9 BÖLÜM

240 10 7
                                    

İçimizi ferahlatan vicdanımızın rahatlığıdır. Vicdan ise adaletinden emin olan her kimsedir...

Küçük adımlarla ablama doğru gidiyordum. Fal taşı gibi açılmış gözleriyle bana bakıyordu. Kalbim ağzımda atıyordu. Koşarak sarılmak istiyordum ama buna cesaretim yoktu. O benim ablamdı aynı kanı taşıyan. Benden bir parçaydı. Ama şuan koşarak sarılmaya bile cesaret edemeyecek kadar yabancılaşmıştı bana. Gözleriyle beni süzüyor du. O an gözleri büyümüş karnıma ilişti. Fal taşı gibi açılmıştı. Aniden gözlerime baktı. Bı an düşecek gibi oldu. Eniştem kolundan tuttu. Korkuyla, heyecanla, hatta şok olmuş gözlerle bana bakıyordu. Aramızda sadece 50 metre vardı.Daha fazla yürümeye cesaret edemedim. Su gibi akan göz yaşlarımın yüzümde bıraktığı sıcaklığı anlatamam. Sanki göz yaşlarım kaynıyordu bu nasıl bir sıcaklıktı.

"Abla."

Diye fısıldadım. O kadar çok özlemiştim ki koşarak bana gelsin istiyordum. Dakikalarca sarılsın bana istiyordum. Elimde ki çanta yere düşmüştü.

"Dilruba bu sen misin?"

Dedi kısık bir sesle eniştem.

Ablamın dolmuş gözleri yanaklarından aşağa süzülüyor du. Kendimi zorlayarak biraz daha yürümüştüm ve aramızda sadece iki üç adım vardı.

"S sen"

Dedi kekeleyerek.

"Abla. Çok özledim seni."

Dedim hüngür hüngür ağlarken. Kendime engel olamamıştım aniden sarılmıştım sımsıkı. Saçlarını koklamıştım. Kokusunu içime içime çekiyordum. Ama o bana sarılmamıştı. Tepkisiz bir şekilde şok olmuş şekilde kalmıştı. Göz yaşlarımı silerek gözlerine baktım. Yanaklarını avuçlarıma alarak konuşmaya çalıştım kendimi zorlayarak.

"Ablam kurban olduğum. Bak burdayım. Ben ölmedim yaşıyorum."

Ateş gibi olmuş yüzü göz yaşlarıyla dolmuştu.

"Ama sen"

Dedi Ayaz. Kısık bir sesle.

"Enişte."

Dedim boynuna sarılarak. Sıkıca sarılmıştım. Oda bana sarılmıştı kolları arasına almıştı. O an hissettiğim güven tam olarak sahipleyiciydi. Kendimi uzun bir aradan sonra ilk defa güvende hissetmiştim. Ablam sertçe kolumdan tutup geri itmişti beni. Büyük bir nefretle gözlerime bakıyordu. Sert bir sesle konuşmaya başladı göz yaşlarını silerek.

"Madem ölmedin nerdeydin bunca zamandır. Ne hallere düştük. Anne babamı kaybettim cenazelerini bile görmedim. Evsiz kaldım yuvamı dağladılar. Sokaklarda kaldık günlerce. Seni aramadığımız yer kalmadı. Biz bütün bunları yaşarken sen hangi cehennemin dibindeydin!"

Karnıma baktı alaycı bir sesle.

"Gerçi ne boklar yediğin belli oluyor."

"Hira bi sakin ol. Baksana kızın haline bı dinle."

"Ayaz neyi dinlicem hiç bir şey olmamış gibi bağrıma mı basayım?"

"Abla."

Dedim hıçkıra hıçkıra ağlayarak.

"Yapma böyle gel gidelim burdan. Sana herşeyi anlatacağım lütfen gel gidelim."

"Yaklaşma bana!"

Dedi sert bir sesle.

"Sen ölmemiş olabilirsin ama benim için çoktan öldün. Uzak dur benden benim senin gibi bir kardeşim yok! Yürü Ayaz gidiyoruz."

Sevda (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin