim yerime de izle maçı" dedi
"tamam, görüşürüz hayatım" deyip telefonu kapattım, arabaya binmiş olan Kerem'e kaydı gözlerim, sonrasında ise İmgeye baktım
&
Benim anormal sonlar KWMXMWMZMAMSMMMRMXM
Kısa yazdım çünkü uzatmaya pek gerek duymadım, mutlu son işte aaa
Barış Alper Yılmaz'a yeni kitap yazıyorum, sizi oraya da beklerim
Görüşmek üzereee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Arkadaş/Kerem Aktürkoğlu
Teen Fiction"İrem, biz sadece arkadaşız, ilerisi yok" dedi kendinden emin bir şekilde "Sadece Arkadaş..." Diye mırıldandım