Bölüm 5

163 70 5
                                    

Soğuktu, üşüyordum odayı siyah bir duman kaplamıştı etrafta kimsecikler yoktu bir çıkış kapısı arıyordum, bulamıyordum iki serseri adamla karşılaştım üzerime geliyolardı bağırıyordum ama sesimi kimse duymuyordu.

Yataktan çığlık atarak uyandım.Baran hemen karşıdaki koltuktan fırladı yanıma geldi.

"Mercan tamam sakin ol bişey yok sadece kabus gördün" Titriyordum korkuyla baranın yüzüne baktım Baran korktuğumu görünce bana yaklaştı. Tam bana sarılacakken onu sert bir şekilde ittim ve ayağa kalktım.

" Ya dokunma bana dokunma! Yardım etme, yanıma gelme, istemiyorum seni hâlâ neden anlamıyorsun Baran!"

Baran sinirden kıpkırmızı olmuştu masanın üstündeki sürahiyi yere fırlattı. Üzerime doğru gelmeye başladı. Bende geriye doğru adım atıcakken kırılan cam parçası ayağıma battı yere düştüm. Baran hiç umursamadan üzerime doğru gelmeye devam ediyor bir yandan da çenesini sıkıyordu. Yanıma tam yaklaştığında üzerime doğru eğildi kafamı yukarıya doğru kaldırıp onunla göz teması kurmamı sağladı

"Sana bir şeyleri öğretememişiz küçük hanım sınırını fazla aşma yoksa olacaklardan ben sorumlu olmam" sinirle kafamı çevirdim ve onunla göz temasımı kopardım. O da ceketini alarak odadan dışarı çıktı.

"Olacaklardan kendisi sorumlu olmazmış mış ne yapabilir sanki" kendi kendime söylenirken arkamda bir ses işittim.

"Baranı gerçekten hiç tanımıyorsun"

Bu hızır babanın sesiydi. Arkama bir hışımla döndüm. Hızır babaya doğru yürümeye başladım.

"Olmuyor hızır baba olmuyor işte sevmiyorum onu nefret ediyorum en küçük bir şeyde canımı acıtıyor" gözyaşlarıma engel olamıyordum bir yandan da mahçup bir şekilde Hızır babanın yüzüne bakıyordum.

"Denemiyorsun çünkü kızım sen barana şans vermiyorsun ki o sana sevgisini gösterebilirsin tanısan gerçekten seviceksin onu ama sen onu yanında bile görmeye tahammül edemiyorsun be kızım"

"Çünkü zorla evlendirildim anladınız mı sevmiyorum baranı hiçbir zamanda sevmeyeceğim ona şans vermek onu sevmek hayatımda alabileceğim en son kararlardan olacak hızır baba!" Ben hızır babaya bas bas bağırırken baran odaya girdi.

" Ne oluyor burda sen kime bağırıyorsun farkında mısın"

" Baran oğlum yok bişey sen hadi git işine ben gelinimle konuşuyorum sadece" diye atıldı hızır baba.

"Yok baba bu kadar konuşma yeter lütfen bizi yanlız bırak" Hızır baba odadan çıkarken baran sinirli bir şekilde bana bakıyordu ben ise gözlerimi kaçırıyordum en sonunda dayanamadım

"Bakma bana öyle"

"Sen ne yaptığının farkında mısın"

"Ne yapmışım yine konuşmakta mı yasak"

" Artık gerçekten sana ikidebir açıklama yapmaktan sıkıldım mercan yeter hâl ve hareketlerini düzelt sen kimsin ki babama sesini yükseltebiliyorsun"

"Ben sadece sinirlendi-" baran sözümü kesti ve bana doğru bir adım attı

"Sinirlenmek mi sen sinirlenemezsin Mercan ben izin vermediğim sürece sen bu evde nefes bile alamazsın" bir adım daha yaklaştı artık aramızda bir santim dahi kalmamıştı.

"Şimdi git uyu yarın benim için çok özel bir davet var ona katılıcaz uykusuz kalmanı istemem"

"Gelmek istemiy-" daha cümlemi bitirmeden yine beni susturdu.

"Gelmek zorundasın"

"Ama Baran"

"Artık uyu"

Sağa döndüm sola döndüm ama bir türlü uyuyamadım saat sabah on bire geliyordu ve ben daha yeni yeni uyumaya başlamıştım.

Bir Mercan HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin