5 BÖLÜM

377 8 9
                                    

Hazin Son...

İstediğim olmuştu, bizi aynı yatakta görmüştü. Daha önce defalarca kes Ömer'in bana sahip olduğunu anlatmak istemiş olsam da bana inanmayacağını bildiğimden susmayı tercih etmiştim. Yüzümde büyük bir mutluluk vardı, zira artık bir şeyi anlatmak yada ıspatlamak zorunda değildim. Her şey ortadaydı. O an ölmeyi bile göze almıştım. Hatta ölmek kadar beni mutlu edecek bir şey yoktu herhalde. Beni ölmüş bilen bir ailem vardı. Aradan aylar geçmiş herkes yokluğuma alışmış durumdayken. Uğruma bu saatten sonra kim göz yaşı dökecekti ki?

....

Ömer bana bakıp.

"Bana oyun oynadın!"

Dedi fısıltılı bir sesle. Demirhan sert adımlarla Ömer'e yaklaşıp boynundan tuttuğu gibi yere indirdi. Çıplak bedenini altına almış öldüresiye dövüyor du. Kocaman yumruklarıyla yüzünü gözünü dağıtmıştı.

"Nasıl yaparsın lan bana bunu nasıl!"

Dedi sert sesiyle. Gözleri öfkeden yerinden çıkacak gibiydi. Boğazını sıkmaya başladı yüzü kıpkırmızı olmuştu. Nefes alamıyor du. Demirhan'ın kolları arasında can çekişiyor du. Biraz sonra Ömer bacağından destek aldığı gibi Demirhan'ı üstünden atmayı başarmıştı. Dövme sırası ona gelmişti. İki eliyle Demirhan'ın boğazını sıkmış nefes almasını tamamen engellemişti. Aynı şekilde sert yumruklarla dövmeye başlamıştı birbirlerini öldürmeye çalışıyorlardı adeta. Usulca yataktan inip yerdeki kıyafetlerimi elime aldığım gibi odadan çıktım. Kapıyı üzerlerine kilitleyerek aşağa indim. İçimde tarifsiz bir mutluluk vardı. Kurtulmanın sevinciyle giyinmeye başladım. Dış kapıyı açıp gökyüzünün parlayan yıldızlarına baktım. Derin bir nefes alıp koşarak uzaklaşmaya başladım. Koştukca içimde ki mutluluk büyüyor du. Sevincim kat be kat artmıştı. Kurtulmuştum koştukça arınıyordum kalbim genişliyordu. Her ne olursa olsun kurtulmuştum. Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum. Şuan ki mutluluğumu tüm dünyaya duyurmak istiyordum.Tam o sırada iki el ateş sesi duydum. Ses evden geliyordu kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Olduğum yerde kala kaldım. Sevincim yerini hemen korkuya bırakmıştı. İliklerime kadar titriyordum. İkisinden biri ölmüş olmalıydı. Ve bu benim yüzümden olmuştu. İçten içe suçluluk duymaya başlamıştım. Her ne olursa olsun bu benim yüzümden olmuştu. Ama bunları şuan düşünemezdim. Kurtulmam gerekiyor du hemen buralardan uzaklaşmam gerekiyor du. Soğuk kanlı olmaya çalışarak koşmaya devam ettim. Gecenin karanlığı altında ormana karışmış nefes nefese kalmıştım. Epey bir koştuktan sonra iyice yorulmuştum. Adım atacak halim kalmamıştı. Sessizce bir ağacın altına geçip oturdum. Hem susamış hemde acıkmıştım, mide bulantılarım yine şiddetlenmeye başlamış karnıma kramplar giriyordu. Kap karanlık gecede ormanın ortasında hayvan seslerinden başka bişey yoktu. Kalbim ağzımda atıyordu. Biri 'çıt' dese kalbim duracaktı. Daha fazla ne yürüyecek halim vardı ne de bu karanlıkta hareket edecek cesaretim vardı. Başımı ağaca yaslayıp gözlerimi kapattım açmaya korkuyordum. Hayaller kurup uyumaya çalışıyordum uzun bir süreden sonra uyumayı başarmıştım. Biran önce sabah olmasını umarak uykuya bıraktım kendimi.

.....

Sabahın erken saatlerinde kuşların sesiyle uyanmıştım. Havanın sabah serinliği yüzümü bıçak gibi kesiyordu. Bütün bedenim titriyor du. Üstümde ki ince kazak çıplak bacaklarımı yeteri kadar kapatmıyor du. Diz boyunu geçmeyecek kadar kısaydı. Etrafa bakındım. Ne yiyecek bir şey vardı ne de içecek bir yudum temiz bir su. Yan tarafta akan çamurlu nehri içmemek için kendimi zor tuttum. Boğazım iyice kurumuş yutkunamıyordum. Üşüyen bedenimle ayağa kalkıp yolun nereye çıkacağını bilmeden yürümeye başladım. Epey bir yürüdükten sonra arkamdan duyduğum sesle. Olduğum yerde dona kalmıştım. Kalp atışımdan başka hiç bir ses duymuyordum. Bu ses Demirhan'a aitti.

Sevda (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin