8.cilveli arif

3.1K 216 229
                                    

Arif, sabah erkenden uyanıp daha kargalar bile bokunu yemeden mutfağı bulup dolaba saldırmıştı.

Şu an masanın üstünde, dolapta ne bulduysa koymuştu ve yiyordu lezzetli bir şekilde. "Sozlor bonomsonoz hoponozo yoyocom." dedi ağzı dolu bir şekilde konuşarak.

Masanın başında duran çikolatayı alıp ekmeğe sürdü bir güzel. Ağzında daha yemeği bitmezken çikolatalı ekmeği de ağzına koymuştu. "Conon golmodon sozloro botoroyom." dedi tüm çikolatayı ağzına koyup.

Yemeği bittiğin de masada ki tüm tabakları tezgahın üstüne koydu. Çeşmeyi açıp elini yıkadı ve havluyla kuruttu. Elini karnına koyup, "ohhh doydum çok." diyip gülümsedi. Arkasına dönüp tam çıkacakken karşısında ki cenanı yeni fark ediyordu.

Cenanı görür görmez yerinde sıçradı. "Sen nerden çıktın?" diye sordu arif.

Cenan yaslandığı yerdem ayrılıp mutfağa girdi. "Sabah kahvesi alacaktım da hayvan gibi dolabımda ki herşeyi yemişsin." dedi tezgahın üstünde ki dolabı açarken konuşmuştu cenan.

Arif diliyle dudaklarını ıslatıp, "yemek verseydiniz eğer ben gizli gizli yemezdim zaten cenancım." diyip muzip bir gülüşle güldü.

Dün girdikleri iddia aklına gelmişti arifin.

Cenan arkasına dönüp, "asker arkadaşım mısın lan sen? Cenancım ne?" diye sinirle konuştu.

Arif gülümseyerek, "iddiamız var bir hafta boyunca istediğimi derim. Korkmuyorsan eğer izin vereceksin." diyip elini göğsünde birleştirdi.

Cenan ona alayla güldü, "neyinden korkacak mışım ben senin acaba?" diye sordu.

"Hiç." dedi omuzlarını kaldırıp indirdi arif.

Cenan onu umursamayıp tekrar arkasına döndü ve kahveyi aldı. Arif sinsice gülüp cenana doğru adımladı. "Ben yaparım senin için. Malum beni istemeye gelince de ben yapacam da alışkanlık olur. Değil mi ama?" diyip gülümsedi.

"Yap bakalım nasıl yapıyor muşsun?" diyip sırtını duvara yasladı.

Arifin tişörtü ona uzun olduğu için belinin bir yukarısına kadar getirip katladı. Az göbeği gözüküyordu. Cenan onu boydan boya izliyordu her hareketini.

Arif parmak uçlarından yükselip eline cezveyi aldı. Aynı zaman da kalçasını dışarıda belli olacak bir şekilde gösteriyordu. Cenan arkasında olduğu için böyle hareketler yapıyordu.

Hemen kısık ateşe cezveyi yerleştirip arkasına döndü, "aşkım, nasıl kahve içersin peki?" diye sordu cilveyle.

Cenan yutkunup, "az şekerli." dedi omzunu biraz daha dikleştirip.

"Peki hemencik." diyip arkasına döndü tekrar arif.

Kahveyi güzelce kaynatıp yaptıktan sonra fincana koyup masaya getirdi. Masaya koyduğun da cenana baktı, "aşkım geç otur. Beğenirsin inşallah." diyip kendisi de masaya geçip oturdu.

Cenan masaya gelip oturdu. Eline fincanı alıp ağzına götürdü. İçer içmez yüzünü buruşturdu cenan. Arif merakla, "ne oldu aşkım, beğenmedin mi?" dedi sahte üzülmeyle.

Cenan hemen lavaboya gidip su doldurup içti. İçtikten sonra bir güzel nefes aldı. Hayat varmış amk.

Hemen sinirle arife döndü. "Amına koduğumun çocuğu ne koydun kahveye?" diye sinirle konuştu.

"Bana bağırma. Sadece süt, şeker, kahve ve tuz ekledim." diyip yüzünü eğdi. "Dedim ya bana da alışkanlık olur eğer beni istemeye gelirsen." diyip cenana döndü üzgünce.

The Mafia bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin