Hep kaçmaya çalıştım Barandan ama o beni hep yakaladı. Bu saklanbaçta hep kaybediyor olmak sıkmıştı artık.Olduğum yere çökmüştüm Baran uzun zamandır girdiği odadan çıkmamıştı bende yerimden kıpırdamamıştım.Aklım da bir sürü cevapsız soruyla içim içimi yiyordu. Çantama uzandım içinden telefona uzandım. Murat ismine uzun uzun baktım arayıp aramama konusunda kararsızdım. Tıkladım o isme beklemeye başladım.
"Alo?" Bir insanın sesi bu kadar mı samimi gelirdi ki insana
"A-Alo Murat b-ben yakalandım"
"Nasıl Mercan iyimisin"
"Baran havalimanında beni buldu İstanbul'a yakın bir dağ evindeyiz. Ne yapıcam bilmiyorum plan berbat oldu"
"B planına geçme zamanı geldi demek ki" B planımı nasıl yani bana bundan bahsetmemişti.
"Nasıl yani?"
"Baran bey şuan ne yapıyor"
"Bilmiyorum odadan çıkmadı hiç galiba uyudu"
"Konum atın bana"
"Hayır murat olmaz seni görürse mahveder gelemezsin buraya"
"Mercan sorgulamayı kes konum at bana" dedikten sonra telefonu kapattı. Aklından ne geçiriyordu bilmiyordum. Galiba beni götürecekti. Götürse bile baran beni bulacaktı yine bir şey değişmeyecekti. Konumu attıktan sonra yavaşça yerimden doğruldum. Odanın kapısını açıp barana baktım. Kaç şişe içmişti acaba. Koltuğun köşesinde sızıp kalmıştı. İçeriye gidip pencereden dışarıyı izledim. Hemen hemen bir yarım saat olmuştu. Pencereden Muratın geldiğini görmüştüm. Hemen ayaklandım ve kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Baran elimi sımsıkı tuttu.
"Hadi gidiyoruz"
"Murat olmaz, yine bulur beni bu sefer mahveder gelemem."
" Mercan her zaman bir umut vardır hiç olmadığında bile bu yüzden güven bana bulamıyacak seni"
Yüzüne uzun uzun baktım. Hiç umudum yoktu. İstemeye istemeye kafamı salladım. Çok geçmeden arabaya bindik yola koyulduk.
"Bişey yaptımı sana"
"H-hayır" Baranın söyledikleri geldi aklıma bi an. Gözyaşlarımı akıttım.
"Bulucak beni kurtuluşum yok"
"Mercan bana güven" sesizce kafamı cama yasladım. Gözlerimi sımsıkı kapattım hiçbir şey düşünmek istemiyordum.
"Allah kahretsin" Muratın sesiyle irkildim. Gözüm karşımdaki arabaya çarptı.
"B-bu baranın arabası"
"Mercan sakın arabadan inme"
Beni arabada bırakıp aşağıya indi. Baranla karşı karşıyadılar. Söylediklerini duyamıyordum. Muratın silahını çıkardığını görünce yerimden fırladım. Arabanın kapısını açıp soluğu yanında aldım.
"Murat ne yapıyorsun indir o silahı"
Baran bana bakmıyordu. Sadece Murat'a odaklanmıştı. Kıpkırmızı olmuş gözleri, sinirden sıktığı yumruğu bir an kırılacak gibiydi."Seçimini yap mercan ben mi Baran mı!" Muratın sorusuyla şoka uğramıştım. Ne yapıcaktım ki ben şimdi. Telaşla bir Murat'a bir Baran'a bakıyordum. Ne yapacağım zerre umrumda değildi. Tek kelime etmeden Murat'ın elindeki silahı aldım. Arabaya geçtim. Evet Muratı seçmiştim neden bilmiyorum ama Murat'ı seçmiştim. Baran hiçbir şey yapmadan arabasına bindi sertçe sürmeye başladı. Murat da arabaya bindi. Uzun süre arabada sesizlik oluştu. Ben verdiğim kararı sorgularken Muratın ağzı kulaklarına varıyordu. Sahi neden bu kadar mutlu olmuştu.
"Nereye gidiyoruz"
"Mardin'e benim evime" kafamı salladım. Evet muratla kaçmıştım sonra ne olacaktı ne yapacaktım. Uzun bir of çekerek kafamı cama yasladım. Kısa bir süre sonra uykuya daldım.
*
Gözümü açtığımda yatakta uzanıyordum. Murat tam karşımda dolabıyla ilgileniyordu. Uyandığımı görünce yanıma geldi
"Günaydın prenses" İçim bir tuhaf olmuştu.Yüzüne merakla baktım.
"Ne zamana kadar kalıcam burda"
Alaycı bir gülümseme ile arkasını dönüp dolabına tekrar yöneldi.
"Sonsuza kadar" Sinirle ayağa kalktım.
"Ne saçmalıyorsun sen"
"Evlendikten sonra evimiz bu olucak mercan neyi anlamıyorsun" şok içinde yüzüne baktım ne saçmalıyordu böyle.
"Ne evlenmesi murat neyden bahsediyorsun sen evlilik falan istemiyorum ben"
Murat sinirle gözlerime baktı.
"Beni niye seçtin o zaman" İşte bunun bir cevabı yoktu. Neden seçmiştim ben onu beni koruması için mi yoksa içinde ki o samimiyete mi inanmıştım.
" B-ben seninle evlenmek istemiyorum" Murat bana doğru yaklaştı elini belime atıp beni kendine çekti.
"Ah doğru ya siz kızlar biraz naz yaparsınız. Böyle küçük çocuklarımız olsun istemez misin sende"
"B-bırak ya beni ne çocuğu ne evlenmesi" dediğimde sertçe onun ittirip kendimi geriye attım. Şuan karşımda olan Murat mıydı gerçekten bu kadar çirkinkeşmişmiydi.
Murat bana doğru adımlarını atarken ben ise kaçacak yer arıyordum.
" Ne o Baranın koynundan çıkıp benim koynuma girmek çok mu ağır geldi Mercan Hanım" bu dediğinden sonra sert bir tokat attım ona
"Haddini bil Murat!" Murat attığım tokat etkisiyle afalladı birden belimden yakaladı ve dudaklarıma yapıştı. Zorla öpmeye çalışıyordu dudaklarımı ne kadar ayırmaya çalışsam da ayıramıyordum. En sonunda dudağını sert bir şekilde ısırdım.
"Ahh..... Çok vahşisin kadınım aynı performansı yatakta da sergilemeni istiyorum" dediğinde beni kolumdan tutup yatağa fırlattı. Üstüme ağırlığını verince kıpırdayamaz oldum o da bundan faydalanarak boynumu resmen sömürüyordu. Pişmandım gerçekten çok pişmandım baranı istiyorudum. İlk defa beni gelip kurtarmasını istiyordum. Gözyaşlarımı tutamıyordum bir yandan Muratın altından kalkmaya çalışırken bir yandan da çığlık çığlığa bağırıyordum.
"Bırak beni.... Yalvarırım yardım edin.. Baraaannn!"
Muratın eli elbisemin fermuarına gidince güçlü bir çığlık attım o da beni susturmak için dudaklarıma yapıştı.Bedenim gözler önündeydi sadece iç çamaşırlarım vardı beni koruyan.
"Baraann....!" Gözyaşlarım, hıçkırıklarım arasında Baranın ismini ne kadar sayıkladım bilmiyordum. Ben Muratın altında çırpınırken kapı kırıldı bakışlarımı hemen o yöne çevirdim. Evet oydu, gelmişti, Baran gelmişti. Gözyaşlarım içinde ona baktım.
"Baran!" Baran Muratın üstüne doğru yürüyüp üzerinden aldı. Yumruklarıyla,tekmelerile Muratı mahvediyordu.
"Adı şerefsiz herif!" Murat aldığı darbelerle bayılmıştı. Baran bana doğru yöneldi. Yerdeki elbisemi alıp üzerime geçirdi kolumu kaptığı gibi beni evden çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mercan Hikayesi
RomansaBir berdelmiydi ki hayatımızı mahveden ya da bir berdelmiydi ki bizi aşka inandıran...