*10*

834 32 20
                                    

"maç başlamak üzere" dedi Sude bana dönerek, kafamı salladım ve telefonumu çantamdan çıkarıp saate baktım, saat 19.58 gösteriyordu yani maçın başlamasına tam 2 dakika vardı

İstiklal marşını okuduktan sonra takımlar yerlerine dağıldı, o an Kerem ile gözlerimiz kesişmişti

Ailesi tribündeydi ve tam arkamda oturuyorlardı, bu yüzden Kerem hakkında hiçbir şey söylemiyordum

"İrem buranın çıkışında zurna dürüm gömer miyiz lan?" diye sordu bir anda Sude, şaşkınca bakışlarımı sudeye çevirdim

"Sude bu saatten sonra zurna dürüm mü yiyeceksin gerçekten?" dedim Sudeye bakarken

"olamaz mı canım? Acıktım belki" diye savundu kendini

"neyse dur maç başladı" dedim ve gözlerimi Sudeden çekip sahada koşan Kereme çevirdim gözlerimi

*

Maç bitmişti ve biz kazanmıştık, bu yüzden herkes mutluydu ve biz de eve dönmüştük, maçı kazandığımız için yarın izinliydik

Sabah olduğunda kahvaltı yaptıktan sonra Sude ile evi temizlemeye başlamıştık, telefonumun çalma sesiyle elimdeki bezi masaya bıraktım ve odama koştum, arayan Keremdi

"efendim Kerem?"

"dün seni maçtan sonra aradım stadyumda fakat göremedim, baban iyi mi?" beni hastaneye bıraktıktan sonra hiç konuşmamıştık

"evet, çok iyi merak etme" dedim ve gülümsedim, o gülümsediğimi görmese de.

"kapatıyorum o zaman ben"

"Kerem, bugün bana gelmek ister misin? Sana teşekkür etmek istiyorum" dedim hızlıca

"Ne Teşekkür'ü?" diye sordu, sesi şaşırmış gibi gözüküyordu

"beni hastaneye bıraktığın için teşekkür etmek istiyorum sana, akşam bana gelip güzel bir yemek yiyebiliriz," dedim "istersen tabii"

"olur gelirim"

"tamam o zaman görüşürüz"

"görüşmek üzere" dedi Kerem ve telefonu kapattı, telefonu orada bırakıp salona girdim ve hâlâ temizlik yapan Sudeye döndüm

"akşam Kerem geliyor" dedim heyecanla

"Siz de iyice sevgili gibi oldunuz kızım, yoksa bizden gizliyor musunuz sevgili olduğunuzu?" Diye sordu Sude

"teşekkür amaçlı çağırdım geri zekalı, hemen yanlış düşünmesene, hem o kim ben kim Allah aşkına?" dedim Sudeye ters bakışlarımı savururken

"Keremin çocukluk aşkısın İrem, aynı zamanda her seni gördüğümde Kerem ile yan yanasın, ve yakışıyorsunuz, sence sorun ben miyim yoksa siz ikiniz misiniz?" aslında haklıydı, Kerem benim çocukluk aşkımdı fakat o bunu bilmiyordu

"Kerem'e söylemeli miyim?" dedim ve koltuğa oturdum, Sude de elinde ki pas pası bırakıp yanıma oturdu

"bence söyle, oda bilsin çocukluk aşkının sen olduğunu, senin yerinde olsam şimdiye kadar söylemiştim"

"Sude ben Keremden hoşlanıyorum" dedim bir anda, Sude hiçbir şekilde şaşırmamış, sadece beni izliyordu

"biliyorum zaten, söylemene gerek var mıydı?" dedi benimle dalga geçer gibi "kızım bence akşam Aşkını itiraf et, ben senin arkandayım!"

"edeceğim lan!"

"et lan!"

*

Akşam olmuştu, bir sürü şey yapmıştım, Sude bizim için dışarı çıkmıştı, kapı çalınca koşarak kapıyı açtım

"hoş geldin Kerem" dedim ve gülümsedim, Kerem de aynı şekilde bana gülümsüyordu

"hoş buldum" dediğinde elimle salonu gösterdim, biraz konuştuktan sonra beraber masaya oturduk, bir süre sessiz kaldıktan sonra çatalımı tabağımın kenarına bıraktım ve yutkundum

"Kerem ben sana bir şey söylemek istiyorum" dediğimde Kerem de bana bakıyordu artık

"dinliyorum" gergince bir nefes verdim

"Nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama ben senden hoşlanıyorum Kerem, farkındayım çok ani oldu ama içimde kalmasını istemiyorum" Kerem boş gözlerle beni izliyordu

"İrem, biz sadece arkadaşız gerisi yok" dedi kendinden emin bir şekilde

"Sadece Arkadaş..." diye mırıldandım

"İrem seni kırmak istemiyorum ama sen benim sadece arkadaşımsın, bunu böyle bil" dediğinde kalbim bin parçaya bölünmüştü resmen

"haklısın" deyip önümde duran tabaktan bir lokma aldım ama boğazımdan geçmiyordu, Kerem ise sadece beni izliyordu, ben ise yüzüne bile bakmıyordum

"Ben gitsem iyi olur"

"görüşürüz" dedim yüzüne bakmadan, Kerem masadan kalkıp kenarıda duran montunu giydi ve kapıdan çıktı

Kapıya dönüp baktım ve izlemeye başladım

Oturduğum masadan kalkıp masada ki her şeyi toplamaya başladım, gözüm dolmuştu fakat ağlamamaya çalışıyordum

*

Neredeyse 1 saat sonra Sude gelmişti ve karşıma oturdu

"Senin yüzün niye sirke satıyor?" diye sordu

"reddedildim Sude, ondan böyledir belki" dedim ve ayaklanıp salondan çıktım, odama girip kapıyı kilitledim ve üzerimi değiştirip yatağıma yattım, yarın Keremi görmek istemiyordum, ona karşı fazlasıyla rezil olmuştum

Bu saatten sonra kim kimin peşinden koşacak göreceğiz Kerem beyyy

Üzdü Kızımızı yaa, ayıp ayıp

Neyse ne düşünüyorsunuz? İyi gidiyor muyuzz


Sadece Arkadaş/Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin